Kemal Anadol, Kdz. Ereğli´de katıldığı cem evi temel atma töreninde, hükümete çağrıda bulunarak cem evlerinin ibadethane statüsüne alınmasını önerdi.
Zonguldak´ın Ereğli ilçesinde Kdz. Ereğli Belediyesi ve Alevi Kültür Dernekleri Kdz.Ereğli Şubesi tarafından yapılan 16 yıllık bir çalışma sonucu Kavaklık Mahallesi´nde cem evinin temeli atıldı. Temel atma törenine, CHP Gurup Başkanvekili Kemal Anadol, CHP Zonguldak Milletvekilleri Ali Koçal, Ali İhsan Köktürk, AK Parti Zonguldak Milletvekili Fazlı Erdoğan, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Tekin Özdil, Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Kdz. Ereğli Belediye Başkanı
Halil Posbıyık, ilçe ve belde belediye başkanları, sivil toplum örgütü temsilcileri, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Tören, protokolün temel atma töreniyle başladı. Temel atma töreni sırasında kurban kesildi dua edildi.
CHP Gurup Başkanvekili Kemal Anadol, camilerden elektrik ve su parası alınmadığını belirterek, bu uygulamaların okullarda da yapılmasını istedi. 1 Ekim´de açılacak olan parlamentoya da çağrıda bulunan Anadol, cem evlerinin de ibadethane statüsüne alınmasını istedi. Gerçek açılımın böyle olabileceğini söyleyen Anadol, şöyle konuştu: "İzmir´deydim. Gece telefon çaldı. Sevgili Başkan Ali Arıkan bu mutlu güne katılmak için Ereğli´ye davet etti. Olumlu cevap verdim. Nedeni arkamdaki resimlerde, orta da şanlı
Türk Bayrağımız, onun yanında Hacı Bektaş-ı Veli, onun yanında Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Bu resimler bu tablo Türkiye´nin çimentosu. Gerçekten bugün aranızda bulunmaktan onur duyuyorum. Türkiye´nin içinde bulunduğu ekonomik, sosyal ve siyasal tartışmaların içinde bize yol gösteren, belediye başkanımız söylediği gibi Karadeniz sahilinde, bir kent merkezinde ilk defa açılan cem evi Türkiye´ye ışık tutuyor. Her konuşmacı bu mikrofondan gayet haklı olarak ırk ayrımcılığına, her türlü ayrımcılığa karşı
olduğunu beyan ediyor altını çiziyor. Bende tekrarlıyorum. Ama aynaya bakmamız gerekiyor. Kürsüye çıkmadan önce Belediye Başkanı Halil Posbıyık´a sordum kaç tane caminin temizliğini yaptın dedim. ´6 tane´ dedi. Çok güzel kutladım kendisini. Hangi partiye mensup olursa olsun belediye başkanlarımız hizmet ediyor."
Devletimizin camilerimizden elektrik ve su parası almamasının gayet doğru olduğunu anlatan Anadol, şunları söyledi: "Ama noksan. Gazetelerde okuyoruz. Geleceğimizin güvencesi çocuklarımız ilköğretim okullarına gidiyor, devlet elektrik parasını ödemediği için okulların elektriğini kesiyor. Okullardan elektrik su parası almayalım arkadaşlar."
Konuşmasında "ırk ayrımcılığına her türlü ayrımcılığa" karşı olduklarını anlatan Anadol, sözlerine şöyle devam etti: "Ama bunu lafta bırakmayacağız. Eğer devlet cem evi isteyen bir köye zorla cami yaptırıyorsa bu ayrımcılıktır. Bunu kabul edelim. Cem evinin ibadet hane olup olmadığına karar verecek makam oraya gidenlerdir, devlet değil. 1 Ekim´de parlamento açılıyor. Ereğli´de bu mutlu günde çağrıda bulunuyorum. Gerçek açılım bu. Parti gurupları anlaşalım cem evini ibadet hane statüsüne sokalım."
ALEVİLİK İNANÇ MERKEZİ
Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez de, kendilerini kimsenin bu yoldan alıkoyamayacağını belirterek, Sünnileri de camilere gitmeden alıkoyamayacağını söyledi.
Ercan Geçmez, Alevilerin inanç merkezinin cem evi olduğunu belirterek şunları söyledi: "Bugün Kdz. Ereğli´de çok önemli bir iş yapıyoruz. Yasaklı olmasına rağmen bir cem evi temeli atıyoruz. Kim ne derse desin. Alevilerin inanç merkezleri cem evleridir. Bu mücadele bizim onurlu mücadelemizdir, yolumuzun sonu budur diyoruz. Bizi kimse bu yoldan ayrı koyamaz. Sünni yurttaşlarımızı da camiden kimse alıkoyamaz. Gelin bu sorunu birlikte çözelim."
