Bartın&[#]8217;da toplumun her kesiminden oy alarak Belediye Başkanlığını kazanarak herkesi şaşırtan MHP&[#]8217;li Cemal Akın, yaptığı hizmetlerle takdir topluyor. Cemal Akın, Pusula&[#]8217;ya siyasi serüvenini, seçimi nasıl kazandığını, başkanlığının 8 ayında neler yaptığını ve milletvekillerinden beklentilerini açıkladı.


Ali Rıza Tığ: Siyasete nasıl girdiniz?


Cemal Akın: 1973-74&[#]8217;lü senelerde lise 3&[#]8217;e başladığım yılda Ülkü Ocakları ile başladım. O günden bu güne devam ediyorum. Herhalde 36 sene falan olmuş.



Ali Rıza Tığ: İlk parti teşkilatlarında ne zaman görev aldınız?


Cemal Akın: Önceleri Vatan Mühendislik Üniversitesi&[#]8217;ndeydim sonra İstanbul Yıldız Üniversitesi&[#]8217;ne geçtim. İstanbul Yıldız mezunuyum. Okuduğum okulda öğrenci başkanlıklarında bulundum. Askerliğimin ardından Bartın&[#]8217;da işyerimi açtım. 1991 yılında bilindiği gibi Bartın Zonguldak&[#]8217;tan ayrılmıştı. Bundan dolayı da yine 1991 yılında Rahmetli Alparslan Türkeş tarafından Bartın&[#]8217;da ilk Başkanlık Kurumu gerçekleştirildi. Bende Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanlığımı 1991 yılından 2002 yılana kadar devam ettirdim. 2002 yılında İl Başkanlığı&[#]8217;nı bıraktım. 2003 yılında Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yönetim Kurulu Üyesi oldum. 2006 yılında Yine Merkez Yönetim Kurulu Üyesi oldum. Yani iki dönem Merkez Yönetim Kurulu Üyeliği yaptım. Ardından Belediye Başkanlığına seçildik ve bundan dolayı da Merkez Yönetim Kurulu Üyeliğimi bıraktım.



Ali Rıza Tığ: Sizin Belediye Başkanlığı adaylığınız ve Milletvekili adaylığınız var. Kaç sefer aday oldunuz?


Cemal Akın: Bizim burada Belediye Başkanlığından evvel teşkilatı aldığımızda yani 1991 yılında, Bartın merkezdeki oyumuz sadece 176 idi. İl Başkanlığını aldığımız dönemlerde arkadaşlarımızla il, ilçe ve beldelerimizi teşkilatlandırmaya çalıştık. 1994 yılında Bartın BEST FM&[#]8217;in sahibi Adnan Balta kardeşimizi Belediye Başkan Adayı yaptık. Bu arkadaşımız seçimlerde 619 oy aldı. Ben onun yanında o yıllarda Belediye Meclis Üyesi adayı oldum. Bin 4 oy aldım. 1995 yılında genel seçim oldu. Bu seçimlerde yüzde 8&[#]8217;lerin altında kaldık. Bartın&[#]8217;a aday bulamadık. Aday bulunmadığı zaman illerde İl Başkanları Milletvekili adayı olurlar. Bu usuldendir. Biz 3 bin 701 oy aldık. Sonra 1999&[#]8217;da Belediye Başkanlığı ve Milletvekili seçimleri bir arada yapıldı. O günkü şartlarda yine Milletvekili Adayımız Tolga Birsöz kardeşimiz oldu. Biz yine Bartın&[#]8217;da Belediye Başkanı Adayı bulamadık. Ben bizzat teşkilat konuşmalarımda arkadaşlarıma bu adaylığı kime teklif edelim diye sorudum. Teklif ettiğimiz arkadaşlarımız oldu ama onlarda kabul etmediler. Tabi bende yine mecburen aday oldum. Bu adaylığımızda da çok geç kalmamıza rağmen 4 bin 700 civarında oy aldık. 2002 senesinde Milletvekili Adayı oldum. Bu sefer yüzde 13.6 oy aldık. Türkiye&[#]8217;de yarıya düşmemize rağmen Bartın&[#]8217;da ikiye katladık. O zamanlarda yine ortalama 500 oy ile adaylığı kaybetmiştik. 2007 yılında yine Milletvekilli Adayı oldum. 2007 seçimleri iddialı olarak girdiğimiz bir seçimdi. Bu seçimlerde 24 bin oy aldık. Yine bu seçimlerde de 500 civarında oy ile kaybettik.


