Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından domuz gribi konusunda öğretmenlere yönelik yapılan bilgilendirme konferanslarına devam ediliyor. Eğitimlerde dün merkez ilçede görev yapan ilköğretim, orta öğretim ve sürücü kursu öğretmenlerine H1N1 virüsü hakkında bilgilendirme yapıldı. Halk Eğitim Merkezi toplantı salonunda yapılan bilgilendirme toplantısında konuşan proje koordinatörü Milli Eğitim Müdürlüğü Okul Sağlığı Şube Müdürü Yaşar Erbil Uncu; &8220;konu sağlık olduğu için bu tür konferanslara hepimizin gelmesi lazım. Özellikle biz veliler, öğretmenler değil hizmet ettiğimiz okullardaki öğrencilerimiz, evlerimizdeki çocuklarımızın korunması konusunda güncel konuları işleyeceğiz. Bu konuda asıl yapılması gerekenler biz eğitimcilere düşmektedir. Bu nedenle gerek Milli Eğitim Bakanlığı, gerekse Sağlık Bakanlığı ve illerde Sağlık Müdürlükleri tamamen öğretmenlerin yükümlülüğünde bu işi inşallah fazla sıkıntıya düşmeden atlatıp geçireceğiz&8221; dedi.


Bin 800 öğretmen bilgilendirildi


Öğretmenlere hastalığın bertaraf edilmesi konusunda büyük görev düştüğünü belirten Uncu; &8220;Bunun içinde şimdiden size özverili çalışmalarınızdan dolayı teşekkür ediyorum. Bu işin başlangıcında öncelikle bakanlığımız ve Sağlık Bakanlığı arasında yapılan diyalog süreciyle illerde bir dizi eğitimler verildi. Bunun içinde ilimizde Sağlık Meslek Lisesi&8217;nden Aydın Bey hizmet içi eğitimlere katıldı. Kendisi Sağlık Meslek Lisesi Acil tıp Teknisyenliği öğretmenidir. Yaklaşık 3 haftadan bu yana il ve ilçe genelinde okullarda seminerlerini düzenlemektedir. Öğretmenlerimizi ve öğrencilerimi bilgilendirmektedir. Artık konferanslarımızın sonuna yaklaştık. Bu zamana kadar yapılan eğitimlerde bin 800 öğretmenimize bilgi verdik. Yaklaşık 30 konferans düzenlendi. Bugünde sizlere H1N1 virüsü yani Domuz Gribi hakkında gerekli bilgilendirmeler yapılacaktır. İnşallah sağlıklı bir şekilde bu salgın dönemini geçireceğimize inanıyorum&8221; diye konuştu.


Hijyen bilincimiz arttı


Milli Eğitim Müdürlüğü Okul Sağlığı Şube Müdürü Yaşar Erbil Uncu&8217;nun ardından söz alan Milli Eğitim Bakanlığı H1N1 İl Formatörü ve Sağlık Meslek Lisesi Acil Tıp Teknisyenliği bölüm Öğretmeni Aydın Kükner öğretmenlere Domuz gribi belirtileri, salgın tehlikesi, üretilen aşıların etkisi ve salgın anında yapılması gerekenler konusunda bilgiler verdi. Yapılan konferanslar sayesinde okullarda 10 yılda sağlanabilecek hijyen bilincinin 2 ayda sağlandığını belirten Kükner; &8220;Dünya gerçekten çok önemli bir sorunlar karşı karşıyadır. Biz bu salgını Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı olarak önemsiyoruz. Bana İl Formatörü olarak bu görev verildiğinde üzerimde büyük bir endişe vardı. Bunu başarabilir miyiz, öğretmen arkadaşlarımızı bilinçlendirebilir miyiz diye düşünüyordum. Bu konuyu açtığımızda sağ olsun Şube Müdürümüz Yaşar Erbil Uncu, &8216;hocam bu konuda ne gerekiyorsa yapalım. Çünkü ölebilecek bir canlıya üzülürüz&8221; dedi. Bunun akabinde ilde ve ilçelerde çok güzel konferanslar verdik. Ne değişti diye sorarsanız. Şu anda Anaokulu olsun diğer okullardaki öğretmenlerimiz temizlik konusunda çok büyük yol kat etme şansınız buldular. Biz 10 yılda okullarda kat edeceğimiz kişisel hijyeni iki ay içinde kat ettik.&8221; şeklinde konuştu.


