ŞOFÖRÜ O GÜNÜ ANLATIYOR...
26 Ağustos 1931... Atatürk'ün Zonguldak ziyaretinden bir anı...

Adı Soyadı : Mustafa Erkişi (Atatürk'ü Zonguldak'taki makam şöförü)...
Doğum Yeri : Zonguldak
Doğum Tarihi : 1328 (1912)
Röportaj : Saffet Can (Yazar)
Yer ve tarih : Zonguldak, 19 Mayıs 1994

Zonguldak'a Atatürk'ün gelişini anlatırmısınız?
Zonguldak'a Atatürk'ün geldiği gün ben Valiliğin şoförüydüm. Gece eve iki polis geldi. Vali, Arif Bey idi "Vali seni çağırıyor" dediler gittim. Vali Bey bana. Yarın Atatürk'ün geleceğini söyledi. Hazır olmamı belirtti. Arabayı ona göre hazırlamamı istedi. Ertesi sabah Atatürk'ü getiren Ertuğrul Yatı geldi. Limanda mendirek mi var. Biraz açıkta bir yere gemi demir attı. Halk limana doldu. Bize gemiden el sallıyordu. Karaya çıkması için kendisine tezahürat yapıldı. Mühendisler Odası'nın yanında bir demir iskele vardır. Oradan hükümetin önüne kadar halı döşenmişti. İskeleden başlıyordu halılar. Fransız Şirketi'ne ait bir motorla gidip Atatürk'ü gemiden aldılar. O demir iskeleden Zonguldak'a çıktı. Hemen koşup arabanın kapısını açtığımı hatırlıyorum. O sırada elini de öptüm.

Biraz anlatırmısın; nasıl buldun Atatürk'ü?
Yüzüne bakamazsın ki. Şimşek gibi gözleri vardı. Yüzüne bakamıyordun ki, anaların bir daha öyle bir evlat doğuracağını sanmıyorum. Öyle evlat doğmadı da sonra. İşte öyleydi.

Peki ne yaptı Atatürk Zonguldak'ta? Nereleri gezdi? Konuşmalar yaptı mı?
Atatürk'ü arabaya bindirdim. Üzülmez'deki Müessese Müdürlüğü binası yapılan yere götüreceğim. O zaman Üzülmez'e tren yolundan başka bir şey yok. Bir yol var, şimdiki gümrük binasının arkasından Rüzgarlımeşe'ye çıkıyor. Patika. Hemen gümrüğün arkasında bir eski tuvalet vardır. İşte oradan çıkıyor. Bir-iki viraj var. Manevra yapmadan, bir defada dönüp de yukarıya çıkamazsın.
Tam oraya geldiğimizde Atatürk bir doğrulup sordu: Başka yol yok mu evladım? dedi. Yok, paşam dedim.

Rüzgarlı'ya çıktık. oradan da Rat yol ayrımına. toz toprak nasıl biliyor musun? Yolda bir atlı adam vardı. Bizim geçmemiz için atını dağa çıkarıp bize yol açtı. O yoldan geçerek yukarıdan Üzülmez'e geldik. O binanın her şeyi o zaman Esat Kerimol'dan soruluyordu.
Sonra aynı yoldan geri mi getirdin Atatürk'ü?
Aynı yoldan geri gelmedi. Üzülmez'den trene bindi. Liman'a geldi. Ertuğrul yatına döndü, gittiler.

Niye gelmiş Atatürk buraya?
Hiç, gelmiş işte.

Nasıl gelmiş işte. Hiç bir şey yapmadı mı? Kimseyle konuşmadı mı?
Konuşmaz mı? Ama asıl gelişi başka. bunu ben onunla gelen personele sordum. Atatürk. emir vermiş, "Ertuğrul'u hazırlayın da bir Boğaz gezisi yapalım." demiş. Hemen hazırlamışlar. Atatürk Kaptan'a"Karadeniz'e çık" demiş, kaptan çıkmış. "Emret paşam" demiş,"Zonguldak diye bir yer var, oraya gidelim." demiş, odasına çekilmiş..

Uyandığında Zonguldak'taymış Ertuğrul. İşte gelişi bu. Ama Zonguldak'tan gitmeden emir de verdi. "Bu yolları yapın." dedi. Bu nedenle de bazı yollar onun emriyle yapılmış oldu.

Editör: Pusula Gazetesi