2009 seçimlerinde kesinlikle aday olmayı düşünmüyordum. Belediye Başkanlık seçimleri var ve her seçime girip çıktığınızda kendi işlerimizle ilgili dengesizlikler oluyor. Tabi toparlamak da zor oluyor. Önceleri babam vardı ve o rahmetli olduktan sonra bu dönem daha zor oldu. Çünkü elektrik mühendisi olarak benim çalışmalarım çok uzun vadeli. 3 sene gibi çalışmalarımız oluyor. Ayrıca inşaat yapıp satma işim de var. Bunu devam ettirelim derken Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezi&[#]8217;nden çağırdılar. Dediler ki bu sefer sen Belediye Başkanlığına adayı ol. Yoksa ben adaylık anlamında İl Başkanımıza &[#]8220;bu sefer taşın altına sen elini koy&[#]8221; dedim. O da sen varken ben aday olmam dedi. Genel Merkez&[#]8217;de bir anket yaptırmış. Bartın ile anketi de bana gösterdiler. &[#]8220;Sağdan birisi aday olursa kimi tercih edersiniz?&[#]8221; sorusuna Cemal Akın ismi yüzde 45 küsur çıkıyor. Benden sonraki isim yüzde 5&[#]8217;lik bir oy alıyor. Açık ara bir durum var dediler. Ben buna rağmen aday olmak istemiyorum dedim. O zaman sen bir araştır dediler. Vatandaş aday olmamız konusundan ne diyor diye araştırmaya başladık. &[#]8220;Aday olmamız konusunda ne diyorsunuz? Aday olalım mı? Aday olursak bize yardımcı olur musunuz? Sadece aday olduktan sonra değil, seçildikten sonra da beni yalnız bırakmaz mısınız? Hatamız varsa söyler misiniz?&[#]8221; diye sormuştum. Bu şekilde 200 civarında toplantı yaptık. Bayan arkadaşlarımız Bartın&[#]8217;ı dört sefer gezdiler. 27 bin su abonesinin olduğunu düşünürseniz bunun 15 bin civarındaki yerini dört sefer gezdiler. Yüzde 39.9 oy alarak Belediye Başkanlığını kazandık. Enteresan bir şey söyleyeyim. Ankara&[#]8217;da profesyonel bir şirkete seçimden 4 ay evvel anket yaptırdık. &[#]8220;Aday olursa Cemal Akın&[#]8217;a oy verir misiniz?&[#]8221; anketinde bana verilen oy yüzde 38 çıkmıştı ve ben bu seçimlerde yüzde 39.9 oy aldım.



Ali Rıza Tığ: Belediye Başkanlığını hayal ediyor muydunuz?


Cemal Akın: Hayal anlamında değil. Ben 1999 yılında da aday bulamadığımızdan aday olmuştuk. Bu seferde halkımızın bize verdiği destek üzerin aday olduk. Tabi Belediye Başkanlığı bir hizmet yeri. Bizim de halkımıza hizmet anlamında hizmet yerlerini iyi değerlendirmemiz lazım. Milletvekilliği de hizmet yeri ama ben Belediye Başkanı olduğum da şunu gördüm. İnsanlarda daha çok iç içesiniz. 24 saat halkla iç içesiniz. Yani Milletvekilliğinde mecburiyetten haftanın dört günü veya 3 günü Ankara&[#]8217;dasınız. Diğer zamanlarda Bartın&[#]8217;da oluyorsunuz ama Belediye Başkanlığında 24 saat Bartın&[#]8217;da halk ile iç içesiniz. Halkın birebir her şeyiyle ilgilenebiliyorsunuz. O noktada Belediye Başkanlığında insanlara hizmet biraz daha iyi gibi geliyor.



Ali Rıza Tığ: Milletvekili Adayı olmayı düşünüyor musunuz?


Cemal Akın: Hayır. Net olarak söylüyorum bunu. En azından bu dönem olmayı düşünmüyorum.



Ali Rıza Tığ: Sizce Bartın&[#]8217;ın çözülmesi gereken en önemli sorunu nedir?


