Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın yaklaşık 16 ay önce girip maden işçilerinin çalışma koşullarını yerinde gördüğü TTK Kozlu Müessesesi´nde hazırlık işlerini yapan özel maden şirketinin işçileri, alacaklarının verilmediğini söyleyerek eylem yaptı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, TTK Genel Müdürü Rıfat Dağdelen, Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu, Genel Maden İşçileri Sendikası Başkanı Ramazan Denizer´in de aralarında bulunduğu 25 kişilik heyetle, TTK Kozlu Müessese Müdürlüğü´ndeki 1 nolu kuyudan, deniz seviyesinden 564 metre aşağıdaki maden ocağına girerek, maden işçilerinin çalışma koşullarını yerinde incelemişti. Üretim için ön hazırlıkların yapılma
işi ihale edilen Star Madencilik firmasında çalışan 270 işçi, içeride 4 aya varan alacaklarının verilmediğini söyleyerek eylem yaptı. Kozlu Müessese Müdürlüğü önünde toplanan maden işçileri, alkışler eşliğinde Başbakan´ın ocağa girdiği 1 nolu kuyunun başına, oradan da alkış ve sloganlar eşliğinde Star Madencilik şirketinin şantiyesine kadar yürüdüler. İçeride 4 aya varan ve 3 bin TL´ye kadar ulaşan alacakları olmasına rağmen 30-50 TL gibi ücretler dağıtıldığını ileri süren işçiler, "İçeride 4 aya ulaşan
alacaklarımız var. Bu alacağımız ücretler 3-4 bin TL´yi buluyor. Son olarak 30 bin TL para geldiğini ve bunu paylaşmayı önerdiler. Kimimize 20, kimimize 30, kimimize 50 TL gibi komik rakamlar düşüyor. Zaten sosyal haklar tanınmıyor. Bu durumu kabul etmezsek iş akdimizin feshedileceğini ve çıkışımızın verileceğini söylediler. Alacaklarımız ödenmediği için 1 haftadır grev yapıyoruz, Çalışmıyoruz. Şu an için üretim durdu. Sadece ocağa bakım yapan arkadaşlarımız iniyor. Paralarımız ve sosyal haklarımız eksiksiz
olarak verilinceye kadar grevimize devam edeceğiz" diye tepkilerini gösterdiler. İşçiler, evlerine ekmek götürmekte bile zorlandıklarını fakat firma sahiplerinin, haklarını yiyerek villa ve alışveriş merkezi yaptırdığını ileri sürdüler.
Kendilerinin Başbakan Erdoğan´ın girip işçilerin çalışma koşullarını gördüğü ocakta çalıştıklarını hatırlatan bir başka işçi de, "Yerin 630 metre aşağısına iniyoruz. Sayın Başbakanım, eksi 560 koduna indi. Oradaki çileyi kendisi biliyor. İnşallah bizi duyar da gerekeni yapar. Başbakanımızın indiği ocağın daha derinine iniyoruz. Yazık günah arkadaşlarımıza. Bu meslek dünyanın en zor mesleği. Kriz, üreticiye var. Bu firma ise devletten hizmet alımı yapıyor. Devlet yaptırdığı işin parasını veriyor. Ama
şirket bunu çalışanlara vermiyor. Sürekli arkadaşlarımızı tehdit ediyorlar. Ellerinde sopayla sürekli arkadaşlarımızı yıldırmaya çalışıyorlar. Susmayla bu iş olmaz. Hakkımızı verin. Dünyada maden sektöründe çalışan şirketleri araştıralım. 700 TL´ye çalışan bir ülke varsa biz her şeye razıyız. Bizim maaşımız 700 TL ama onu da alamıyoruz" diyerek tepkisini dile getirdi.
Star Madencilik İşyeri Temsilcisi Maden Yüksek Mühendisi Hamit Koç da açıklama yapma yetkilerinin olmadığını söyledi. Koç, gazetecilerin soruları üzerine, işçilerin 4 aylık alacaklarının olduğu söylemlerinin doğruyu yansıtmadığını söyledi. Koç, "İşçilerin maaşlarını 3-4 aydır alamadığı konusu doğru değil. Ancak ufak bir alacakları var, inkar etmiyoruz. Bugün 35 bin TL paramız var. 5 bin TL´si acil ihtiyaçlar için, 30 bin TL´sini dağıtalım istedik. Ufak tefek alacakları olanlar var. Onların alacakları 5-6
bin TL etmiyor. Bunları temizleyelim, geri kalanı da dağıtabileceğimizi söyledik. Bunu kabul etmediler. O zaman bir oranlama yapalım, adil bir oranda bu parayı dağıtabileceğimizi de söyledik. Bu kez de ´alacaklarımızın tamamını vermezseniz, çalışmayacağız´ dediler. İşveren vekili ve işçilerin de amiri olarak, yapılacak bir şeyin olmadığını, paranın tamamını vermenin mümkünatı bulunmadığını söyledim. İzlenecek 2 yol var: Birincisi, ´Biz bu parayı alırız. Bu şartlarda çalışırız. Böyle sıkıntılar bir ailede
de olur, biz göğüsleriz´ derseniz paranızı alırsınız, işinize de devam edersiniz. ´Yok çalışmayız´ diyorsanız, yine paranızı alırsınız ama çalışmayanların tümünün çıkışları verilir" dedi.
Koç, firma olarak ellerinde bulunan 2 projeden ilkinin tamamlanmak üzere olduğunu ve ilk projede çalışan işçilerden bir kısmının ikinci projeye kaydırılabileceğini, diğerlerine ise iş bitiminde mecburen çıkış verileceğini kaydetti.
Editör: Pusula Gazetesi