Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eğitimde fiziki
sorunların çözüldüğünü ancak zihinlerin aynı düzeyde güçlendirilemediğini
belirterek, "Okuldaki eğitim kalitesinden ziyade mantalitesinden memnun
değilim. Tabela asmakla, o tabelanın murat ettiği neticeler elde edilemiyor.
Bunun için önümüzdeki dönemi eğitim müfredatı, kalitesi, mantalitesi konusunda
reform dönemi olarak ilan ettik" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bayrampaşa'da Kaptan
Ahmet Erdoğan Uluslararası Erkek Anadolu İmam Hatip Lisesi Eğitim Külliyesi
açılış törenine katıldı.
Açılışta konuşan Erdoğan uluslararası imam hatip liselerinin
amacının hem dini ilimler, hem sosyal bilimler alanlarında insan gücü
yetiştirmek olduğunu söyleyen Erdoğan, "Okullarımızda eğitim gören farklı
ülkelerden öğrencilerimizi burada sağladıkları kaynaşmayı hayatlarının sonuna
kadar sürdüreceklerine inanıyorum. Bu kaynaşmanın ümmet düzeyinde güçlü bir
birlikteliğe dönüşeceğine inanıyorum" diye konuştu.
Okula ismi verilen babası Kaptan Ahmet Erdoğan'ı anlatan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rahmetli babamın hikayesi aslında bu ülkenin
geçmişindeki milyonlarca asil yürekli babanın hikayesidir. Rize'de doğan,
nafakasını temin için 15 yaşında Zonguldak, 17 yaşında İstanbul'a gelen
rahmetli babam, emekli olana kadar denizcilik işletmelerinde çalışmış ve daha
sonra kaptanlık seviyesine yükselmiş bir insandı. O dönemde İstanbul'a gelmiş
her Anadolulu gibi merhum babamın da evi ve sofrası tüm hemşerilerimize daima
açıktı. Babam önceden randevulaşarak eve gelmezdi. Çocukluğumu hatırlarım.
Anında çat kapı misafirimizle beraber eve gelir, anacığım da evde ne varsa
onunla yer sofrasını anında döşer yemeğimizi yerdik. Önceden haber vereyim yok,
anında. Zaten bir Karadenizli olarak da turşularımız, kavurmamız hazırdı. Kuzine
hazır, o kuzinelerde her maharetini anacığım sergilerdi. Gelen de umduğunu
değil bulduğunu yerdi. Çok disiplinli, bir o kadarda vicdanlı bir insan olan
babacığım, şu an burada olup isminin böyle bir okula verildiğini görseydi
inanın bana gözlerinden sevincini okur, hatta gözyaşlarının yanaklarından
sakallarına süzüldüğünü görürdük" şeklinde konuştu.
"Kaptan Ahmet Erdoğan'ın ve oğlu Recep Tayyip
Erdoğan'ın hikayesi aslında Türkiye'nin hikayesidir"
Babası Ahmet Erdoğan'ın onuru, inancı, ailesi için çalıştığını
söyleyen Erdoğan, "Aynı zamanda dimdik yaşayarak geçirmiş olması benim en
büyük şeref belgemdir. Babam hiçbir zaman eğilmemiştir. Bu mirası çocuklarıma
bırakabilmek de benim en büyük hayalimdir. Kaptan Ahmet Erdoğan'ın ve oğlu
Recep Tayyip Erdoğan'ın hikayesi aslında Türkiye'nin hikayesidir. Bu ülkede
kimsenin imtiyazı olmadığının, çalışması mücadele etmesi halinde tüm kapıların
herkese açık olduğunun ispatı işte burada. Türkiye'yi tüm imkanları ve
mekanları ile kendi ellerinde tutmaya çalışanlar Menderes'in 1950'deki 'yeter
söz milletindir' diyerek kazandığı zaferden beri sürekli karşısında olanlar
hüsrana uğruyorlar. Kimi zaman darbelerle, kimi zaman muhtıralarla, kimi zaman
bildirilerde milletin demokrasi akının önüne geçmeye çalışanlara bugüne kadar meydanı
bırakmadık. Bu mücadele Kaptan Ahmet Erdoğan'a çocuk yaşta köyünden ayrılıp
İstanbul'da ailesi ile birlikte kendisine yeni bir hayat kurma cesareti veren
mücadeledir. Bu mücadele Kasımpaşa'da büyüyen, imam hatip lisesinde okuyan,
imanından, ailesinden, milletinden başka hiçbir şeyi olmayan Recep Tayyip
Erdoğan'a Büyükşehir Belediye Başkanlığı yolları açan mücadeledir"
ifadelerini kullandı.