Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Zonguldak Temsilcisi Osman Sav ile Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanı Atilla Öksüz&[#]8217;ün de katıldığı &[#]8216;Yerel Medya&[#]8217;da yeni açılımlar&[#]8217; konulu seminerde yerel medyanın AB&[#]8217;ye bakışı ve nedenleri tartışıldı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti&[#]8217;nin (TGC), Konrad Adenauer Stiftung (KAS) ve Alman &[#]8211; Türk Vakfı&[#]8217;nın (DTS) ortaklaşa gerçekleştirdiği 10&[#]8217;uncu Türk-Alman Yerel Gazetecilik Semineri&[#]8217;nde &[#]8220;Küresel Gelişme Işığında Gazeteci Eğitimi&[#]8221;, &[#]8220;Yerel Medya Perspektifinden AB Süreci&[#]8221;, &[#]8220;İnternetin Yerel Medya için Önemi ve İnternet Hukukunda Yeni Gelişmeler&[#]8221; ve &[#]8220;Yerel Medya&[#]8217;da Toplumsal Katılım Konsepti&[#]8221; başlıkları altında bir çok konu gazeteci ve akademisyenler tarafından tartışıldı.
TGC Başkan Yardımcısı Turgay Olcayto&[#]8217;nun başkanlığını yaptığı oturumda Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Zonguldak Temsilcisi Osman Sav, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Faruk Balıkçı ve WAZ Medya Grubu Brüksel muhabiri Katrin Tschner &[#]8220;Yerel Medya Perspektifinden AB Süreci&[#]8221; konusunu tartıştı. Olcayto, KAS&[#]8217;la 1996&[#]8217;da bir yerel basın projesi dolayısıyla ilişkiye geçtiklerini ve başlatılan projeyle bu güne kadar 54 yerel yerleşim yerinde yerel basın eğitim seminerleri gerçekleştirdiklerini belirtti.


BASININ AB&[#]8217;YE BAKIŞI SİYASETLE PARALEL
Olcayto&[#]8217;nun ardından söz alan Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, siyasi yapıların AB&[#]8217;ye bakış açısının hem yerel hem de yaygın medyaya yansıdığını özellikle yerel basında AB&[#]8217;ye yönelik bir bağımsız bakış açsı göremediğini dile getirdi. Sertel, &[#]8220;Gözlemlediğim kadarıyla yerel medya temsilcileri AB&[#]8217;ye bakış açıları siyasi fikirlerine göre şekilleniyor. Kimse bir politika geliştirmiyor. Kimi siyasi fikirleri doğrultusunda karşı çıkıyor kimide bir takım demokratik ilerlemeler gelişmeler kat edeceğimizi düşünüyor&[#]8221; dedi.
2008 TÜİK verilerine göre Türkiye&[#]8217;de 2 bin 482 gazete 3 bin 183 dergi olmak üzere 5 bin 665 yazılı yayın mevcut olduğunu söyleyen Sertel, &[#]8220;Türkiye&[#]8217;de neden bu kadar gazeteler var? Sorusunun cevabı: Gazete çıkarmamın kolay Türkiye&[#]8217;de çok olması. Bir dilekçe vermeniz gazete kurmak için yeterli oluyor. Bence bunun önüne geçilmeli ve gazeteci örgütlerinin temel amacı bunu düzenlemek olmalı&[#]8221; diye konuştu.
Yerel basının yaygın basında kendine yer bulamayan küçük yerleşim birimleri için mutlak bir öneme sahip olduğunu söyleyen Sertel, yerel basın belediye, vali, resmi ilan kıskacından kurtarılması gerektiğini kaydetti.


