Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun, AK Parti Zonguldak Merkez İlçe Başkanı Metin Karaduman'ın Anayasa değişikliği referandumunda neden "evet" denilmesi gerektiğine yönelik açıklamalarına tepki gösterdi.

CHP Merkez İlçe Başkanı Uzun, yazılı açıklamasında şunları söyledi:

"BAHÇELERİMİZDEN PETROL FIŞKIRSA DAHİ BU HEDEFİ TUTTURAMAYIZ"

"Sayın Karaduman, referandumda neden 'evet' denmesi gerektiğine yönelik açıklama yapmış. 'Açıklama' dediysem bildiğiniz ezber cümleler. Aradan da 'CHP'yi nasıl karalarım?' diye düşünmüş, bizi istikrarı sabote etmekle suçlamış. Daha ilk cümlesinde AKP'nin tümünün çelişkisi olan, adının hala ne olduğu belli olmayan ya da adında bile uzlaşamadıkları 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' diyerek başlamış söze. Her işin başı takiyye olunca iyot gibi açığa çıkıyor niyetleri... Sayın Karaduman'a sorarsınız 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' ama Sayın Cumhurbaşkanına göre 'Başkanlık Sistemi'. Daha bir iki gün önce Sayın Cumhurbaşkanı, KADEM ziyaretinde gençlere, 'Bana bak, Başkanlık Sistemi başlıyor. Ona göre çok çalışacaksınız' diyerek talimat vermişti. Sanırım AKP teşkilatlarının ya da AKP'nin tümünün bundan haberi yok. Koskoca Sayın Cumhurbaşkanı yanlış bilmeyeceğine göre Sayın Karaduman hangi sisteme geçileceğini bilmiyor olsa gerek... Sayın Karaduman çelişkilerine ikinci bir cümlesi ile devam ediyor: 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yeni değildir. Bundan önce de Başkanlık sistemini Rahmetli Turgut Özal...' diye başlayıp başkaca liderlerin istediğini ifade etmiş. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden bahsederken bir anda, 'Başkanlık sistemini filancılar da istiyordu' diyerek aslında takiyyeciliğini bir kez daha ortaya koymuş. Önce şu 'sistem' dediğiniz şeyin adına karar verin Sayın Karaduman, sonra maddelerine geçersiniz. Yalanla başlayan işin sonu doğru olur mu? Açıklamasında genel yararlar(!) başlığı açmış ve 'yeni sistem kalıcı istikrar getirecek' demiş. 15 yıldır yaşanan istikrarın sonuçları ortada... Cumhuriyet tarihi ortalaması yüzde 5'in altına düşmeyen yıllık büyüme oranımız 15 yıllık istikrarlı süreçte yüzde 3,1'i ancak bulabilmiştir. İstikrarınız bu ise daha fazla almayalım biz. Bir şekilde Atatürk dönemi ile hesaplaşıyorsunuz ya hani, Mustafa Kemal Atatürk dönemi ve devamında 1950 yılına kadar olan dönem büyüme oranı ortalaması yüzde 8,1'dir. AKP hükümetinin istikrarlı büyümesini ancak 1980-1983 döneminde yüzde 2,7 olarak gerçekleşen, Kenan Evren'in askeri hükümetiyle boy ölçüştürebilirsiniz! İstikrardan kastınız bu ise 'bir yerlerde hata yapıyorsunuz' demektir. Bu büyüme ortalamanız ile ancak 2050 yılına doğru milli gelirimiz 20 bin Dolara yaklaşabilir. Oysa '2023'de ilk 10 ekonomi arasına gireceğiz' diyordunuz. Artık şu apaçık görünüyor ki, bahçelerimizden petrol fışkırsa dahi bu hedefi tutturamayız. Yani 2023 vizyonunuz şimdiden yalan oldu. Rakamlar yalan söylemez! Sayın Karaduman 'hızlı ve etkili icraat' demişsiniz. Hayırdır? Şimdiye kadar hızlı karar vermenizi etkileyecek bir engeliniz mi vardı? 15 yıldır tek başına iktidarda olan ve yasaları torbalarla, çuvallarla geçiren iktidar başka bir siyasi partiydi de bizim mi haberimiz olmadı? Vesayet Sistemi tamamen tasfiye edilecekmiş! Siz 2010 yılında yapılan değişiklik için de böyle söylemiştiniz. Sonra hain FETÖ darbesini yaşadık. Ergenekon, Balyoz vb. kumpas davalarla TSK'nın dibine dinamit koydunuz ve adeta TSK'yı, yargıyı FETÖ'ye teslim ettiniz. Şimdi yine kalkmış yeniden vesayetten dem vuruyorsunuz. Biz o dönemde CHP olarak hükümeti ısrarla uyarmış ve 'bu hataya düşürmeyin ülkeyi' demiştik. Dinletemedik! Dinlemediniz!"