Geçmez, Alevilerin sorunlarına Sünniler katkı sunarsa, Sünnilerin sorunlarına Aleviler katkı sunarsa, Türklerin sorunlarına Kürtler, Kürtlerin sorunlarına Türkler katkı sunarsa daha güçlü bir Türkiye oluşturabileceğimizi söyledi.
ERENLER YURDU
Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Tekin Özdil de, Alevilerin bu topraklarda bin yılı aşkın süredir var olduğunu anlatarak sözlerine şöyle devam etti: "Dikkat ederseniz bu toprakların mayasında, bu toprakların içerisinde yetişen ve bugün adına ziyaretlerin yapıldığı, türbelerin yapıldığı halk arasında Eren, Evliya, Gönül Adamı dediğimiz insanların yüzde 99´unun Alevi olduğu görürsünüz." Bu toprakların mayasında, bu toprakların kültüründe, inancında, ahlakında, irfanında bu düşüncenin, bu inancın mayası
ve bu inancın ışığı olduğunu anlatan şöyle konuştu: "Bu ışığın merkezlerinden bir tanesi demin temelini attığımız cem evinin içerisinde eşiğinin arka tarafından yatmaktadır. Alevilikte bu nedenle eşik esastır. Eşiğin dışındaki insan cahil insandır, eşiğin öbür tarafında yaşayan insan kemale ermemiş insandır. Cem evinin eşiğinden geçmeyen insan hamdır. O eşikten öteye ancak doğru insanlar gidebilir. O eşikten öteye geçen insan, ahlaklı olmak zorundadır, eline, beline, diline sahip olmak zorundadır. O eşikten
cem evine adım atan insan küs gezmemek zorundadır. Kimseye kin gütmemek zorundadır, hele hele boşanmamak ve insan öldürmemek zorundadır."
Bu topraklarda yaşayan ve bugün herkesin saygıyla andığı insanların hep bu dergahlardan bugünkü isimleriyle bu cem evlerinden yetiştiklerini belirten Özdil, şunları söyledi: "Cem evleri birilerinin düşündüğü gibi yanlış şeylerin yapıldığı değil, kerahların uyarıldığı yerdir. Kerah kelimesi ışıktır. Üç tane mum yanar. Bir tanesi hak adına, yani Allah için, biri Muhammed için biri Ali için yakılır. Bu ülkede yaşayan herkes bir birinin inancına saygılı olmak zorundadır."
BİZİ ÖLDÜRENLERİ ÖLDÜRMEDİK
Dünyadaki en büyük katliamların 300 seneyi geçmediğini anlatan Özdil, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz tam 500 yıldır bu baskıyı bu katliamı bu sıkıntıları yaşıyoruz. Ama ona rağmen tek bir kere dönüp de bizi katledenlere intikam için bizde saldırmadık. Tek bir kere bizi öldürmek isteyenleri öldürmedik. Sivas´ta, Maraş´ta, Antep´te, Çorum´da yaşananları başka bir imansal kesim yaşasaydı intikam almaya kalkardı. Biz tek bir insanın burnunu kanatmadık. Biz aleviler hem Başbağlar´da, hem Sivas´ta, Gazi´de,
Halepçe´de dünyanın neresinde olursa olsun insana yönelik yapılan her türlü zulmü lanetliyoruz."
Bu ülkenin hepimizin olduğunu belirten Özdil, sözlerini şöyle tamamladı: "bu ülkenin içerisinde beraberce yaşamak, kardeşçe yaşamak lafla olmuyor. Seni seviyorum demekle olmuyor. Sevmek zorundasınız. Kardeşiz demekle olmuyor. Kardeşliğin gereğini yapmak zorundayız. Türkiye Cumhuriyeti parlamentosu bu konuda sınıfta kalmıştır. Kemal Anadol demin bir teklif getirdi. Ben inanıyorum ki ´ey aleviler sizi seviyoruz´ demeyin, ´ey aleviler laikliğin sigortasısınız´ demeyin biz eğer öyleysek öyle düşünüyorsanız
onun gereğini yapın. Gerçekten zor bir şey değil. Parlamentonun 10 dakikasını alır dört satırlık bir yazı. Yerel yönetimler yasasında olan ibaresinde ibadet alanı için, ´Sinagog, havra, kilise, mescit, cami´ der. Parantezi 6 harflik açarsınız oraya cem evi yerleştirirsiniz. Parlamentonun 10 dakikasını alır. Bunu yapın artık."
Editör: Pusula Gazetesi