Yargıtay, TTK Karadon Müessese Müdürlüğü’nde 2010 yılında meydana gelen ve 30 maden işçisinin yaşamını yitirdiği grizu faciası davasında kararını açıkladı. 2014 yılında mahkeme tarafından verilen Yapı-Tek ortağı Halim Köse ile Yapı-Tek Proje Sorumlusu Kadir İpek’in 10'ar, dönemin Müessese Müdürü, şu an TTK Genel Müdür Yardımcısı İsmail Güner’in 6 yıl 3 ay, Müessese Müdür Yardımcısı Yusuf Ünlütürk ile TTK İnşaat Emlak Daire Başkanı Mustafa Küçük’ün de 5’er yıl hapis cezalarını onayan Yargıtay, 19 sanığın da beraat kararını onarken, 4 sanığın cezalandırılmasını istedi.

Grizu faciasında babası Hüseyin Arslan’ı kaybeden Dilek Eken, “Her 17 Mayıs’ta içimiz kan ağlıyor. Biz her 17 Mayıs’ta babamız için Kur’an-ı Kerim okutuyoruz ve o acıyı ilk günkü gibi yaşıyoruz. Hiç unutulmuyor. Babamın artık daha rahat uyuduğuna inanıyorum. Buna sebep olan insanlar cezalarını alacaklar. Buna inandık… Babam da artık rahat uyuyacak. Babamın mezarına gideceğiz ve ‘Baba hakkını savunduk, hakkının sonuna kadar arkasında olacağız’ diyeceğiz. Biz ilk gün babama bunun sözünü verdik” diyerek gözyaşlarına hakim olamadı.

Yargıtay, Zonguldak'ta 17 Mayıs 2010'da meydana gelen 30 maden işçisinin öldüğü grizu faciasında tutuksuz yargılanan 28 sanıktan 5'ine verilen hapis cezalarını ve 19'una verilen beraat kararını onadı. Yargıtay, bilirkişi raporuna göre olayda kusurları bulunmasına rağmen ceza verilmeyen 4 sanığın beraat kararını ise bozdu.

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü’nde maden ocağında yerin 540 metre altında meydana gelen grizu patlamasında, galeri açma hazırlık işlerini yürüten taşeron firma Yapı-Tek’te çalışan 30 işçi ölmüş, 11 işçi yaralanmıştı. Zonguldak 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi, “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçundan hepsi de tutuksuz yargılanan 28 sanık için olaydan 4,5 yıl sonra 31 Ekim 2014'te karar verdi. Mahkeme, Yapı-Tek ortağı Halim Köse ile Yapı-Tek Proje Sorumlusu Kadir İpek’e 10'ar, dönemin Karadon Müessese Müdürü ve şu an TTK Genel Müdür Yardımcısı olan İsmail Güner’e 6 yıl 3 ay, Karadon Müessese Müdür Yardımcısı Yusuf Ünlütürk ile TTK İnşaat Emlak Daire Başkanı Mustafa Küçük’e de 5’er yıl hapis cezası, diğer 23 sanığın ise beraatlerine karar verildi.

YARGITAY, 1,5 YIL SONRA KARARINI AÇIKLADI

Yargıtay, aradan geçen 1,5 yılda dosya ile ilgili kararını verdi. Yargıtay 12'nci Ceza Dairesi'nde dün görülen karar duruşmasında Halim Köse, Kadir İpek, İsmail Güner, Yusuf Ünlütürk ile Mustafa Küçük’e verilen hapis cezaları onandı. Bilirkişi raporlarında kusurlu bulunan Gaz İzleme İstasyonu'nda görevli maden mühendisi Taşkın Oruç, maden teknikeri Özcan Güneyoğlu, dönemin Havalandırma ve Tozla Mücadele Başmühendisi Vedat Küçükbükücü ve elektrik servisi çalışanı Ali İhsan Tekik hakkında verilen beraat kararı ise bozuldu. Yargıtay, diğer 19 sanık için verilen beraat kararını da onadı.

ÖZCAN: “BAŞINDAN BERİ SÖYLÜYORDUK”

Ölen madencilerin yakınlarının avukatı Mehtap Cabak Özcan, beraat kararı bozulan 4 sanığın kusurlu olduğunu başından beri söylediklerini vurgulayarak, kararla ilgili şöyle konuştu:

"Yargıtay, 4 sanık yönünden kararın bozulmasını istedi. Kusurlarının bulunduğunu ve beraatlerini hatalı buldu. Diğer sanıklar yönünden kararı onadı. Taşkın Oruç ve Özcan Güneyoğlu, Gaz İzleme İstasyonu’nda görevliydi. Bunların olayda kusurlu olduklarını biz davanın başından beri söylüyorduk. Bu görevlilerin tespiti hukuka uygun oldu, ancak karar tümüyle istediğimiz gibi bir karar değil. İş kazaları yönünden Avrupa’da 1’inci, dünyada 3’üncü sıradayız. Bu tür kazalara verilen cezaların caydırıcı olması gerekiyor."

EKEN: “HER 17 MAYIS’TA İÇİMİZ KAN AĞLIYOR”

Grizu faciasında babası Hüseyin Arslan’ı kaybeden 29 yaşındaki Dilek Eken ise, karara sevindiklerini söyledi. Facianın bir ihmalden kaynaklandığını belirten Eken, “Bu karar çok geç gelen bir karar oldu. Ancak biz bu kararı bekliyorduk. Orada 30 insan boşu boşuna can vermedi. Orada bir ihmal oldu ve o ihmalden dolayı 30 kişi yaşamını yitirdi. Bu ihmale sebep olan herkesin cezasını almasını istedik. Bunun için bir savaş verdik ve mahkeme kapılarından ayrılmadık. Elhamdülillah, güzel bir haber aldık. Grizu olalı 6 yıl oldu ve babam orada hayatını kaybetti. Her 17 Mayıs’ta içimiz kan ağlıyor. Biz her 17 Mayıs’ta Kur’an-ı Kerim okutuyoruz ve o acıyı ilk günkü gibi yaşıyoruz. Hiç unutulmuyor. Babamın artık daha rahat uyuduğuna inanıyorum. Buna sebep olan insanlar cezalarını alacaklar. Buna inandık… Babam da artık rahat uyuyacak. Babamın mezarına gideceğiz ve ‘Baba hakkını savunduk, hakkının sonuna kadar arkanda olacağız’ diyeceğiz. Biz ilk gün babama bunun sözünü verdik. Hüseyin Arslan’ın ve onun gibi orada can veren 29 kişinin ihmaline sebep olanların cezalandırılması için sonuna kadar arkasında olacağız” dedi.

Editör: Pusula Gazetesi