"USTALIK DÖNEMİNDE DİP YAPAN EKONOMİYİ BU REFERANDUM NASIL YUKARI KALDIRACAK?"

"Şimdi daha büyük belalarla yüz yüze kalmamak adına yine uyarıyoruz vazgeçin bu ısrarınızdan. Adı üzerinde bile bir türlü anlaşamadığınız bu sistem 'ekonomik refah getirecek' diyorsunuz... Ustalık döneminde dip yapan ekonomiyi bu referandum nasıl yukarı kaldıracak? 2016 yılında 3,6 milyon ton buğday ithal etmişiz. Referandumda istediğiniz sonucu alırsanız 2017 de buğday ihraç eden ülke mi olacağız? Bu Anayasa değişikliğinin neresinde hangi maddesinde bunların çözümü var? Eğer ekonomik kalkınma için bulduğunuz çözüm 'komşunu da al gel' kampanyası ise Allah muhafaza! Hakikaten ekonomik anlamda tükenmişiz, ekonomik politikalarınız kangren haline gelmiş demektir. Sahi, sizin yarattığınız ekonomik sorunları sürekli vatandaş çözecekse siz ne iş yapacaksınız? Dolar yükselir, vatandaş dolar bozdurup kurtarma operasyonu yapar. Faiz yükselir, vatandaşı çağırırsınız 'bankaya mevduat yatır' diye... 'Altını bozdur' dersiniz yine vatandaş koşar imdada... Piyasa durma noktasına gelir, 'al-ver ekonomiye can ver' dersiniz! Ardından da Maliye Bakanı çıkar 'vatandaş tasarruf yapmıyor' der ve dert yanar... Bu ikircikli politikaların ülkeyi getirdiği durum da maalesef rekor düzeyde işsizlik ve reel piyasalarda ki karamsar tablo karşımızda duruyor. Et fiyatını düşüreceğiz deyip sürekli yükselmesine seyirci kalan politikalarınız mı istikrarlı? Sebze-meyve fiyatlarındaki çarpık kar düzeninden şikayet edişiniz mi istikrar dediğiniz şey? İşsizlikten siz dert yanıyorsunuz, çok ilginç değil mi bu? Her seçimde 'İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün' diye oy isteyen başka bir siyasi parti miydi? 'Evet oyu verin, terör bitsin!' diyorsunuz. Allah aşkına ne demektir bu? 'Evet derseniz daha etkili terörle mücadele ederiz' diyorsunuz! Siz açıkça vatandaşı terör ile tehdit ediyorsunuz! Terörle mücadele noktasında CHP ve MHP sonuna kadar destekçiniz olduğu halde bırakın bitirmeyi sürekli artan ve dünyanın en riskli ülkeleri arasında sayılmamızı sağlayan sizin hatalı terör ve teröristle mücadele yöntemleriniz değil midir? Ve şimdi tıpkı 1 Kasım seçimlerindeki gibi, bizi sonuç istediğiniz olmazsa terörü tırmandırmakla mı tehdit etmektesiniz? Vatandaş 1 Kasım'da oyunu verdi tamam benim can güvenliğimi sağla dedi. Sonuç daha da artan terör saldırıları oldu. PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerinin sizi kandırdığını söyleyip milletten af dilediniz, iyi güzel... En son, muhalefetin topyekun desteğiyle darbe girişiminden hem canınız, hem de ülkemiz kurtuldu. Şimdi getirdiğiniz anayasa değişikliğinden sonra her konuda tek yetkili olan başkan kandırılırsa nasıl kurtulacağız? Başkanın yerine bir gün bir FETÖ'cü isim seçilirse ne olacak? Cumhurbaşkanı daha dün, başucunda adeta cellat gibi duran yaverinin terörist olduğundan habersizdi ya bu anayasa geçtikten sonra aynı şeyler yaşanırsa ne olacak? Bu Anayasa, başkanın kandırılmayacağını garanti altına alıyor mu? Memleketi enflasyondan, işsizlikten, ekonomik çöküşten, terörden kurtaracak sihirli değnek veriyor mu bu yeni anayasa? 15 yılda ehliyet ve liyakat aramadan önemli makamları bir takım kişilere teslim edip darmadağın ettiğiniz devlet idaresini hangi sihirli formülle kurtaracaksınız? Meşhur TOKİ projelerinizle mi? 'Hayır' demek için bin bir nedenimiz var, önümüzdeki günlerde tek tek anlatmaya devam edeceğiz. Türk milleti bu tuzağa düşmeyecektir."

Editör: Pusula Gazetesi