Kamu çalışanları, hükümetin memur üzerindeki ekonomi politikalarını protesto etmek, toplu sözleşme ve grev hakkı verilmesi için meydanlara indi.

Memur-Sen Konfederasyonu´na bağlı sendikaların temsilcileri ve üyeleri, Zonguldak Madenci Anıtı önünde hükümetin memurlar için uyguladığı ekonomi politikalarını protesto etti. Konfederasyon adına basın açıklaması yapan Memur-Sen İl Temsilcisi Kamuran Aşkar, TBMM´de görüşmeleri devam eden 2010 Bütçe Kanunu Tasarısı´nın kamu görevlileri ve sabit gelirlilerin beklenti ve taleplerini karşılamaktan uzak olduğunu söyledi.

Ekonomi büyürken de küçülürken de sermaye kesiminin kazanmaya devam ettiğini vurgulayan Aşkar, ekonomideki küçülmenin faturasının kamu çalışanlarına kesildiğini belirtti. Bu kapsamda, 2010 Bütçe Kanunu Tasarısının yeniden ele alınmasını isteyen Aşkar, kamu görevlileri başta olmak üzere ücretlilerin gelirlerini artıracak, giderlerini azaltacak şekilde düzenlenmesini talep ettiklerini söyledi.

Kamuran Aşkar, 2010 yılında toplu sözleşme imzalamaya kararlı olduklarını vurguladı. Aşkar, ancak, iktidar partisinin uluslararası sözleşmeleri dayanak göstererek kamu görevlilerine toplu sözleşme ve grev hakkı tanımak yerine Avrupa Sosyal Şartı´nın 5. ve 6. maddelerine koyduğu çekincelere dayanarak bu hakkı vermekten kaçındığını belirtti.

Toplu görüşme ve grev hakkının yanı sıra memura siyaset yasağının kaldırılmasını talep eden Aşkar, toplu sözleşme ve grev hakkı alıncaya kadar eylemlerini sürdüreceklerini, bir mesafe alınmaması durumunda da 2010 toplu görüşme masasına oturmayacaklarını kaydetti.


"ANA MUHALEFET KAMU GÖREVLİLERİNİN İKRAMİYESİYLE OYNUYOR"


Ana Muhalefet partisi CHP´yi de eleştiren Aşkar, CHP´nin işçi sendikalarında uygulanan toplu sözleşme ikramiyesine benzer, kamu görevlilerinin toplu görüşme primleri için Anayasa Mahkemesi´ne iptal davası açarak, iptaline ve kamu görevlilerinin gelirlerinin azalmasına neden olduğunu kaydetti.

Memurlar için verilen yüzde 2,5+2,5 zammı kabul etmediklerini söyleyen Aşkar, yüzde 4+4 zamda ısrarcı olduklarını, istenen bu zammın kriz paketleri adı altında işadamları ve rantiyeciye ayrılan kaynağın yüzde 10´una tekabül ettiğini belirtti.


"KİME, NE ZAMAN VE NE KADAR KEY ÖDENECEĞİ AÇIKLANMALI"


Ayrıca, KEY ödemelerinde yaşanan süre aşımı krizinin çözülmesi gerektiğini söyleyen Aşkar, yasa tasarısının zaman kaybedilmeden sonuçlandırılarak, hak sahiplerinin alacaklarını ne zaman, nereden ve ne kadar alacağına dair bilgilendirmenin kamuoyuna acilen yapılmasını istedi.


"TEDAVİ KATILIM PAYI KABUL EDİLEMEZ"


Hükümetin tedavi katılım payı ile ilgili uygulamalarını da yanlış bulduklarını belirten Aşkar, bu uygulamayla, tedavi katılım payının hastadan ve hastalıktan para kazanmaya dönüştüğünü savundu.

Sağlık sistemini paralı hale getiren uygulama ile ilgili olarak Danıştay´da dava açtıklarını söyleyen Aşkar, tedavi katılım payının ortaya çıkan bütçe açığını kapatmanın yolu olarak kullanılmaması ve bu yanlıştan en kısa zamanda dönülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Editör: Pusula Gazetesi