Tedbirleri vatandaşımızın günlük hayatını zora sokmak için alıyor değiliz. Bu tedbirlerin amacı en başta virüs taşıyan vatandaşımız olmak üzere tüm insanlarımızın sağlığını korumaktır.
Tedbirlerdeki amaç herkesi korumaktır.
Tarihteki büyük salgınların ortalama 2 yıl sürdüğünü biliyoruz. Corona virüs salgını da dünyanın tamamını etkisi altına almıştır.
Türkiye salgının en başından itibaren hem tedbirler hem de hastalara verilen hizmet bakımından küresel çapta örnek gösterilen ülkeler arasında yer almıştır.
Aşı çalışmalarında kendi aşımızı üretme yolunda hızla ilerliyoruz.
8 aşı çalışmasından 2'sinde hayvan deneyleri başarıyla tamamlandı. Bir firmanın alt yapısı aşının üretimine uygun hale getirilmiştir. İnşallah önümüzdeki yılın ilk aylarında bu aşıları milletimizin hizmetini sunmayı planlıyoruz.
Maske ve mekan denetimlerinde uygulanan cezaların bazı kamu kurumlarında yapılacak işlemler öncesi ödenmesi olması zorunluluğu getirilecek.
Kafe ve restoranların denetimi sıklaştırılacaktır. İzolasyonda olan kişilerin kurallara uyup uymadıkları daha yakından takip edilecektir.
Çeşitli ülkeler tarafından geliştirilen ve son aşamaya gelen aşıların Türkiye'deki çalışmaları yakından takip edilmektedir.
İl bazında 65 yaş üstü vatandaşlarımızın ulaşım saatlerinde sınırlama yapılabilecektir.
Kovid-19 hastalığıyla mücadelede yeni bir safhaya geçtik. Elde edilen tecrübeye ve katedilen mesafeye göre yeni stratejiler geliştiriyoruz.
(Elazığ ve Malatya'daki konutlar) Her iki ilde 2 artı 1 konutlar 510 lira ile 725 lira arasında aylık ödemeyle vatandaşlarımıza teslim edilecektir. 3 artı 1 konutlar için 730 ile 995 lira arasında bir bedel belirlenmiştir.
Ülkemizi bu süreçten en az hasarla ve sonrasında en büyük kazanımları elde edecek şekilde çıkartacağız.
Akdeniz ve Karadeniz'deki sondaj faaliyetlerimizi kesintisiz devam ettiriyoruz. Tüm imkanlarımızla Doğu Akdeniz'deki haklarımızı koruyoruz. Karadeniz'de keşfettiğimiz doğalgaz rezervi milletimize umut verdi. İnşallah yeni rezervlerle bu sevinci artıracağız.
Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi yok sayıp ısrarla kendi tezlerini, haritalarını kabul ettirmeye çalışanlar diplomasi masasına yaklaşmaya başladı.
Ekonomimiz, ikinci çeyrekteki kısmi küçülmenin ardından üçüncü çeyrek için çok güçlü yükseliş mesajları veriyor.
Büyük ve güçlü Türkiye'nin ayak sesleri daha yüksek tonda duyulmaya başladıkça ülkemize müstemleke gözüyle bakanların telaşları da artıyor.
Yarın BM 75. Genel Kurulu başlıyor. BM tarihinde ilk defa ülkemizden bir isim eski bakanlarımızdan Volkan Bozkır genel kurul başkanı olarak görev yapacak. Bu vesile ile sayın Bozkır'a bir yıl boyunca yürüteceği görevinde başarılar diliyorum. Salgın sıkıntısı olmasaydı yarın ülkemizi temsil edecek heyetin başında olacaktır.
Genel Kurulun öncelikli gündemi hiç şüphesiz salgın olacaktır.
Suriye'den Yemen'deki insani krizlere kadar her alanda çuvallayan BM salgın sürecinde bir kez daha sınıfta kaldı. Salgının varlığını dahi haftalar sonra kabul eden BM salgınla mücadele için gereken tedbirlerin alınması konusunda hiçbir varlık ortaya koyamadı.
Türkiye tek başına 146 ülkeye tıbbi malzeme desteği vererek BM'nin etkisiz kalması tespitimizin doğruluğunu bir kez daha teyit etti.
Pek çok insani krizde riyakarlığını, çıkarcılığını ispat eden ülkelerin dünyaya hak ve adalet dağıtamayacağını bir kez daha tekrar ediyoruz
Kıbrıs ve Doğu Akdeniz sorununda birkaç ülkenin çıkarını korumak adına uluslararası anlaşmalara sırtlarını dönenlerin söyleyecek sözü yoktur.
Sırf Türkiye'ye olan husumetlerinden dolayı bölgemizin ve dünyanın dengelerini alt üst etmeye kalkanlar kendi sonlarını elleriyle hazırlıyor.
Gerilimden ve husumetten beslenen bir avuç muhterisin, siyasi ve ekonomik kazanç için ülkelerini felakete sürüklemelerini istemeyiz.
Kıbrıs'ta Akdeniz'de Ege'de biz kimsenin hakkına, hukukuna el atmıyoruz.
Geçtiğimiz 7 yılda kesintisiz bir şekilde yaşadığımız saldırılarda ülkemize karşı kullanılabilecek her türlü yöntem denenmiştir.
Biz kimsenin hakkına, hukukuna, onuruna el uzatmıyoruz. Sadece kendi hakkımıza, hukukumuza, kazanımlarımıza saygı gösterilmesini istiyoruz.