Amacımız hastalığın yayılmaması


Şu anda okullardaki öğrenci arkadaşlarımızın el yıkama ve temizlik alışkanlıkları gerçekten çok hızlı bir şekilde devam etmektedir. Bu uygulamalar bunu bize kazandırmıştır. Bu bilgilendirme çalışmaları sayesinde öğretmen ve öğrenci arkadaşlarımız artık domuz gribini daha fazla önemsemeye başladılar. Bu eğitimlerin güzel olan taraflarındandır. Domuz gribi konusunda ilimizde 3 tane vaka göründü. Bunun yayılmaması da en büyüm amacımız. Bunun içinde bu sorunu sadece Sağlık Bakanlığı tek başına çözemez. Eğer bu sorunu çözmek istiyorsak, Sağlık Müdürlüğü&8217;nün çalışmalarının yanında mutlaka Milli Eğitim Müdürlüğümüzün okullardaki öğretmenlerimizi idarecilerimizin mutlaka katkısına ihtiyaç vardır. Bu sorunun çözümü en fazla toplu yaşam alanı olan okullarımız ve okullardaki öğretmen arkadaşlarımızdır. Ben bu konferanslar boyunca şunu gördüm. Öğretmen arkadaşlarımız konuya ilgisi çok güzel. Bu konuda arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Okullarımızda görev yapan değerli arkadaşlarımızı, bu konuyu önemsedikleri için teşekkürlerimiz sunuyorum. İnşallah bundan sonraki çalışmalarımızda hızlı bir şekilde devam edecektir&8221; ifadesini kullandı.


H1N1 virüsü hakkında bilgi verdi


Daha sonra domuz gribi konusunda öğretmenlere bilgiler veren Milli Eğitim Bakanlığı H1N1 İl Formatörü ve Sağlık Meslek Lisesi Acil Tıp Teknisyenliği bölüm Öğretmeni Aydın Kükner konuşmasına şu şekilde devam etti; &8220;Dünyadaki grip salgınlarına bakacak olursak. İspanyol Gribi Adını İspanya&8217;dan almış olmasına rağmen hastalığın ilk olarak 1917 yılının baharında Avusturya&8217;da başladığı tahmin ediliyor. Tarihin sayfalarında hemen sonrasında başladığı 1. Dünya Savaşı&8217;ndan bile ölümcül bir salgın yarattığı yazmakta. Şu anda hüküm süren grip salgını hastalığa yakalanan her 10 bin kişiden birini öldürürken, bu oranın İspanyol gribinde yer yer yüzde 20&8217;ye ulaştığı sanılmakta. Literatürde İspanyol gribi ile ilk 25 haftada gerçekleşen 25 milyon ölümün AIDS ile 25 yılda ortaya çıktığı belirtilmekte. Daha çok genç erişkinlerin etkilenmesine sebep olan virüs bir H1N1 suşu, yani bugünkü salgına sebep olan virüsün uzaktan akrabasıdır.


Dünya dönem dönem salgın yaşıyor


Asya gribi ise 1956&8217;da Çin&8217;de başlayıp 1958 yılına kadar tüm dünyaya yayılan bir kuş gribi salgını. Salgının sebebi insanlarda hastalık yapan bir virüsün yaban ördeklerinde bulunan bir virüsle kaynaşması sonucu ortaya çıkan H2N2 virüsü. Yetersiz sayıda üretilen aşının küresel korunmada etkisiz olduğu ve salgın sonucu tüm dünyada yaklaşık 2 milyon kişi hayatını kaybederken daha çok yaşlıların etkilendiği görülmektedir. Hong Kong gribinde de 1968&8217;de Vietnam&8217;dan dönen Amerikalıların ülkelerine taşıdığı virüsün yarattığı bir salgın bu. Bir H2N2 virüsünün yapısal değişikliğe uğraması sonucu ortaya çıkan H3N2 virüsü etken hastalığa. Aynı yüzyıl içerisinde görülen diğer iki salgına göre daha az ölümcül. Başta yaşlılar olmak üzere tüm dünyada yaklaşık 1 milyon kişi bu salgında hayatını kaybetmiştir.


Avrupa&8217;da bizdeki aşıyı kullanıyor


Herhangi bir ilaç veya aşının yan etkisi olmaması mümkün değil. Su hayati bir sıvıdır. İçmeden yaşanmaz ama çok fazla çok içerseniz sudan bile zehirlenmek mümkün. Tıpta etkiler ve yan etkiler masaya yatırılır. Etkileri ağır basıyorsa yan etkileri ağır basmıyorsa buna tamam denir. Bu aşının ölümcül olabileceği iddiaları asılsız ve bilimsel dayanağı yok. Bizim şu an kullandığımız bütün aşılarda bu madde var. Sadece ABD aşı firmalarına büyük paralar ödeyerek adjuvansız aşı üretimi istedi. Adjuvan bir alüminyum bileşiğidir. Belli bir yan etkisi var. Eğer paranız varsa gücünüz varsa parayı ödeyerek bunu yaptırırsınız. ABD yaptı ama onun için bu şekilde üretilen aşılar yetecek mi göreceğiz. Mevcut aşıyı ABD dışında Fransa&8217;da, Almanya&8217;da bizim kullandığımız aşıyı kullanıyor. Bu nedenle aşıdan korkmamız lazım.&8221;

Editör: Pusula Gazetesi