Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çaycuma İlçe Başkanlığı Danışma Kurulu Toplantısı, Belediye Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Divan Başkanlığını Şeref Köktürk’ün yaptığı toplantıya; CHP Zonguldak Milletvekilleri Şerafettin Turpcu ve Ünal Demirtaş, CHP Zonguldak İl Başkanı Ahmet Altun, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Perşembe Belediye Başkanı İsmail İnam, Karapınar Belediye Başkanı Ahmet Aydın, CHP Çaycuma İlçe Başkanı Tuncay Akyol, Ereğli İlçe Başkanı Sertan Ocakcı, Devrek İlçe Başkanı Yaşar Bükrü, Gökçebey İlçe Başkanı Cem Oktay, Zonguldak Belediye Başkan Yardımcısı Şenol Şanal, Belde Başkanları, Belediye ve İl Genel Meclis üyeleri, Kadın ve Gençlik Kolları ile çok sayıda partili katıldı. Toplantı, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.

ALTUN: “ETEĞİMİZDEKİ TAŞLARI DÖKÜP ÖZELEŞTİRİ YAPALIM”

CHP Zonguldak İl Başkanı Ahmet Altun, Çaycumalı olarak her zaman partililerin desteğini aldığını ifade ederek, “Çaycumalı olarak her zaman değişime ve gelişime açık olduk. En uzak köylerimizden dahi en az bir avukat, bir mühendis ya da bir doktor yetiştirmeyi başardık. Bu bizim eğitime verdiğimiz önemden doğrudan ilgilidir. Bu nedenle ‘Çaycuma’ adı bellekte her zaman kalacaktır. Bir Çaycumalı olarak, İl Başkanlığına aday olduğum günden itibaren desteğinizi hep hissettim. Bunun için sizlere müteşekkirim. Ancak yolumuz uzun ve yorucu. Üstelik ülkemizin bekası ve devamı için yapacak çok işimiz var. Son 14 yıldır Türkiye, adeta karanlık bir kuyunun içine çekiliyor. Ülke genelinde üretim faaliyetleri, neredeyse yok denecek kadar az. Topraklarımızda ekim yapılamıyor. Tarım ürünlerimizi dışarıdan ithal ediyoruz. Halk adeta açlıkla terbiye ediliyor. Sadaka kültürü ile oy toplanıyor. Gençlerimiz işsiz. Dış politika, iç politika malzeme edilip her gün değiştirilen gündemle halkımız kandırılıyor. Son iki yılda sadece Zonguldak olarak 12 evladımızı toprağa verdik. Gün geçmiyor ki, bir ananın yüreğine ateş düşmesin, bir ocak daha sönmesin. Halk sürekli olarak ayrıştırılıyor, adeta birbirine düşman ediliyor. ‘Darbe ile mücadele’ adı altında olağanüstü hal durumu uzatılıyor. Çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle parlamento işlemez hale getirilip devlet yapısı değiştiriliyor. Türkiye, tek adam rejimine mahkum edilmeye çalışılıyor.

Kurucu parti olarak bize düşen, bunlara ‘dur’ demektir. Bizler gücümüzü Mustafa Kemal Atatürk’ten, onun azim ve iradesinden alan bir partiyiz. Çocuklarımıza yaşanması güzel bir ülke bırakmak istiyorsak, içimizdeki tüm kavgaları sonlandırmak, içimizdeki tek bilek tek yürek olarak bu karanlık zihniyetle mücadele etmeliyiz. Şimdiden iktidardaki bu karanlık zihniyete son vermek için Atatürk’ün hedeflerini geniş kitlelere doğru anlatmamız gerekir. Burada eteğimizdeki tüm taşları dökerek, özeleştiri yapmalı, hatalarımızla yüzleşmeli, yol haritamızı belirlemeliyiz” diye konuştu.

AKYOL: “BU EL, BİZİM ÖRGÜTÜMÜZÜN ELİDİR”

CHP Çaycuma İlçe Başkanı Tuncay Akyol, geçmişe dönük kişi bazlı siyasi hesapla değil, partinin oy oranını yukarıya çekmek, partiyi iktidara hazırlayacak görüş ve düşünceleri hayata geçirecek bir toplantı olmasını temenni ederek sözlerine başladı.

