Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, 2017-2018 eğitim-öğretim yılının başlaması nedeniyle bir mesaj yayınladı.

Milletvekili Turpcu'nun mesajı şöyle:

"BİLİMSEL LAİK EĞİTİMİN İÇERİĞİNİ ALTÜST ETTİLER"

"Bilimsel Laik eğitim, iktidarın 'dindar kindar nesil yaratma' projesi uğrunda tel tel dökülüyor. İktidarın bu saplantısı eğitimin içeriğini altüst etmiştir. Tabi burada asıl konu neslin dindar olması ya da olmaması değildir. Konu, bir ülkenin geleceğinin, kendilerini dindarlığın ölçüsü yerine koyan bir iktidar tarafından esir alınmasıdır. Daha düne kadar dindarlık için Fetulahçıları model olarak sunan, örnek gösteren, bunları devletin her kurumuna yerleştiren bu iktidar değil miydi? Şimdi ise başka tarikatlara ve yapılara kapı açıyorlar. Bu gerçekleri ortaya koymazsak eksik bir değerlendirme yapmış oluruz.

İktidar eliyle tarikatların, cemaatlerin, her türden gerici vakıf ve teşkilatın asli unsur haline getirildiği eğitim sistemi; düşünmeyen, soru sormayan, sadece itaat eden bir nesil yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Bu hedefin panzehiri ise laik ve bilimsel eğitimdir.

"YENİ MÜFREDAT PROGRAMLARI ORTADA"

Milli değerlerden uzak, kurtarıcımız, kurucumuz Atatürk'ü yok sayan, Cumhuriyet Devrimlerini içermeyen, milli bayramlarımızı bile yeni müfredat programları da ortada! Türkiye, çağdaş dünyadan koşarak uzaklaşıyor! Bütün okulları imam-hatip yapma hevesinde, yeterli sayıda yurt açmayan, okullar arasında ayrım uygulayan, bunu ayırdığı bütçelere yansıtan, yoksul halk çocuklarını denetimsiz tarikat yurtlarına teslim eden, mecbur eden bir eğitim anlayışı olur mu?

"KOLTUĞA GEÇEN HER BAKANLA BİRLİKTE SINAV SİSTEMLERİ DEĞİŞTİ"

15 yılda 6 farklı bakan gören eğitim sistemimizde, koltuğa geçen her milli eğitim bakanı ile birlikte ders programları ve sınav sistemleri değişmiş, adeta yapboz tahtasına dönmüştür. 13'ten fazla temel değişiklik yapılan eğitim sistemi tamamen istikrarsızlaşmış durumdadır. Bu istikrarsızlığın sebebi bu iktidarken en son kendi getirdikleri TEOG'dan da şikayetçi olan yine kendileridir. Eğitim alanında yaşanan sorunlar son günlerde laik-bilimsel eğitim stantlarına yapılan saldırılarla devam etmektedir.

"EĞİTİM, İKTİDARIN DIŞ POLİTİKAYLA BİRLİKTE EN BAŞARISIZ OLDUĞU KONULARIN BAŞINDA GELMEKTEDİR"

Eğitim bu iktidarın dış politikayla birlikte en zayıf, en başarısız olduğu konuların başında gelmektedir. Şunu çok net şekilde söylemek isterim ki `Köy Enstitülerinin kapatılması` yakın tarihimizin kaçırdığı en büyük fırsattır.

Bir ülkenin kendisine nasıl bir gelecek çizdiğini görmenin en temel göstergesi izlenen eğitim politikasıdır. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün soran, sorgulayan, itaat ve biat kültürünü benimsemeyen 'fikri hür, vicdani hür, irfanı hür' nesiller yetiştirme politikasına sıkı sıkıya bağlı kalmalıyız. Hedefimiz, edebiyat, bilim ve sanat ışığında; sorgulama ve eleştirel düşünme yeteneğine sahip, dünyadaki gelişmeleri izleyip anlayabilen, sorunlar karşısında çözüm yolu olarak akıl ve bilimin temel alındığı bireyler yetiştirmek olmalıdır. Eğitim sistemimiz, her zaman akılcılık ve bilimsellik ışığında, çağdaş ve evrensel değerleri içeren bir anlayışta olmalıdır.

"PİSA SINAVLARINDAKİ BAŞARISIZ TABLO, ÇOCUKLARIMIZIN SUÇU DEĞİLDİR, İKTİDARIN SUÇUDUR"

MEB Bütçesine göre, Fen Liselerinin devam eden projelerinin genel bütçeye oranı %1,7'dır. Maalesef gelecek dönemde (2018 ve 2019) Fen Liselerine bir kuruş ödenek ayrılmamıştır. Bu çok umutsuz bir tablodur. Biz, 21. yüzyılın bilişim devrimine imam hatip liseleriyle mi ayak uyduracağız? PİSA sınavlarındaki başarısız tablo, çocuklarımızın suçu değildir, iktidarın suçudur!

"`İLERİDE BENİM SÖYLEDİKLERİMLE İLMİN GERÇEKLERİ ÇELİŞİRSE, İLMİ ESAS ALIN` DİYEN BÜYÜK ÖNDER ATATÜRK'ÜN BU GÜNE DAİR GÖRÜŞLERİ GAYET AÇIKTIR"

Çocuklarımız, ülkemizin aydınlık geleceğinin mimari ve teminatıdır. Bu doğrultuda bizler, bütün çocuklarımızın sahip oldukları yetenekleri geliştirmelerine fırsat verecek ve bunu teşvik edecek eğitim koşullarını hazırlamak ve çocuklarımızın bundan faydalanabilmelerinin önünü açmak zorundayız. Çocuklarımızın hayatta başarı gösterebileceği farklı yeteneklerini keşfetmesine izin verilmelidir. `Hayatta en hakiki yol gösterici ilimdir. İleride benim söylediklerimle ilmin gerçekleri çelişirse, ilmi esas alın` diyen Büyük Önder Atatürk'ün bu güne dair görüşleri gayet açıktır.

"DÜNYA İLE REKABET EDEBİLECEK; LAİK, ÇAĞDAŞ, BİLİMSEL EĞİTİM"

Şimdi bir eğitim seferberliği ile eğitimin uğradığı tahribatı geri dönülmez hale gelmeden düzeltmeliyiz!

2017-2018 eğitim-öğretim yılının dünya ile rekabet edebilecek; çağdaş, bilimsel, ülkesini ve milletini seven öğrenciler yetiştiren bir dönem olması dileğiyle, yeni eğitim öğretim yılını kutluyor, öğrencilerimize, fedakar ailelerimize ve emektar öğretmenlerimize başarılar ve kolaylıklar diliyorum. Sevgi ve saygılarımla."

Editör: Pusula Gazetesi