Gökçebey'in Bodaç Köyü mevkiinde, ''Baz Biyokütle Enerji Santrali ve Atık Yakma Tesisi'' projesine karşı; Zonguldak, Bartın ve Devrek'ten gelen doğasever, çevre dostları toplanarak yürüyüş düzenledi. Gökçebey Platformu'nun düzenlediği yürüyüşte ''Toprağıma, suyuma, sağlığıma dokunma!...'' sloganıyla hep bir ağızdan haykırıldı.

"BAŞTA KANSER VE AKCİĞER HASTALIKLARI OLMAK ÜZERE, ALERJİ VE DİĞER BİRÇOK HASTALIĞA DAVETİYE ÇIKACAK"

Doğa yürüyüşü grupları adına basın bildirgesini okuyan Faik Mekik, şu görüşlere yer verdi;

"Zonguldak'ımızın şirin ilçesi Gökçebey'in Bodaç Köyü mevkiinde, Yenice Ormanlarının başladığı noktada 'Baz Biyokütle Enerji Santrali ve Atık Yakma Tesisi Projesi'ne karşı; Zonguldak, Bartın ve Devrek'ten doğa sever, çevre dostları bir yürüyüş düzenledik. Bodaç ve çevre köy sakinleriyle karşı duruşumuz daha bir güçlendi. Biyokütle (katı atık) Enerji Santraline neden mi karşıyız? Yapılması planlanan enerji santrali başta hava kirliliği olmak üzere su kirliliğine de yol açacak. Kirlenen havayı soluyan, suyu kullanan başta insanlar olmak üzere Gökçebey ve çevresindeki tüm canlılar olumsuz etkilenecekler. Etkilenme sonucunda; başta kanser ve akciğer hastalıkları olmak üzere, alerji ve diğer birçok hastalığa davetiye çıkacak. Çoluğumuz/çocuğumuz, bağımız/bahçemiz/tarlamızdaki sebze ve meyveler, kümes/ahır/ağıldaki hayvanlar, kurdumuz/kuşumuz/börtümüz/böceğimiz zehirlenecek. Santralın bacasından çıkan kükürtdioksit gazının yol açtığı asit yağmurları yüzünden, Yenice Ormanları ölümle karşı karşıya bırakıldığı için karşıyız. Santralin 30 km çevresinde yaşayan insan, hayvan ve bitkiler çok daha fazla zehirlenecek. Kaşıntı, kızarıklık, göz tahrişi, öksürük, burun tıkanıklığı, alerjik vakalar, boğaz ağrısı ve solunum zorluğu risklerini saymıyorum bile...Bilim insanları, katı atıkların yakılmasından oluşan zehirli veya potansiyel zehirli 200'den fazla madde tespit etmişlerdir. Henüz tanımlanmamış daha birçok maddenin yayılmış olması çok muhtemeldir. Tanımlanmış olan kimyasalların birçoğu kalıcı veya biyoakümülatif olarak bilinmektedir. Bu kirleticilerin birçoğu kanser, solunum sistemi hastalıkları ve endrokrin sisteminin bozulması gibi çok çeşitli sağlık sorunlarına yol açmaktadır."

"BU CENNETİN (GÖKÇEBEY'İN) CEHENNEME DÖNÜŞMESİNİ İSTEMİYORUZ"

"Ne istiyoruz?: Zehir değil, temiz hava solumak istiyoruz. Doğamız, toprağımız, havamız ve suyumuz temiz kalsın istiyoruz. Temiz bir çevre ile temiz bir yaşam istiyoruz. Ölüm değil, sağlıklı bir yaşam istiyoruz. Gelecek güzel günler istiyoruz, akıl alacak gibi değil!... Türkiye'de yenilebilir enerji kaynakları yani temiz enerjiler arasında dünyadaki en zengin ülkeler arasında yer almamıza rağmen neden rüzgar ve güneş enerjisi Gökçebey'de tercih edilmiyor? Tavuk dışkısını yakarak çevremizi zehirlemek yerine; tavuk dışkısını kompostlama yöntemi ile organik gübreye dönüştürmek daha ekonomik ve akılcı bir yöntem değil mi? Bu yöntemle gübrede dışa bağımlılıktan kısmen kurtulmuş olmaz mıyız? Süzek Deresi ve Kanyonu'nu, macera ve doğa turizmine kazandırmak amacıyla yola çıkacaksın; yarı yolda vazgeçip, Süzek Kanyonu ve Macera Parkuruna gelenleri zehirleyeceksin. Pes doğrusu!...İşte bunun için havamızı, suyumuzu, toprağımızı kirleterek bizi zehirleyecek olan bu ''Biyokütle Enerji Santrali ve Atık Yakma Tesisi'ni istemiyoruz. Bu cennetin (Gökçebey'in) cehenneme dönüşmesini istemiyoruz. Türkiye'nin gözbebeği Yenice Ormanlarının tahrip olmasını istemiyoruz. Yenice ormanlarını bekleyen büyük tehlike; Yenice Ormanları barındırdığı yaban hayat ve bitki çeşitliliğiyle dikkat çeken, 1999 yılında Dünya Doğayı Koruma Vakfı tarafından Acil Olarak Korunması Gereken 100 Sıcak Noktadan biridir. Türkiye'nin en büyük blok ormanıdır. Kurulması düşünülen Katı Atık Enerji Santrali'nden Yenice Ormanlarına yayılacak zehirli gazlar ve asit yağmurları Türkiye'nin göz bebeği Yenice Ormanları için çok büyük tehdit oluşturmaktadır. Daha ileri boyutu ise orman ölümleridir. Yaşanabilir bir Gökçebey için, Biyokütle (katı atık) Enerji Santraline hayır!..."

Editör: Pusula Gazetesi