Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Sezai Hangişi, İsviçre&8217;de yağılan halk oylaması sonucu uygulanan minare yasağının Avrupa&8217;nın gerçek yüzünü ortaya çıkardığını söyledi. Yapılan uygulamanın insanlık tarihine kara bir leke olarak geçeceğini ifade eden Hangişi; &8220;İsviçre´de yaşayan Müslüman topluluğun ibadet etme ve inancını yaşamak üzere cami inşası ve cami mimarisi ile ilgili minare yapımı hakkının bir referanduma tabi tutulması, ve bunun minare yasağı ile sonuçlanması, Avrupa&8217;nın insan hakları ve din vicdan özgürlüğü alanındaki gerçek yüzünü ortaya koymuştur. Bu tavır bir insanlık ayıbı ve kara bir leke olarak tarihe geçmiştir. Bu tavırla her şeyden önce kültürler ve inançlar arası ilişkilere ciddi bir darbe vurulmuştur.Bu durum, minare üzerinden İslam´a ve Müslümanlara karşı açık bir tahammülsüzlük göstergesi olarak hafızalarda yerini alacaktır&8221; dedi.


Yaşananlar manidardır


Dini değerlerin tartışılmasının Avrupa&8217;da yaşanmasını manidar olarak niteleyen Hangişi; &8220;Minareler insanları yaratan ve yaşatan Allah-u Tealanın birliğini ifade eden estetik görüntülerdir. Bundan başkada bir mana taşımaz. Minareler üzerinden Dini değerlerin sorgulanması ve tartışılması sözde hak ve özgürlüklerin temsil edildiği bütün cihana örnek gösterilen Avrupa&8217;da yaşanmış olması manidardır. Minare üzerinden dini değerlerin tartışma konusu yapılması ve İslam´ın bir kez daha şiddetle özdeşleştirilmesi bütün Müslümanları derinden yaralamıştır. Çoğunlukların, kendisi dışındaki toplulukları dikkate almaması onların değerlerini küçümsemesi ve çifte standart taşıyan aldatıcı, yapay bir özgürlüktür. İnsanlık tarihi, dini özgürlükler alanında önemli mesafe kat etmiş ve toplumsal barış ve huzuru sağlamanın ancak temel hak ve özgürlükleri korumak ve geliştirmekle mümkün olacağı yönünde ortak bir akıl oluşturmuştur&8221; diye konuştu.


İnsan hakları ihlali yaşanıyor


Yapılan Uygulama ile insan haklarının çiğnendiğini ifade eden Hangişi; &8220;Madde 18- Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak, din veya topluca, açık olarak ya da özel biçimde öğrenim, uygulama, ibadet ve dinsel törenlerle açığa vurma özgürlüğünü içerir. Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, din veya inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başına veya topluca, açıkça veya özel tarzda ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle dinini veya inancını açıklama özgürlüğünü de içerir. Din veya inancını açıklama özgürlüğü, ancak kamu güvenliğinin, kamu düzenin, genel sağlığın veya ahlakın, ya da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için demokratik bir toplumda zorunlu tedbirlerle ve yasayla sınırlanabilir. Hükümleri bulunmasına rağmen bir ayrımcılık yapılmıştır. Müslüman Toplulukların onurları incitilmiş, din ve vicdan özgürlükleri engellenmiştir&8221; şeklinde konuştu. .


Uygulamadan geri dönülmelidir


İsviçre&8217;deki uygulamadan bir an önce geri dönülmesi gerektiğini kaydeden Hangişi; &8220;Şimdi kamuoyuna soruyoruz Biz de Türkiye&8217;de Kiliselerin Çan kulesi kaldırılsın diye bir referandum yapalım mı? İsviçre ve Avrupa şunu iyi bilsin biz onların seviyesine düşmeyeceğiz. Yaratılanı yaratandan dolayı sevmeye ve saygı göstermeye dün olduğu gibi bugünde devam edeceğiz. Türkiye&8217;ye her vesileyle insan hakları dersi vermeye yeltenen, 1915 olaylarını &8220;soykırım&8221; olarak gören, Ermeni yalanlarına sahip çıkarak şerefli tarihimizi karalamaya yeltenen İsviçre, din ve kültür farklılıklarını bir kırılma ve çatışma hattına dönüştüren bu yaklaşımıyla insanlık onurunu çiğnemiştir. Dün Bosna&8217;da Müslüman olmaktan başka suçu olmayan Boşnaklara işlenen vahşete seyirci kalan sözde medeni Avrupa&8217;nın Türk ve İslam düşmanlığı tavırlarını ibret ve dikkatle izliyoruz. İsviçre&8217;nin bu ikiyüzlü tavrını ve ayıbını şiddetle kınıyoruz. Bu ayıbından dönmeye davet ediyoruz&8221; ifadesini kullandı.

Editör: Pusula Gazetesi