Kelebeğin Rüyası sinema sahnelerinde kullanılan ve jilet olan beyaz gemiler serisinin son örneği "Akdeniz" vapuru, diğer kardeşleri "Marmara, Karadeniz ve Ege" gibi birkaç yıl önce hazinli bir sonla bitirildi. Bu seri vapurlar yıllarca Zonguldak'a yolcu ve yük taşıdı... "Ege" vapurunun bende ayrı bir yeri var çünkü Zonguldak limanı ve kaptanlarını tanımama ve araştırmama vesile oldu.
Bir çok Zonguldaklı gibi bende limana giriş çıkış yapan kuru yük gemileri ve yolcu gemilerini izler, özellikle de insanları kavuşturan yolcu gemilerinin gece renkli ışıklarıyla limanı taçlandıran pırıltısını keyifle seyrederdim. 'Vira demir' yapıp başka limanlara hareketini takip eder tek nokta olup kaybolana kadar son uğrak limanını hayalimde canlandırırdım...

Denizciliği, gemi kaptanlarını, liman trafiği ve hareketlerine dair birçok anım var ancak benim hayatıma yön veren birkaç tanesini paylaşmak isterim...
Yanılmıyorsam sene 1979 yazıydı. Geniş bantlı lambalı salon radyomu karıştırırken Ege yolcu gemisinin Zonguldak pilota yardım çağrısı yaptığına kulak misafiri oldum. Radyo başına çakıldım ve haberleşme trafiğini dakikalarca takip ettim. 30 mil mesafede makine arızası yapan gemi, rüzgar ve akıntılara maruz kalmış manevra kabiliyetini tamamen kaybetmişti, yüzlerce yolcu ve mürettebat kaderine terkedilmiş en yakınındaki Zonguldak limanından gelecek olan yardımı beklemekten başka çaresi kalmamıştı. Haberleşme irtibatı sağlandıktan sonra limanda görevli 'Meltem' ve 'Yıldız' römorkörleri hızla yola çıkmış açıkta sürüklenen Ege gemisini çekerek Zonguldak limanında her zamanki yanaştığı rıhtımın haricinde, karşısındaki kargo rıhtımına iskeleden yanaştırılıp, tahsis edilen otobüslerle yolcular gidecekleri noktalara transfer edilmişti.

Editör: Pusula Gazetesi