Cemal Akın: İşsizlik. Yani ben yetkilerim dahilinde yapabileceğimi yapmaya çalışıyorum. İş kurumları ile ilişki kurmaya çalışıyoruz. Belediye olarak yapabileceğimiz tek şey budur. Gücümüzün yaptığı kadarını yapmaya çalışıyoruz. 1/100 binlik planlar var. Ankara&[#]8217;da Çevre Bakanlığı ile ilgili çalışmalar yaptık. Bartın&[#]8217;a gelen yatırımların önünü açmaya çalışıyoruz ama en büyük sıkıntı Bartın&[#]8217;daki işsizliktir. Bu Türkiye&[#]8217;nin sıkıntısı nihayetinde Bartın&[#]8217;ın da sıkıntısı.



Ali Rıza Tığ: Yani burada yatırımcının önünü açmak gerekiyor. Bu konuda neler yapılıyor?



Cemal Akın: Bu konuda biz iş adamlarıyla görüşmeye gidiyoruz. Bartın&[#]8217;a gelmelerini istiyoruz. Bartın yetkilerimiz dahilinde neler yapmamız gerektiğini iş adamlarına anlatıyoruz. Ben bunu hep ifade etmiştim. Bartın tam bir çıkmaz sokak. Ama bir limanımız var. Limanı iyi değerlendirirsek ki, Vali Bey&[#]8217;in başkanlığında zaten onunla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Vali bey ve bu işle ilgili bütün daire amirleri ile beraber, yine o işle ilgili acenteler, yükleyici firmalarla beraber daha iyi olsun, liman daha çok gelişsin. Bu çıkış noktamızı elimizde tutalım. Bu bölgede daha iyi hizmet olsun, yatırımcı daha çok gelsin diye çalışıyoruz. Ben yatırımcılarımıza şunu ifade ediyorum. &[#]8220;Belediye emrinizde, liman emrinizde, ben emrinizdeyim.&[#]8221; Gücüm ne kadar yeterse.



Ali Rıza Tığ: Bu konuda iktidardan destek alabiliyor musunuz? İktidardan, iktidar partisi yöneticilerinden, milletvekillerinden destek alabiliyor musunuz?



Cemal Akın: Zaman zaman vekillerimizle görüşüyoruz. Neler yapılabileceğini Milletvekillerimiz de bilir sonuçta onlar da siyaset yapıyorlar, bizde siyaset yapıyoruz. Onların ellerinden geleni yapacağını düşündüm, yapmalılarda. Yani Bartın sadece belediyenin değil, hepimizin. Milletvekili de, İl Genel Meclisi Üyeleri de, Belediye Meclis Üyeleri de, hakta, atananlarda bu işi yapacak. Bunları hep beraber yapacağız inşallah.



Ali Rıza Tığ: CHP ile Orduyeri, AKP ile TOKİ köprüsü konusunda karşılıklı söz düellonuz var. Bu konuda kısaca bir şeyler söyleyebilir misiniz?


Cemal Akın: Bunlar yanlış anlaşılmalardan kaynaklanıyor. Şunu ifade edeyim. Ben evimin önüne falan köprü yapmıyorum. Buralar benim projemde de yok. Yani böyle bir söz de vermedim ama öyle şeyler oluyor ki karşınıza böyle meseleler çıkıyor. Bunu halletme mecburiyetiniz var. Orduyeri Köprüsü ile ilgili bize çok gelen giden oldu. Bizim arkadaşlar da projeler yaptılar. Buranın genişletilmesi gerektiğimi söylediler. Bizim bildiğimiz ortalama 12 tane kaza oludu, 3 tanesi yaralaması kaza. Burada bir genişletme yapmamız gerekti ve dokuyu bozmamamız gerekiyordu. Bizde köprünün dokusunu bozmadan bunu yaptık. Bu noktada bizde hala tescil olduğuna dair bir belge yok. Onunla ilgili bir araştırmada yaptırdım. Bu çalışmayı başlatmadan önce Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurluna sormam lazımdı. Köprünün yanına yapılan ilaveden dolayı sormadım. O ilavenin de sorulması lazımdı yoksa yapılamazdı diye düşündüm. Tabi çalışmaları başlattıktan sonrada değişik kurumlardan şikâyetler oldu. Tabi bundan dolayı işler 3 ay uzadı ve insanlar eziyet çekti ama biz nihayetinde köprüyü yaptık. Şimdi de köprüye restorasyon yapıyoruz ve 1957 yılından evvelki haline döndüreceğiz. Şuanda payandaları marangoz hanemizde yapılıyor. Tabanlara ağaç döşeyeceğiz, kenarlarına ağaç döşeyeceğiz. Köprü çok güzel olacak. Yapabilirsek Kemerköprü&[#]8217;yü de yapmak istiyorum.


