Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdür Vekili Salih Melek, ´´Gazetecilerin elinden 2001´de alınan haklarını, geri almak için çabamız sürecektir´´ dedi.
Melek, Karaelmas Gazeteciler Derneğince Zonguldak Atatürk Kültür Merkezi Salonu´nda düzenlenen ´´4. Karaelmas Gazetecilik Başarı Ödülleri Yarışması´´ ödül töreninde yaptığı konuşmada, yerel medyanın basının yüzde 97´sini oluşturulmasına rağmen fazla etkili olamadığını, düzenlenen yarışma gibi etkinliklerin bu açıdan önem taşıdığını söyledi.
BYEGM´nin, medyanın yükselmesi ve güvenirliğinin artması yönünde çalışmalar yaptığını anlatan Melek, şöyle konuştu:
´´Yerel medyanın, haber, fotoğraf ve eğitim ihtiyacını karşılıyoruz. Yurt dışında dil eğitimine kadar çaba sarf etmekteyiz. Kısmet olursa önümüzdeki yıl da yerel medya ve genel medyadan arkadaşlarımıza Türkiye´de 3 ay süreyle eğitim yaptıracağız. Ardından Londra ve Washington´da dil eğitimleri ile görgü ve bilgilerini artırmaları yönündeki çalışmalara devam edeceğiz. Biz, medyanın hem kalitesinin artırılması, hem güçlenmesi ve hem de dünyaya açılması yönünde çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Medyanın son derece itibarlı olmasını istiyoruz. Gazetecilerin elinden 2001´de alınan haklarını geri almak için çabamız sürecektir. Basın kartı sahibi gazetecilerin iletişim, ulaşım, konaklama ve teknolojiyi yakından ve ucuza takip etmeleri için faaliyetlerimizi devam ettiriyoruz. Özellikle iletişim ve ulaşım alanında çalışmalarımızı duyuracağız.´´

-BASIN KANUNU-

Salih Melek, genel müdürlük olarak medyaya gerçekten önem verdiklerine işaret ederek, şöyle dedi:
´´2000´de ülkemizde 30-40 yabancı medya mensubu vardı. Şu anda yaklaşık 260 yerleşik yabancı medya mensubu var. Söz verdik, bu yıl 300´e çıkaracağız. Türkiye artık çağ atlamıştır. Eskiden 1 yılda 1 gazetecinin akreditasyonu yapılırken, bugün Türkiye´de 15 dakikada, yabancı bir medya mensubunun çalışması sağlanabiliyor.
Aynı zamanda 2004 Haziranında dünyanın en özgürlükçü Basın Kanunu´nu ülkemiz çıkardı. Şu ana kadar hiçbir eleştiri almadık. Şunu söyleyelim, biz bunu İngilizce´ye çevirdik, komşu ülkelere yararlanmaları için verdik. Genel müdürlük olarak basının özgür, tarafsız ve ülkenin menfaatleri karşısında sorumlu olmasını istiyoruz.´´

-ZONGULDAK TANITILACAK-

En önemli görevlerinden birisinin de devlet enformasyonu yapmak olduğunu anlatan Melek, şöyle devam etti:
´´Bütün dünyada ülkemizle ilgili ne tür olumlu olumsuz gelişmeler varsa, bunları toplayarak, devletin ilgili makamlarına veriyoruz. Yabancı basın mensuplarının da ülkemizde çalışmasına yardımcı oluyoruz. Bu bağlamda ilk fırsatta Ankara´da Zonguldak´ı tarif edecek el sanatı ürünleri ve fotoğrafların yer alacağı sergi açacağız. Ülkemizdeki ve yabancı basın mensuplarını davet edeceğiz. Kentin tanıtılması amacıyla Zonguldak´ta organizasyon yapıp masrafları genel müdürlüğümüzünden karşılanarak yabancı basın mensuplarını getireceğiz. Buranın doğal güzellikleri, sanayisini ve yatırım alanlarını gezdireceğiz. Ayrıca, kentte yapılabilecek uluslararası bir organizasyonunun koordinatörlüğü ve sponsorluğunu üstleneceğiz. Tanıtımla ilgili ne tür talep olursa hizmete hazırız.´´

-ORHAN ERİNÇ-

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç de 10 Ocak 1961´de basın çalışanlarıyla ilgili 212 Sayılı Yasa´nın yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, şöyle dedi:
´´Yasa, gazetecilere önemli haklar kazandırdı. Ama zamanla gördük ki yasada yaptırım eksikliği var. Başlangıçta uygulanma alanı çok yaygındı, git gide 212 Sayılı Yasa ile getirilen hakları da içeren gazetecilerin çalışma koşulları sıfırlandı. Yalnızca resmi ilan ve reklam yayınlamak isteyenlerin, Basın İlan Kurumu´nun belirlediği asgari kadrolarla sınırlı gazetecileri var. Bunlar hem hukuken hem fiilen gazetecilik yapan meslektaşlarımız. Fakat fiilen gazetecilik yapan, mevzuat açısından gazeteci sayılmayan meslektaşlarımızın sayısı bunların 4-5 mislidir. Bu yanlışın giderilmesi için gösterilen çabalar ne yazık ki sonuç vermedi. Bizim gibi kıdemli gazeteciler, gazeteciliğin sömürülme mesleğine dönüştürülmesinden duyduğu rahatsızlıkları her ortamda aktarıyor.´´

-GAZETECİNİN SORUMLULUĞU-

Cemiyetlerinin 1946´dan itibaren basın özgürlüğü ve çalışma koşullarının dünya standartlarına uydurulmasına çabaladığını anlatan Erinç, şunları söyledi:
´´Çok seslilik, Türkiye´de zaman zaman yanlış anlaşıldığı için gazeteciler arasındaki mesleki dayanışmayı da büyük ölçüde etkiledi. Basın özgürlüğünün herkese ve bütün gazetecilere lazım olduğu kavramı son günlerde yeniden anımsandı. Bizim istediğimiz sorumlu gazeteciliktir, gazetecilerin aklına geldiğini yazma, iletme hakkı yoktur. Haberlerin siyasi görüşlerle alakası olmaması lazım. Yorumla haber birbirine karıştığında okurları yanıltmış oluruz.´´
Törende, Melek ve Erinç´e, etkinliğe katkılarından dolayı teşekkür plaketi verildi.
Dernek tarafından 2008´deki çalışmaları değerlendirilen basın mensuplarından 9 kategoride birinci olanlar ile 8 gazeteciye jüri özel ödülü verildi. Gazetecilik mesleğinin farklı kademelerinde uzun yıllar çalışmış meslek büyüklerine de onur ödülleri takdim edildi.
Törenin ardından Melek ve Erinç ile protokol üyeleri, Demirpark Alışveriş ve Yaşam Merkezi´ndeki Zonguldak´ın basın tarihinden fotoğrafların yer aldığı serginin açılışına katıldı.
Bu arada, ödül töreni öncesi Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdür Vekili Salih Melek, Basın Şube Müdürü Bahattin Akyön ile Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanı Atilla Öksüz ve Başkan Yardımcısı Osman Sav, Vali Erdal Ata´yı makamında ziyaret etti.
Karşılıklı görüş alışverişinde bulunulmasının ardından Ata, Melek´e dünyaca ünlü Devrek bastonu ile Zonguldak Sancağı adlı kitap hediye etti.
Editör: Pusula Gazetesi