Zonguldak Kamu-Sen Başkanı Kadir Bacıoğlu kamuda çalışma yaşamında yaşanan sorunlar, çalışanlar üzerinde kurulan baskı ve tehditlerin Memur-sen kanalıyla devam ettiğini belirterek; "Kamu çalışanları bugün menfaatleri için, küçük şeyler için zorlanmaktadır" dedi. Bacıoğlu toplu sözleşmeyi hatırlatarak; "çalışanları masada satmayın" çağrısı yaptı. İşte Bacıoğlu'nun Pusula'ya yaptığı o açıklama; "Sendikal konularda bir çok eleştirimiz ve çağrımız var. Çünkü artık sendikacılık Türkiye'de mecrasından çıktığını görüyoruz. Bugün memur sendikacılığı kamu çalışanları adına yapılan sendikacılık çıkar menfaat sendikacılığına dönüştürülmüş durumdadır. Ben bir çok yerde eleştirdiğim gibi şuan Memur-Sen arkadaşlarıma sendikacılık yapmalarını, çalışan kamu çalışanlarına çıkar menfaat dağıtmalarını bırakıp sendikal konularda tüm kamu çalışanlarını bilgilendiren konularda faaliyet göstermelerini ve bu konuda çalışmalarını öneriyorum. Kamu çalışanları bugün menfaatleri için, küçük şeyler için zorlanmaktadır. Bu artık son bulmalıdır. Bizim gördüğümüz bir çok şey var. Biz bir çok şeyi bire bir ilişkilerle veya arkadaşlarımızla görüşerek çözmeye çalışıyoruz ama artık sendikacılık yönünü bulmalıdır. Kamu çalışanının hak ve mağduriyetleri için mücadele edilmelidir. Şahıslar ve bireyler için sendikacı veya sendikacılık mücadele etmez. Sendika geneli ilgilendiren konularda çözüm üretmelidir. Aksi taktirde bugün kamu kurumlarında yaşadığımız, makam dağıtma, koltuk dağıtma, atama yapma bunlar sendikacının işleri değildir. Bırak kurumlar kendi rayında işlesin. Bırakın kurumlarda idareciler bilgi birikimleri ile bir yere gelsinler. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak her zaman söylediğimizin arkasındayız. Biz haktan ayrılmadan, hak yolunda hak mücadelesi vermeye devam edeceğiz. Bizim bütün düşünce ve arzumuz bunun içindir. Ben kamu çalışanları için sendikacılığın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Baktığınız zaman geçmişte bir toplu sözleşme var. Bu toplu sözleşmede Memur-Sen'in nasıl bir günde o toplu sözleşmeyi imzaladığını ve kamu çalışanları için hiçbir şekilde mücadele etmediğini tüm kamuoyu gördü. O yüzden gelin mücadele edelim diyoruz. Sendikacılık mücadele işidir. Karşındakinden korkmadan, karşındaki siyasi iradenin kim olduğuna bakmadan önemli olan kamu çalışanı için mücadele edebilmektir. Ben arkadaşlarıma şunu söylüyorum. Cesur olsunlar, korkmasınlar, sendikacılık cesaret işidir. Orada burada ahkam kesip, ona buna çıkar menfaat dağıtma işi değildir. Gelsinler bizimle birlikte mücadele içerisinde olsunlar. Kamu çalışanlarının yanında saf alsınlar. 2017 yılında yeniden bir toplu sözleşme masası kurulacak. Temennimiz odur ki, o masada o çalışanlar satılmasın. O masa mücadele masası olsun. Sorunların arandığı bir masa olsun. Türkiye Kamu-Sen o masa için her türlü çalışmayı yapmaktadır. Çalışmalarına devam etmektedir. Bugün kamu çalışanlarından yetkiyi Türkiye Kamu-Sen'e vermelerini tekrar rica ediyorum. Sizler için gerçek manada mücadele eden hangi kurumsa, hangisi toplum kuruluşuysa lütfen desteğinizi onlara verin. Çünkü yarınları çocuklarımıza bırakacağız. Bugün bu kurumlarda bizler çalışıyoruz. Kamu kurumlarında refah düzeyi yüksek, bilgi birimi yüksek insanlar yetiştirebilmek için ciddi manada sendikacılık yapmak gerektiğine inanıyorum"

Editör: Pusula Gazetesi