CHP'den Saadet Partisi'ne çıkarma...

YAPILACAK REFERANDUM SEÇİMLERİ ÖNCESİ ORTAK KARAR 'HAYIR' OLDU

Cumhuriyet Halk Partisi, referandum seçimleri öncesi destek için Saadet Partisi'ni ziyaret etti. Ziyarete İl Başkanı Ahmet Altun, CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu,Ünal Demirtaş, Merkez ilçe Başkanı Ebru Uzun ve bir çok partili katıldı. Ziyarette ortak düşünce referandum seçimleri öncesi 'Hayır' kararı oldu.

"PARLAMENTER SİSTEME 'EVET', ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE 'HAYIR' DİYECEĞİZ"

CHP İl Başkanı Ahmet Altun; "Biliyorsunuz Türkiye'de parlamenter sistemin ortadan kaldırılacağına inandığımız 18 maddelik bu Anayasa değişikliği halkın oyuna sunuldu.Biz güçlendirilmiş parlamenter sistemden yana da olduğumuz için bu Anayasa değişikliğinde sizlerle beraber çalışıp, bu parlamenter sisteme 'Evet' , bu 18 maddelik Anayasa değişikliğine 'Hayır' görüşümüzde sizlerinde desteğini almak için geldik. Biz bu konuda siyasi simgelerimizi bir kenara bırakarak Türk bayrağını taşıyarak sadece ve sadece parlamenter demokratik sistemden yana olduğumuzu savunmak bizim stratejimiz olacaktır. Bizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim" dedi.

"BU TÜR BİR YÖNETİM İSLAM ALEMİ İÇİN HAYAIRLARA VESİLE DEĞİLDİR"

"Tek kişinin bütün yasama yargı ve yürütmeyi üzerinde toplamasını tehlikeli görüyoruz" diyen Saadet Partisi İl Başkanı Sadık Kar; "Hem böyle dönemlerde, hem de normal dönemlerde siyasi partilerin birbirleriyle görüş alış-verişinde bulunmasını önemsiyorum. Farklı zamanlarda sizlere ziyaretlerde bulunduk. Bu tür karşılıklı ilişkilerin yoğunlaşmasını önemseyen bir teşkilatız. Bu son olaylarda, Türkiye'deki bir rejim değişikliğini andıran devletin yapılanma değişikliğine benzer bir Anayasa değişikliğine başından beri bu tür bir 'Başkanlık Sistemi'ne karşı çıktık. Bu tür bir yönetimin insanlık için,Türkiye için, İslam alemi için hiç hayırlara vesile olmayacağı düşündüğümüzü her zaman ifade ettik. Bunu Genel Merkez bazında da söyledik. Burada bizim daha çok üzerinde durmuş olduğumuz konu evet bu yanlıştır. Evet bunu söyleyeceğiz ve her zamankinden daha yüksek sesle söyleyeceğiz. Yalnız bu konuda, tepki oluşturmayacak cümleleri kurmamız lazım. Çünkü Türkiye böyle bir gündemle ikiye bölünme ve bir bakıma şimdiye kadar olan 'İslam Ülkeleri'nde halkın kendi içinde birbirleriyle savaş etme ortamının Türkiye'de oluşturulmaması adına en uç noktaya da sıcak mesajlar verebileceğimiz, ikna yolunu seçmemiz gerekiyor. Biz mümkün mertebe cümlelerimizi yumuşak kullanarak, kesin karşısında olduğumuzu söyleyerek ifade etmeye çalışıyoruz. Bu konu da sizinle hemfikiriz. Türkiye şuanda parlamenter sistem ile yönetilmektedir. Tek kişinin bütün yasama yargı ve yürütmeyi üzerinde toplamasını tehlikeli görüyoruz. Suriye'de, Irak'ta olan yönetim aynı yönetimdi. Türkiye'de bir diktatörlüğe doğru gidiş söz konusu olabilir diye düşünüyorum. Bunu insanlarımıza her buluşmamızda anlatacağız. Ben ziyaretinizden dolayı teşekkür ederim" dedi.