Başkan Akyol, “Yerel seçimler sonucu bir merkez, 3 belde belediyesi partimiz tarafından kazanılmış, bu sonuç partimizde hiç olmadığı kadar umut ve sevinçle karşılanmıştır. İl yönetimi olarak partimize gelen bir talepleri karşılanması yönünde Çaycuma ve Saltukova Belediyeleri ile ilgili sorunlar yaşasak da, özellikle Çaycuma Belediyesi ile en azından ortak noktalarda buluşulmuş, Belediye Başkanımızın, Meclis üyelerimizin, İlçe yönetiminin yaptığı toplantılar sonucu karşılıklı diyalog ile parti ve belediye arasında çözüm üretilmiştir. Sorunların çözümüne katkı veren Çaycuma Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Saltukova Belediye Başkanımız ise, parti ile ilişkisini tamamen kopararak; belde, ilçe, il ve milletvekili düzeyinde hiçbir diyaloga yanıt vermemiştir. Kendisine manevi anlamda uzattığımız her el havada kalmıştır. Yerel basında ‘İlçe Başkanı, Belediye Başkanına elini vermedi söylemi’ haber olmuştur. Bu el, bizim örgütümüzün elidir. İktidarın baskısına boyun eğmiş ve şahsi çıkarları doğrultusunda hareket eden, dünya görüşü ve düşüncelerimiz arasında bu kadar uçurum olan Sayın Zerrin Güneş ile artık çalışma şansımızın kalmadığını söylemek istiyoruz. Genel anlamda yönetimimiz birçok gezi ve toplantı düzenlemiş, çeşitli etkinliklerde halkımız ile bir araya gelerek, parti propagandası yapmıştır. Bu toplantılarda Genel Merkezimin siyasi tavrının seçmen üzerinde olumsuz etkisini gördüğümüzü söylemek istiyorum” dedi.

TURPCU: “ HÜKÜMET KENDİ KODUNA GERİ DÖNDܔ

CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu ise, hükümeti eleştirerek, şunları söyledi:

“Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşları, çökmüş bir padişahlıktan yeni bir cumhuriyet kurdular. Bütün işleri-güçleri, eğitim ve aydınlanma anlamında batı medeniyetlerinin seviyelerine ulaşmaları ile ilgili acilen tedbirler kurarken, bir taraftan ulusal bağımsızlığımızı düşünen politikalar izlediler. Bugünkü temelleri Atatürk’e borçluyuz. Belli süreden sonra sola, aydınlanmaya düşman, aşı bağnaz nesiller yetiştirildi. Köy Enstitüleri kapatıldı. Sadece din eğitimi veren okullar açıldı. Bizde mezhep ve etnik yapılar var. Emperyalizm bunlardan girdi. Sol düşmanlığı, cahil koyu yeşil bir duruma kavuştu. Hep buralardan isyanlar çıktı. Atatürk ve silah arkadaşlarının cemaat ve tarikatlarla ilgili yasakları vardı. Neden yasakladığı, bu 15 Temmuz kalkışmasında ‘cemaat ve tarikat’ adı altında nerelere geldiğini gördük. Biz solcular, çok önceleri bunları görmüştük. Emniyetin, silahlı kuvvetlerinin başında geçenler ‘solu nasıl ortadan kaldırırız?’ diye, emperyalizmin uşaklığını yapanların ülkeyi nereye götürdüğünü görüyoruz. 15 Temmuz’dan sonra AKP, Genel Merkezine Atatürk’ün posterini astı. Ne zaman tehlike unutulur gibi oldu, tekrar 14 Temmuz’a döndüler. Tekrar saldırıya geçtiler. Ortaçağda kalmış düşüncelerle sol ve Atatürk düşmanlığı ile gelinen çıkmaz bir yoldalar. Genel Başkanımızın Yenikapı mitingine gitmesini isteyen biri de benim. Ama ne yazık ki, kendi kodlarına geri döndüler.”

Toplantını geri kalanı basına kapalı olarak gerçekleştirildi.

Editör: Pusula Gazetesi