Zonguldak Belediye Başkanı İsmail Eşref, &[#]8220;Zonguldak Belediyesi olarak her toplu sözleşmede işçiye olan bakış açımızı bu toplu sözleşmede de göstereceğiz. Çünkü bizim çalışana bakış açımız ve emeğe saygımız sosyal demokrat bakış açımızla alakalı. Biz bunu yaklaşık 14 sene önce her toplu sözleşme dönemimizde gösterdik bugün eğer Zonguldak Belediyesi´nin çalışanlarının maaşı belli bir seviyede ise ele geçen tutarı vergi sigorta hariç ortalama 1 milyon 800 veya 900 civarındaysa, bugün ki bedelle 2 bin lira olan işçi ücretlerine kavuşulduysa bu bizim 8 yıllık dönemimizde yaptığımız toplu sözleşme sonucudur. Son 5 yıl içinde de yapıldı. Enflasyon oranında yapılan zamlar benim toplu sözleşmede son yaptığım 5-6 yıl önceki toplu sözleşmeye baktığımızda bıraktığım ücretler 1 milyon 300 civarındaydı. Bugünkü bedelle bin 300 lira civarcıdaydı. Emeğin ve çalışanın hakkı verilmeli. Çünkü iş üretiyorlar. Biz Zonguldak Belediyesi´nde çalışan işçimizin ve memurumuzun yeni hizmet alımı ile ortaya çıkan ve hizmetli işçilerimizin de gayretleriyle iş yapıyor ve halka hizmet götürüyoruz. Halka hizmette nasıl başarmak istiyorsak bunu çalışanlarımızla yapacağız. Dolayısıyla çalışanın hakkını vererek iş üretmek ancak mümkün olabilir. Bu iki gerekliliğin başında birincisi emeğin hakkını vermek ikincisi de hizmeti iyi almak. Dönemimizde çalışanlarımızla olan ilişkilerimizde toplu sözleşmeyi buralara getirdik. Ama maaş ve ikramiye ödemelerinde bilindiği gibi 25 yıldır sorunlar yaşanmakta. Bunun sebebi de 1985 yılında işçi sayısı 800&[#]8217;lerden bin 500´ler çıkması. 1989 yılında maaşlar verilmediği için Zonguldak´ta çöpler toplanmadı. Çöpleri valilik topladı. O günleri aştık üzerine 8 sene biz görev yaptık. 8 sene boyunca arkadaşlarımızın her ay maaşlarını verdik. Ama ikramiyeleri 2001 yılına kadar ödeyebildim. Daha sonrasında yine zorlandık. 1996 -2001 yılları arasında 5 yıl süreyle elde ettiğimiz tasman, yer çöküntüsü ve TTK´ nın verdiği hasar gelirleri İller Bankası payındaki artışlar ve hatta belediyenin lojmanlarını satarak işçimizin ikramiyelerini verdik. Bunlar bir özveriydi. Merkez çarşısındaki işyerlerini işçilerimize kıdem tazminatı olarak vererek, satım çalışanlarımıza ikramiye diye verdik. 8 senenin 5 senesine kadar ikramiyeleri öder noktadaydık. Ama 2001 krizi bizi sarstı. Son 2001-2004 yılları arasında ikramiye vermekte zorlandık. Şimdi göreve geldiğimizde bugün itibariyle çalışanlarımızın 375 kişi ile başladık. Şuanda 335 civarındayız. Her ay emekli olanlar var, bu ayda 6 kişi emekli oldu. Çalışanlarımızın maaşlarını ödeyebiliyorum ama içerideki alacaklarını ve ikramiyelerini veremedik. Hiç olmazsa 2009´un Mart aylarındaki 7 bin liralık eksik maaşlarından kurtulduk ve 10 aydır maşamızı düzenli ödedik. İçerideki alacakları veremedik ama hiç olmazsa acil ihtiyacı olana içerideki alacaklarından vererek destek sağladık. Bakış açımız çalışanın hakkını vermek ve emeğin hakkını korumak. Bugünkü çalışanımızın maaş tutarı ülkede ilan edilen asgari geçim indirimi seviyesinde. Eğer asgari geçim indirimi 2 bin civarındaysa biz de ona yakın maaştayız. Bu demektir ki, diğer kurumlara göre çok yüksek görünse bile ama yinede ülke genelindeki asgari indirimi aşamamış durumda. Bu nedenle maaşımızı verdik diye seviniyoruz. Çalışanımız bu maaşla geçinmeye çalışıyor ama bu bile ülke genelindeki ödemeye bakıldığında asgari geçimin altında. Biz Zonguldak´ta TTK´ da ocağa inen maden işçisinden fazla maaş veriyoruz. Ama oda asgari geçim indirimin altında bizde asgari geçim indirimin altındayız. Çok yüksek olduğu söylenemez ama diğer kurumlara göre çok iyiyiz. Ama biraz daha iyileşmesi ülkenin genel ekonomisine bağlı. Bu toplu sözleşme görüşmeleri bugün başladı ve belirlenen süre içerisinde sonuca varacağız. Varacağımız sonuç çalışanın hakkını vermek olacak. Bu hedefe kilitlendik. Biz nasıl geçmişte bu hakları verdiysek bu defa da veririz. Ancak bir karşılık bekliyorum. Belediyenin içinde bulunduğu sıkıntılarla biz bu noktaya geldiysek çalışanımız da bizim ekonomi sıkıntılarımızı anlayıp maaş artışından çok belediyenin ekonomik gelirini artıracak attığımız adımlardan destek vermek anlamında yüksek teklifle değil makul tekliflerle gelsinler. O zaman biz bu toplu sözleşmeyi en iyi şartlarda bağlarız. Toplu sözleşmemizin başlangıcı hayırlı başladı inşallah sonu da hayırlı olur. Uzlaşacağımıza inanıyorum. Henüz bizim teklifimiz zihnimizde oluşmadı. Zonguldak´ın ve belediyenin ekonomik durumu göz önüne alınarak toplu sözleşme sürecinde ortak görüşümüzde alacağımız kararlarla çalışanın hakkını vermektir. Toplu sözleşme sürecimiz hayırlı olsun&[#]8221; dedi.
Belediye-İş Sendikası Başkanı Cavit Zülfikar ise &[#]8220;Zonguldak Belediyesi´nde 4 yıldır toplu sözleşmelerimizi kamu işvereni sendikasıyla yapıyorduk. Seçimde sendikamızı ziyaret eden başkan adaylarına hep sorduk. Kamu işveren Sendikasından ayrılıp toplu sözleşmeyi birlikte yöneteceğiz diye. O dönem bütün adaylar bu sözü verdi. Belediyemizdeki yetkili ve etkili kişilerle toplu sözleşme sürecine başladık. Benim amacım üzüm yemek bağcıyı dövmek değil. Ülkenin ve belediyenin ekonomik sıkıntıları göz önünde bulundurularak çok yüksek teklifler vermedik. Belediye başkanımın çizmiş olduğu tabloyu görmemek mümkün değil. 15 yıl önce maaş ödeyemeyen belediye bugün maaş öder duruma geldi. Bunda emeği geçenlere teşekkür ediyorum. İnşallah belediyemiz ikramiye ödeyebilir duruma da gelecek. Ben toplu sözleşmenin masanın başında bitirileceğine inanıyorum. Bu konuda bizler özverili olacağız. Aynı özveriyi de belediye başkanımız ve yönetiminden de bekliyoruz. İnşallah 60 gün dolmadan bu sözleşmeyi bitireceğiz&[#]8221; şeklinde konuştu.
Editör: Pusula Gazetesi