Zonguldak´ın Kozlu beldesinde Acar ailesi hem hastalıkla hem işsizlikle mücadele ediyor.

On üç yaşında kas hastalığına yakalanan Şennur Acar (36), 6 yıldır sandalyeye mahkûm yaşıyor.

Acar, doktorları tarafından yasaklanmasına rağmen, pazarcılık yapan Hakkı Acar´la 22 yaşında evlendi. O sıralarda güçlükle de olsa yürüyebilen Şennur Acar, çocuk yapması da yasaklanmasına rağmen, evliliğinin 9. yılında doktora gittiğinde 5,5 aylık hamile olduğunu öğrendi.

Hasta olduğu için çocuğa bakıp bakamayacağı konusunda hem korku hem de büyük sevinç yaşayan Acar ailesi, Allah´ın izni, komşuların da yardımıyla kızları Rabia´yı büyüttü.

Her şeye rağmen çok mutlu olduklarını belirten Hakkı Acar (40), gece uyumadan hem bebeğe hem de yatalak eşine baktığını sabahları da işe gittiğini söyledi.

Bundan bir yıl önce kahvehanenin kapanmasıyla işsiz kalan Acar, 470 TL bakım parasıyla ailesine bakmaya çalışıyor.

Acar, 160 TL ev kirası verdiklerini belirterek, "Her şeyi Allah´a bıraktık. Eşimin hastalığını sabırla karşılıyoruz. Tek sorunumuz bir işimin olmaması. Hem eşime bakıp hem de iş sahibi olabilirsem Allah´ın izniyle geçinip gideriz." dedi.

Pazarcılık yaptığı günlerde, Sivriler beldesi pazarına gittiğinde camdan bakarken görüp sevdiği Şennur Acar ile kaçarak evlendiklerini anlatan Hakkı Acar, eşinin hasta olmasına rağmen 14 yıldır mutlu olduklarını ifade etti.

Hasta olduğu gerekçesiyle ailelerinin bütün engellemelerine rağmen eşiyle evlendiklerini kaydeden Acar, şunları söyledi: "Eşimi pazarcılık yaparken gördüm ve beğendim. Sonra niyetimi açıklayınca bana hasta olduğunu, doktorların evlenmesini yasakladığını söyledi. Ben ise her şartta kendisini kabul edeceğimi ve hiçbir zaman bırakmayacağımı söyledim. Tabi ailem ´hasta´ diye bu evliliğe karşı çıktı; ailesinden istettim onlar da aynı gerekçeyle kızlarını vermek istemediler. Biz de mecburen kaçtık. 14 yıldır evliyiz ve çok mutluyuz. Allah 9 yıl sonra bir de kız çocuğu nasip etti bize. O bizim evimizin neşe kaynağı oldu."

Çocuğuna geceleri kendisini baktığını, gündüzleri ise komşularının yardımcı olduğunu belirten Hakkı Acar, "Yeri geldi, 1 saat uykuyla sabah işe gittim. Ama bütün zahmetlere değdi, çocuğumuz büyüdü. Şimdi çok mutluyuz. Tek sorunumuz işsizlik. Sabah akşam normal mesaide çalışabileceğim, eşim rahatsızlandığında hastaneye götürebileceğim bir iş istiyorum." diye konuştu.

Kendisi gibi kas hastası olan futbolcu Sedat´ın yakın bir zamanda vefat ettiğini hatırlatan anne Şennur Acar, "Bizim hiçbir yakınımız yok. Bize Allah yardım ediyor. Komşular destek veriyor. Eşim, benim gibi birini hiç yalnız bırakmadı; evin hizmetini benim bütün bakımımı o yapıyor. Çocuğumuza da o bakıyor. Yetkililerden tek isteğim, eşime bir iş bulmaları. Çünkü ben eskiden yine elimi kolumu kaldırabiliyordum, şimdi elimi dahi kaldıramıyorum. Bize yardımcı olmalarını rica ediyorum." şeklinde konuştu.


"KIZIMI ELİNDEN TUTUP OKULA GÖTÜREMEYECEĞİM İÇİN GÖZYAŞI DÖKÜYORUM"

Beş yaşındaki kızı Rabia´yı, okul çağına geldiğinde hazırlayıp okula gönderemeyecek olmasının acısını yaşadığını belirten Şennur Acar, "Kızım şimdiden bana yardımcı oluyor. Makineye çamaşır atıyor, bana su veriyor, tekerlekli sandalyemi sürüyor, telefonlara bakıyor, kapı çaldığı zaman kapıya bakıyor, sobaya kömür atıveriyor. Hasta bir anne olarak bunlar benim en büyük teselli kaynağım. Çocuğum okula başladığı zaman hem sevineceğim hem de üzüleceğim. Onu giydirmek, saçlarını taramak isterdim. Okulun ilk günü anneler çocuklarının ellerinden tutar, çocuğumu ben götürmek isterdim. Ama benim yerime komşum yapacak onları. O da onun anneannesi." ifadesini kullandı.

Kas hastalığının yanı sıra astım bronşit rahatsızlığı bulunduğunu; ancak hastaneye gidip gelecek araçları ve maddi imkânları olmadığı için tedavi olamadığını belirten Acar, "Bize en azından hastaneye götürüp getirmek için bir araç temin edilse, onunla gidip gelsek." diye konuştu.

Editör: Pusula Gazetesi