Bir termik santrali bulunan ve bir adet daha termik santrali yapılan Çatalağzı Beldesi´nde, bu santrallerin çevre sorununa yol açacağı düşünülerek Çatalağzı Çevre Koruma, Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği kuruldu. Dernek Başkanı Adnan Akgün, "İleriki dönemde belde de meydana gelebilecek olan çevresel sorunları minimum düzeyde tutabilmek için bu örgütü kurduk" dedi.
Çatalağzı&8217;da kurulu bulunan Çatalağzı Elektrik Termik Santrali´nin yanı sıra beldeye Eren Enerji tarafından yapım aşaması süren yeni Elektrik Termik Santrali´ninde kurulacak olması nedeniyle beldede yaşayan bir grup tarafından Çatalağzı Çevre Koruma Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği kuruldu. Resmi sürecin ardından Dernek Başkanlığı´na Adnan Akgün getirildi. Beldeye kurum çalışmaları süren santralin ülkenin en büyük santrali olduğunu hatırlatan Akgün, "Çatalağzı´na bu derneği kurarken, Çatalağzı herkesinde bildiği gibi haliyle yıllardır çevre sorunlarını yaşayan bir beldemizdir. Mevcut bir termik santral çalışıyordu. Termik santralden dolayı yıllardır sorunlar zaten vardı. Keza maden atıklarının derelere verdiği kirlilik olayı da bir çevresel sorundur Çatalağzı´nda. Bunlara istinaden Türkiye´nin en büyük termik santrallerinden birisi de Çatalağzı´na yapılmaktadır. Bu termik santralin ithal kömüre dayalı üretim faaliyetine geçmesi ileride daha büyük çevre sorunlarını gündeme getireceği görülmektedir. Biz bu noktadan hareket ederek Çatalağzı´nda, ileriki dönemde meydana gelebilecek çevresel sorunları minimum düzeyde tutabilmek için bir çevre örgütü kurduk. Bu anlamda halkı bilinçlendirip toplumsal bir kamuoyu oluşturmak için çevre derneğimizi kurduk. Bunu yaparken özellikle şunu belirtmek istiyorum. Üretimle kesinlikle bir karşı duruş noktamız yoktur.
Ülkemizin gelişmesi ve kalkınması için, işsizlerimizin iş bulabilmesi için mutlak suretle beldemizde de elektrik üretilecektir. Biz buna kesinlikle karşı değiliz. Ön yargılı da değiliz ve bun anlamda ön yargımız yoktur. Üretim mutlak suretle olacaktır. Ama üretimin sağlıklı, insan sağlığına zarar vermeyecek boyutta olması bizim amacımızdır. Çatalağzı´nda Termik santral için yatırımcı firma buraya gelirken ilk önce ´yerel üretim yapıp da elektrik üreteceğiz´ diye yola çıktıklar ancak, 160 Megavayt santralin 1200 megavayta çıkartacaklarını ifade ettiler. Yani bunlar bir muamma şeklinde gelişince bir güven ortamı oluşmadı. Halbuki burada bir halk yaşıyor, insanlar yaşıyor. Halkı soyutlayıp ta bir şey üretmenin pek mantığı yok günümüzde. Termik santraller haliyle dünyada bilinen bir gerçek olduğunu, iklimde, doğada ve bitkiler üzerinde, denizlerde ki canlılarda, insan sağlığı üzerinde etkileri olduğunun bilimsel olarak kanıtlandığını ifade eden Adnan Akgün, "Biz bu noktada bunun sadece Çatalağzı´nın sorunu olmadığını söylüyoruz. Bu Zonguldak´ın da sorunudur. Yarın Ereğli´ye de etkisi olacaktır. Çaycuma´ya da etkisi olacaktır. Ben bu noktada şunu anlatmak istiyorum. Zonguldak´ta bulunan tüm sivil toplum örgütlerinin, özellikle de altını çizerek belirtiyorum, üniversitemizin bu konuda çevre derneğimizi yönlendirme si konusunda bize yardımcı olmaya davet ediyorum. Dışarıdan maalesef ithal kömür gelecektir. Dışarıdan 1 ton ithal kömürün gelmesi demek işte Zonguldak´ta, Gökçebey ve Devrek´te bir evdeki ekmeğin alınması demektir bence. Bizim de burada kömürlerimiz var ve bunların da değerlendirilmesi önemli bir husustur. Yani bunlar da hep göz ardı edilmiştir. Kömür üretimi olan bir merkezde dışarıdan gelen kömüre dayalı termik santral gündeme gelirken, sivil toplum örgütleri neden duyarsız kalmışlardır" şeklinde konuştu.
Editör: Pusula Gazetesi