TOKİ köprüsüne gelince. TOKİ&[#]8217;yi üsteleyen arkadaşlarımız var. Tabi bu köprünün de yapılması gerektiği doğru. Bu zaman zaman bunlar ifade edilince benim de söz söyleme gerektiğini düşündüm. Yoksa benim böyle bir düşüncem yoktu. Neden yoktu? Bizim TOKİ köprüsünü yapacak paramız yok. 5-6 trilyona çıkan bir köprüden bahsediyoruz. Bununla ilgili bizde söz söylemek durumunda kaldık. 1/5 binlik 2005 yılında yapılan nazım imar planında köprü yeri beldi var. Onun karşısındaki yerde de 1/1000&[#]8217;likler yapılmış hatta bazı arkadaşların parsellerli var. Onlarla da görüştüm. Bu arkadaşlarımız da telkin yapmışlar. Böyle bir köprü yapılacağı zaman insanlar zaten yerlerini verir. Zaten bu imar planında var. Biz de bunu ifade ettik. Onunla ilgili de Ulaştırma Bakanlığı&[#]8217;na Karayolları 15. Bölge Müdürlüğü&[#]8217;ne de yazımızı yazdık. Bizim belediye olarak bunu yapmaya gücümüz yoktur, siz yapın diye söyledik. Eğer oradan bize &[#]8220;biz yaparız. Siz de şunları yapmanız gerekiyor&[#]8221; derlerse bizde üzerimize düşeni yaparız zaten. Bu zaten belediye ile hükümetin beraberce yapacağı bir iş.



Ali Rıza Tığ: AK Parti&[#]8217;li olsanız bu sorun daha kolay çözülür müydü?


Cemal Akın: Yok bununla alakalı bir durum değil. Bu yerel yönetim ile hükümetin beraber yapacağı bir iş. Atananlarla, yerele seçilenlerin yapacağı işler var. İkisi bir olunca bunlar çözülmeyecek işler değil ama bunu bizin yapacak gücümüz yok. Bunu hükümet yapacak. Zaten para var yaparız dediler. Bizde üzerimize düşeni yağarız dedik. Bence para olursa mesele yok. Biz hemen meclis kararımızı çıkarırız.



Ali Rıza Tığ: Daha çok hizmet alırım düşüncesi ile iktidar partisine geçen Belediye Başkanları oluyor. Sizin aklınızdan böyle bir şey geçti mi?


Cemal Akın: Hiç geçmedi. Daha evvel başka iktidarlar da vardı. Ben o zamanlar da başka partiye geçebilirdim. 35 yıldır yerimdeyim.



Ali Rıza Tığ: Seçimden bu yana 8 ay geçti. Kısa bir değerlendirme yapacak olursak 8 ayda vaatlerinizden neler yapabildiniz?


Cemal Akın: 8 ayda 800 sayfalık iş yapmışız.



Ali Rıza Tığ: Yani bu 5 yıllık görev süresinde vaat ettiğiniz işleri fazlasıyla yapacağınızı söyleyebiliyorsunuz?


Cemal Akın: Tabi ki güzümüzün yettiklerini tamamen yapacağız. Şu anda yollarla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Bu seneki yol çalışmalarını Orduyeri Mahallesi&[#]8217;nden sonra bitireceğim. Başka yol çalışması yapmayacağım. Çalışma yapmamamın sebebi ise Bartın&[#]8217;da 79 km su ishale hattının değişmesi projesi var. O projesi görmem lazım. Önümüzdeki hafta Avrupa Birliği&[#]8217;nden gelecek. Yapılan yolları yeniden kırmamak için çalışmaları durduracağım ama biz güzümüzün yettiği her şeyi yapmak istiyoruz. Bu sene yoları biraz tadilat yaptık. 3 buçuk kilometre civarından sıcak asfalt yaptık. Biliyorsunuz sıcak asfalt çok önemli ve pahallı bir şeydir. Tabi kolayla bozulmayan bir madde. Yoların bir kısmını da taş kaplama yaptı. Bu şekilde yaklaşık 13 km yol yaptık. Bundan sonra da binalara döneceğiz. Mesela eski pazaryeriyle ilgili bir proje çizdiriyorum. Akşamları insanların oraya karanlıkta girme şansı yok. Orayı gece 10&[#]8217;a kadar alış veriş yapılabilecek bir manavının olduğu, balıkhanesinin olduğu bir yer haline getireceğiz. Sonra yeni pazaryerini de bozacağız. Altına bir otopark, üzerine Bartın motiflerine uygun bir taşhan şeklinde yapacağız. Muhakkak bu iki yerde çalışma yapmayı düşünüyoruz. Buralara yapacağımız binaları da satacağız. Bunu seçimlerde de ifade etmiştim. Yapacağız, satacağız, geri klan parayla bir başka yeri yapıp satacağız ve Bartın&[#]8217;a kazandıracağız. Nihayetinde yapılan her şey Bartın&[#]8217;ın olacak. Belediyenin malı olması şeklinde olmayacak.