YEREL BASIN AB&[#]8217;DEN ÇOK KENDİ İÇ SORUNLARIYLA MEŞGUL
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Zonguldak Temsilcisi Osman Sav ise yerel basının AB&[#]8217;ye bakış açısından çok çalışma koşulları, basın özgürlüğü gibi kendi iç sorunlarıyla meşgul olduğunu ifade etti. Son dönemde medyada yaşananların yerel basın çalışanlarını umutlandırmadığını dile getiren Sav, &[#]8220;Yerel gazeteler gittikçe çıkar ve tehdit amaçlı çıkarılır oldu. Bazı konuşmacılar resmi ilan parası için gazete çıkarıldığını belirtti. Bunu iyimser bir yaklaşım olarak kabul ediyor. Bu mesleğin saygınlığının korunması meslek örgütlerine önemli görevler düşüyor. Kendi içinde ekonomik ve sosyal yaşam standartlarını yakalayamamış bir yerel medya Avrupa Birliği ile çokta fazla ilgilenmez&[#]8221; dedi.


GÜNEYDOĞU HALKI AB&[#]8217;Yİ KURTARICI OLARAK GÖRÜYOR
Uzun yıllardır Güneydoğu Anadolu&[#]8217;da gazetecilik yapan bir isim olarak bu bölgede çok sıkıntılar yaşadıklarını dile getiren Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Faruk Balıkçı Avrupa Birliği demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne saygı gösterilmesi gibi siyasi kriterlerinin ve bunların korunmasını garanti altına alan kurumların varlığının bölgede son derece önemsendiğinin altını çizdi. Bölgede uzun zamandır yaşanan çatışma ortamı ekonomik ve siyasal olarak geri gidişe neden olduğuna dikkat çeken Balıkçı, söyle konuştu:
&[#]8220;AB&[#]8217;nin bölgeler arasındaki ekonomik farkları ortadan kaldırma hedefi de son derece kötü ekonomik koşullarda olan bölge halkının AB&[#]8217;ye bakış açısının belirlenmesinde etkin rol alıyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında sanayide ilk üç sırada yer alan ve bu günde bölgenin en gelişmiş şehri olan Diyarbakır, sanayide iller arasında 63&[#]8217;üncü kişi başına düşen gayri safi milli hasılada da 54&[#]8217;üncü sırada yer alıyor. AB vatandaşlarına verilen serbest dolaşım hakkı, sağlanan sosyal haklar, tanınan kredi imkanlarının yanında bölgeye gelecek yatımlar insanları umutlandırıyor. Makus talihlerini yenmek için bir şans olarak görüyor.&[#]8221;
WAZ Medya Grubu Brüksel muhabiri Katrin Teschner, AB haberciliği, çalışma koşulları ve şekli hakkında bilgi verdi. Teschner AB kriterlerinin uygulanması ve uygulamadan doğan koşulların halka aktarılması, bilgilendirilmesi için gazetecilerin ortak çalışmalar yürüttüğünü ifade etti. Cumartesi günü sona eren seminerde farklı konular ve farklı konuklar vardı.


AB HAKKINDA ANADOLUNUN KAFASI KARIŞIK
Sunum sonrası Yerel Medya Perspektifinden AB Süreci&[#]8217;nin nasıl algılandığıyla ilgili görüşlerini paylaşan Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanı Atilla Öksüz, sürecin ülkenin her noktasından farklı algılandığını belirtti. AB sürecinin Diyarbakır&[#]8217;daki algılanış şekliyle Zonguldak&[#]8217;ta algılanış şekilleri arasında ki farkların aynı oranda yerel basına da yansıdığını belirten Öksüz siyasi etkenlerin AB&[#]8217;ye bakışı da ciddi anlamda etkilediğini belirtti.
Öksüz, &[#]8220;Anadolu AB tartışmalarını yaygın basın üzerinden takip ediyor. AB ile ilgili haberlere karşı gazeteciler kadar o kentte yaşayan insanlarda duyarsız olabiliyor. AB süreciyle ilgili bu kadar tartışma ve netleştirilememiş bir tablo ortadayken haberlere de pek ilgi olmuyor. AB, genelde proje üretilip kaynak bulunacak bir kapı olarak görülüyor. Örneğin her alandaki ürün standartları ve uygulamalarla ilgili ne getirip ne götürdüğü konusunda Anadolu&[#]8217;daki insanların da doğru bilgilendirilmesi gerekir. Bunun için de önce gazetecilerin doğru bilgilenmesi önemli&[#]8221; dedi.
Editör: Pusula Gazetesi