"BÜYÜK DEVLETLERLE İŞ TUTMAK,AYI İLE YATAĞA GİRMEYE BENZER"

Dış ve iç siyasette Türkiye'nin çok zayıfladığını belirten CHP Milletvekili Şerafettin Turpcu; "Saadet Partisi İl Başkanımız nasıl bir yol çizeceğimizi çok nazik bir şekilde ortaya koydu. Tabi ki bunlara uyacağız. Ama bunlara geçmeden önce Türkiye nasıl bu hale geldi, nasıl böyle tanınmaz bir ülke oldu ? bunlara değinmek isterim. Gerçekten bugün Türkiye tanınmaz noktadadır. Hem söylemleriyle, hem hareketleriyle hem de dış politika siyaseti ile başımıza gelmeyen felaket kalmadı.Sistemi tek adama vermeyecek bir sistem yani parlamenter sistemi savunacağız. Tabi ki şuandaki sistemde de bir çok eksiklikler veya olumsuzluklar olabilir. Ama iyi niyet şudur, bu olumsuzlukları olumlu hale getirmektir. 2011 de seçilen parlamento 58-60 tane madde üzerinde anayasa değişikliği konusunda anlaştı. Başkanlık felan yoktu. Maalesef geçmişteki hükümetler niye yıkıldı ? Bu büyük Orta Doğu Projesi bataklığını yarattılar, bizde orda dış politikayı bilmeden, şuan ki yöneticilerden bahsediyorum bu işe daldılar. Rahmetli İsme İnönü'nün bir lafı Vardır. Rahmetli Erbakan'ında bir çok sözü vardır. Allah her ikisini de nurlar içinde yatırsın. Derdi ki; " Büyük devletlerle iş tutmak,ayı ile yatağa girmeye benzer." Maalesef bu hükümetin Türkiye'yi getirdiği nokta budur. Suriye içerisinde ki yanlış adımlarımız, Sorunu Türkiye'ni n içine taşıdı.Bizim Suriye'ye gireceğimize, Emevi Cami'sinde namaz kılacağımıza maalesef Suriye'deki sıkıntı Türkiye' ye taşındı. İnanılmaz şekilde canlı bombalar, katliamlar bizi eski Lübnan'a, bugünün Irak'ına, Suriye'sine benzetti. Biz Suriye'ye gireceğimize, Suriye içimize girdi. Dış politikamız iflas etmiş durumda, içerde de durumu herkes görüyor. Döviz üzerinden nasıl bir oynamalar olduğunu görüyoruz. Tabi yüzde 50+1 ile Anayasa'nın değişmesi demek, geri kalan yüzde 50'nin yakınının yok sayma anlamındadır. Seçim sistemlerinde barajların kaldırılması lazım. Fakat Ak Parti kurulurken söylediklerini, hükümet olduktan sonra unuttu. Ülkemizi hem içte hem de dışta yönetilemez hale getirdiler. Böyle bir başkanlığın dünyada örneği yok. Adına 'Cumhurbaşkanlığı Sistemi' diyorlar ama başkanlık bile değil. Cumhurbaşkanlığı olamaz, çünkü Cumhur başkanı tarafsızlık üzerine yemin eder. Ne denetimi var ne güven oyu var,ne bir bütçesi var. Her işi tek adam yapıyor. Yardımcıları kaç tane olacak. Onlar seçimle gelmiyor. İlk okul mezununu bile yardımcı atayabilecek. Bu yardımcıların yetkileri boşlukta ve içinden çıkılamayacak bir sistem var" dedi.

"PARLEMENTO DIŞINDAKİ PARTİLERİNDE ONAYI ALINMALIYDI"

Anayasa yapılırken tüm partilerin görüşlerinin alınması gerektiğine vurgu yapan CHP Milletvekili Ünal Demirtaş; "Anayasalar toplumsal uzlaşma metinleridir. Burada toplumun kesimlerinin görüşleri alınarak, bir ortak payda da buluşularak hazırlanır. Ama bu Anayasa değişikliğine baktığımız zaman maalesef sarayın mutfağında bir yemek hazırlanmış, mecliste Anayasa Komisyonuna getirildi.Buna parlamenter sistemden partiler katkı sunamadığı gibi, parlamento dışındaki partilerde katkı sunamadı. Hatta toplumun diğer kesimlerine de hiç bir şey sorulmadı. Parmak çoğunluğu ile Anayasa komisyonundan geçirildi.Hatta biz milletvekili olarak yeterli derecede konuşma fırsatı elde edemedik. Milletimiz maalesef bu değişiklikten haberdar olamadı. Bir gizlenme, bir saklamayla genel kurula getirildi. Genel kurulda ufak ufak basına yansımaya başladı ama, bakıyoruz sadece kavga görüntüleri ile ön plana çıktı. Halbuki orada çok değerli konuşmalar yapıldı. Çok önemli görüşler ifade edildi. Ben de Zonguldak milletvekili olarak hem genel kurulda hem komisyonda konuşma fırsatı buldum. Kısa sürelide olsa konuşma imkanı buldum. Ama bu böyle olmaz, Anayasa yapılacaksa toplumun tüm görüşlerinin onayı alınması gerekir. Toplumun hepsini kucaklayacak şekilde yapılmalıdır. Parlamento dışındaki tüm partilerin de görüşleri alınmalı. Bu büyük bir demokrasi eksikliğidir" dedi

Editör: Pusula Gazetesi