Ali Rıza Tığ: Bartın&[#]8217;a özgü tarihi binaları değerlendirmek için bir çalışmanız var mı? Yani bir Safranbolu ya da Beypazarı gibi bir yer yapmayı düşünüyor musunuz?


Cemal Akın: Bartın&[#]8217;daki binaları yapmak kolay değil. Bartın&[#]8217;daki evler hep ahşap. Beypazarı&[#]8217;nda ise binalara baktığımızda hep sıva yapılmış, onun örtüsü o şekilde. Bartın&[#]8217;ın evleri çok daha değişik ve bizim binalarımız çok güzel. Devlet desteği ile ilgili 40 milyar civarında bir para geldi. Proje çalışmaları yapılıyor. 5 binanın projesi yapılacak. Sonrada devletten destek alınmaya çalışılacak. Tabi bizimle ilgili olmayan bazı sıkıntılar var. Sigortayla ilgili sıkıntılar var. Ev sahipleri bundan açınıyorlar. Bunlar çözülmeye çalışılıyor ama bu Bartın&[#]8217;ın önünü açacaktır. Dört katlı köşkler var. Tabi buraları altın vaziyetine sokmamak lazım. Bunları yapıp turizme kazandırmak lazım. Biz hatta ilimize gelen turistler için şöyle bir şey düşünmüştük. Birinci gün Amasra, ikinci gün Bartın, üçüncü günü Safranbolu veya Ulus. Bu üçgeni döndürebilirsek eğer u iş olur. İnsanlar dışarında geliyor. Üç saatte Amasra&[#]8217;nın gezmediği yerini bırakmıyor. Her yeri kısa sürede geziyor. İkinci gün denizden doğru ırmağa gelecek ve yalıda inecek, Bartın&[#]8217;ı gezecek, bir akşam burada kalacak, diğer dünde Ulus&[#]8217;ta kalmak şartıyla üç gün gezecek. Biz bu üçgeni döndürebilirsek bölgemizi turizme kazandıracağımıza inanıyorum.



Ali Rıza Tığ: Bartın Irmağı dünyanın en güzel ırmaklarından biri ama değerlendirilemedi. Bununla ilgili bir çalışmanız var mı?


Cemal Akın: Bartın ırmağı ile ilgili çalışmalarımızda mesela şuanda ırmak kenarında bir arkadaşımız Osmanlı usulü gemisiyle balık falan satıyor. Böyle bir şeyi biz yapmayı düşünüyorduk. Arkadaşımız onu değerlendirdi. Bizden geldiler izin aldılar ve tabi bizde izin verdik. Bartın ırmağı şu anda hijyenik değil. Çok güzel bir ırmak, üzerinde 500 tonluk gemilerin ulaşım yapabildiği bir ırmak. Daha evvelinde çimento fabrikasından nakliye ırmaktan yapılıyordu. Yalı bölgesine büyük gemiler gelirdi. Tabi burada senelerdir kum alınmamasından da kaynaklanan sıkıntı var. Bu sıkıntının altından kalkmak lazım ama hijyenik olmasıyla ilgili de kanalizasyon arıtma sistemi yapılması gerekiyor. Bununla ilgili de bizden evvel başvuru yapılmış. 14 milyon 400 Euro&[#]8217;luk bir çalışma yapılmış. Bu paranın yüzde 75&[#]8217;i Avrupa Birliği hibesi, yüzde 40&[#]8217;ı Çevre Bakanlığı&[#]8217;nın hibesi geri kalanı bize ait. Yani şöyle ifade edelim. 30 trilyonluk bir bütçenin 4 trilyonu bizden çıkacak. Buna 2008 Ocak ayında Türkiye&[#]8217;den 15 belediye başvuru yapmış. Müşavir bir firma tarafından bunlar yapılmış. Bartın o ara tabi sıkıntılı bir döneme girdi. Arıtma sisteminin yapılabilmesi için Dallıca Köyünde 51 dönümlük bir arazinin alınması gerekiyordu ve bu olmayınca olmuyordu. Biz orayı çok zor şartlarda aldık. İstedik vermediler, mahkemelerle uğraştık, paralar bulduk son gün aldık. 15 Eylül&[#]8217;de bitmesi lazımdı, 14 Eylül&[#]8217;de aldık ve teslim ettik. Bunu gerçekleştirdik. Çevre Bakanlığına müracaatımız yaptık. Tahminime göre 2010&[#]8217;dan 2013 yılının sonuna kadar bunun bitmesi lazım. 2010 yılından bunun ihalesi yapılacak. 2013 yılında da inşallah bitmiş olacak. Öyle bir planlamamız var. Bartın ırmağı temiz akacak. 79 km su şebekesi, su ishale hattı değişecek, aspes borular ve bit borular değişmiş olacak. Bartın&[#]8217;ının suyunun yüzde 51&[#]8217;i kaçıyor. Bunları durduracağız ve 2040 yılına kadar da küresel ısınmaya rağmen Bartın&[#]8217;da su meselesi kalamayacak. Böyle bir proje gerçekleşmiş, bizde buna yardımcı olduk. Elimizden gelenide bundan sonra yapacağız.



