Eğitim Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz, Başöğretmen Atatürk Anadolu Lisesi öğretmenlerinin basına yansıyan haberlerini gündemine alarak yapılan haksızlıkları dile getirdi.

Başkan Yılmaz "geçtiğimiz öğretim yılında taciz iddiaları nedeniyle tutuklanan öğretmen ile öğrencisini kaçıran öğretmen haberleriyle ulusal ve yerel medyada yer alan Zonguldak Başöğretmen Atatürk Anadolu Lisesinde neler oluyor?" diye sordu?

Yılmaz açıklamasında "Beden Eğitimi öğretmeni P.U.nun iki kez yer değişikliğine rağmen eş durumunu göz önüne almadan uzak ilçeye gönderilmesinde yatan amacın Eğitim Sen'li olmasından mı kaynaklanıyor" diye tepki gösterdi.

Yılmaz, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

Geçen öğretim yılında taciz iddiaları nedeniyle tutuklanan öğretmen ile öğrencisini kaçıran öğretmen haberleriyle ulusal ve yerel medyada yer alan Zonguldak Başöğretmen Atatürk Anadolu Lisesinde neler oluyor?

Bilindiği gibi Zonguldak Başöğretmen Atatürk Anadolu Lisesi Beden Eğitimi öğretmeni P.U. öğrencilerini taciz iddiası ile tutuklanmış, 97 gün tutuklu kaldıktan sonra çıkarıldığı ilk mahkemede beraat etmişti. Adli yargıda beraat eden ve idari inceleme sonucunda görev yerine iade edilen P.U.' nun Ağustos ayında Zonguldak Valiliğince görev yeri değiştirilerek Kilimli ilçesinde bir okula görevlendirilmiş, akabinde eş durumu nedeniyle Zonguldak merkezindeki başka bir okulda göreve başlamıştı.

Ancak adli ve idari inceleme sonucundan memnun olmayanlar nedeniyle olacak ki Zonguldak vali yardımcılarından biri tarafından yürütülen soruşturma sonucunda 6 öğretmen ile bir okul müdürü görevden alınarak 24 Eylül tarihinde çeşitli ilçe ve okullara sürülmüşlerdir.

Soruyoruz, en basit kibar (!) tabiri ile gerçekleştirilmek istenen yer değişikliği ise iki kez yer değişikliğine uğramış P.U.' nun eş durumunu göz önüne almadan ilin en uzak ilçesine gönderilmesinde yatan amaç nedir? P.U.' nun Eğitim Sen' li olması mı yoksa memleketi ile ilgili ön yargılar mı? Sürülenlerin büyük çoğunluğunun Eğitim Sen' li olmasına rağmen eh, başka sendikalardan da var diyerek eyyamcılık batağına saplananlara sormak istiyorum. Taciz iddiasında bulunan öğrenciyi ortaokuldan tanıyan Eğitim Bir Sen' li öğretmen ile öğrencinin ikamet ettiği yerdeki Eğitim Sen' li ortaokulun müdürünü "geçmiş olsun" dileğinde buluşturan niyet ne olabilir? Biraz zorlanacaksınız ama düşünün bir kez...

Başöğretmen Atatürk Anadolu Lisesinden sürülen Türk Eğitim Sen' li öğretmen, Bizans entrikalarını aratmayacak bir kurgu içinde yaşananlara "neden bunlar oluyor " diye soruyorsa sizin adını koyamayacağınız şeyi biz söyleyelim. Vicdandır bunun adı, vicdan..

Vicdan, insana özgü bir duygudur ancak kılığı insan olan her canlıda olmaz.

Acemilik gibi masum bir sözcük altına saklanamayacak kurgu içinde, taciz iddiasında bulunan öğrencileri okulun rehber öğretmeninden kaçıranlar söyleyin bakalım, rehber öğretmeni "çocuklarla neden ilgilenmedin" diye suçlayarak sürülmesine neden olanlar:Rahat mısınız?

Cezaevinde yatmasına neden olduğunuz P.U' nun 97 gününü çaldınız. P.U' nun eşinin, bir yaşındaki oğlunun, babasının, anasının, kardeşlerinin, dostlarının, onu seven öğrencilerinin her birinin ayrı ayrı 97 gününü çaldınız. Buyrun Başöğretmen Atatürk Anadolu Lisesi sizin olsun artık. Dilediğiniz yere oturabilir, dilediğinizi yapabilirsiniz..

Bizler, tutuklanan öğretmeni tahmin edebilmek için okuldaki erkek öğretmenlerin isimlerini kodlamaya çalışan öğretmenden örgüt çıkarmadığınıza şükrediyoruz.

Artık gelenek haline gelen yargı kararlarını yok sayma, yargı kararlarını boşa çıkaran iş ve eylemlerle sürdürülen keyfi uygulamalar, çalışanlar arasındaki çalışma barışını bozmuş, bozulan barış herkesin oyuncağı olmuş, çürümeye yüz tutmuştur. Liyakatsiz ve yeteneksiz kişilere teslim edilen kurumlar hizmet vermekten öte her gün bir başka rezillik ile gündemi meşgul etmektedir.

Hizmet anlayışları kendilerini bir yerlere getirenlerin emirlerini yerine getirmekten menkul omurgasızların hak/hukuk tanımayan davranışları tüm eğitim emekçilerini itibarsızlaştırmaya dönüktür. Bu nedenle bugün "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" diyenler, artık sıra sizdedir, görün artık.

Asla unutulmamasını istediğimiz, Eğitim Sen' in kadına, çocuğa şiddet ve taciz konusunda ilkeli duruşudur. En yetkili makamda oturanların sistematik çocuk tecavüzlerini "bir kere olmuş " diye masum göstermeye çalıştığı zamanlarda Eğitim Sen tacize uğrayan çocukların yanında yer almış onların haklarını savunmuştur. Bu konuda bizim için esas olan beyan ve bu beyan üzerine verilen yargı kararlarıdır.

Eğitim Sen olarak sendikası ne olursa olsun haksızlığa ve kıyıma uğrayan tüm eğitimcilerin yanında ve haklarının takipçisi olacağımızın bilinmesini, herkesin yargı kararlarına uymasını bekliyoruz.

Editör: Pusula Gazetesi