Ali Rıza Tığ: Zonguldak, Karabük, Bartın Demiryolu projesi hayata geçerse Bartın bundan nasıl faydalanır?



Belediye Başkanı Cemal Akın: Bu projeden çok büyük fayda görürüz. Parti olarak konuşmak istemem ama MHP&[#]8217;nin AR-GE&[#]8217;sinde şu vardı: &[#]8220;Her limana bir demir yolu&[#]8221; Limanda demiryolu varsa liman daha çok çalışır. Bunun içinde Karabük&[#]8217;te, Zonguldak da olacak. Biz iç Anadolu&[#]8217;ya kadar gidebileceğiz. Diyelim ki Nevşehir&[#]8217;de vatandaşın fabrikası varsa yükleyecek gelecek, bende buradan göndereceğim. Kör nokta olmaktan kurtulacak. Bu proje keşke daha erken bitse.



Ali Rıza Tığ: AK Parti Milletvekili Yılmaz Tunç ile aranız nasıl? Yılmaz Tunç&[#]8217;u başarılı buluyor musunuz?


Cemal Akın: Tabi Yılmaz Tunç&[#]8217;un başarısını halk değerlendirecek. Benim ona bir şey deme şansım yok. Ben bana yardımcı olmasını istiyorum. Benim kimseyle derdim yok. Öyle bir kompleksim de yok, sıkıntım da yok. Herkesle her yerde konuşurum. Dediğim gibi ben milletvekilliğine aday da değilim zaten. Ben bana halkın yaptığı teveccühü 5 yıllığına layıkıyla yerine getirmeye çalışıyorum. 5 yıl sonra ne olur bilemem. O zamana kadar zaten kim öle kim kala. İnşallah Allah sağlık verirse bizlerde hizmete devam etmeye çalışırız. O noktada ilk 5 yılımı layıkıyla yapmak istiyorum. Onun içinde zaten vaktimizi çok harcıyoruz.



Ali Rıza Tığ: CHP Milletvekili Rıza Yalçınkaya ile aranız nasıl? Size yardımcı oluyor mu? Eskiden bu koltukta o oturuyordu.


Cemal Akın: Ben her iki vekilime de Bartın Belediyesine gelmelerini sürekli ifade ediyorum. Onlara şunu da söylüyorum. Belediye sizlerindir, gelin çay-kahve içelim, yapacak bir şey varsa hep beraber yapalım diyorum. Kendileriyle hiçbir sıkıntım da yok alıp veremediğim de yok. Bireysel olarak fazla gelemiyorlar. Bakan geldiği zaman, Sayın Meclis Başkanımız geldiği zaman geldiler. Ben her zaman gelsinler istiyorum. Sadece onlar da değil, bütün insanlar belediyeye gelsin. Muhakkak biri belediyeye yardımcı olursa bundan Bartın halkı faydalanacak, ben değil. Köprü meselesinde de dediğim gibi ben bunu evimin önüne yapmıyorum. Yanlışta varsa hep beraber düzelteceğiz.


Editör: Pusula Gazetesi