İşadamı Akın Kavi, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, Zonguldak eski Belediye Başkanları İsmail Eşref ve Secaattin Gonca hakkında, Milli Egemenlik Caddesi üzerinde büfe iken, 3 katlı kafelere dönen işyerleriyle ilgili suç duyurusunda bulunmuştu. Bu üç isimle birlikte belediyenin mevcut ve eski bazı yöneticileri de 23 Mart’ta hakim karşısına çıkacak.

EŞREF: “MÜDAHALE ETMEME SEBEBİM, HAZİNENİN AÇMIŞ OLDUĞU DAVANIN SONUÇLANMAMASIYDI”

Zonguldak eski Belediye Başkanı İsmail Eşref, büyümeye müdahale edemediğini, çünkü ellerinde bir yıkım kararının olmadığını ifade ederek, şöyle konuştu:

“Belediye başkanlarının kaderi bu yargılanmak... Sahildeki Ortaköy, Ballim ve Çatı Kafelerin olduğu yerde yeni bir yargılama var. İçinde bende varım, ben ikinci kez yargılanacağım. 1999-2004 yılları arasında ben orada bir ihale açtım. Açtığım ihalede, 2002’de blok halinde İstanbul Ortaköy’de yapılan yer usulü bir yer açtım. O dönemde büfelerimiz ilk yapıldığında ön tarafta hizmet veren bir yerdi. Ancak işletmecilerin vardır ya hani Zonguldak’ta 5 kat versen 6 kat ister, 10 kat ister. Bir arsızlık vardır ya, bizim Zonguldaklımız büyümek ister. O tarihlerde hepsine 150 metrekarelik alanı bu tariflerle verdim. O tarihte hazine dava açtı, havuzdan Alaborina’ya kadar olan o büyük parselin tapu iptali için Milli Emlak dava açtı. Daha sonra devam etti, bir başka dava daha açtı. ‘Bu burada olur mu?’ diye benim aleyhimde tek başıma yargılandığım bir dava açıldı. Bu ceza davası 2011 Kasım’da sonlandı. Ben 2004’te görevden ayrıldım, 2009’da tekrar göreve geldim. O arada 3 bilirkişi raporu var, 2003, 2005 ve 2009 yıllarında dava raporları var. 2004 yılında benim 3’üncü dönem göreve geldiğim tarihte metrekareler bilirkişi raporlarıyla sabit. İsteyen bakabilir. 2009’da göreve geldim, 1 yıl 11 ay görevde kaldım. Bunlar yapılmış, bitmiş, görevim süresince müdahale etmiyorum. Müdahale etmeme sebebim de Hazinenin açmış olduğu dava ve sonuçlanmamış. Bugün hala sonuçlanmadı. Niye müdahale etmedim? Çünkü dava sonuçlanmadı. Kendimizi savunacağız, dava ile ilgili bir şey söylemek istemiyorum. Büyümenin sonuncunda 690-700 metrekarelere geliş sonucunda görev süremde ortaya çıkan bu durumu mahkeme olduğu için müdahale etmedim. Mahkeme sonuçlanırsa, ‘bugünkü yönetim, bugünkü belediye nasıl hareket edecekse, ona göre hareket eder’ diyorum.”

“ELİMDE YIKIM KARARI OLSAYDI, YIKTIRIRDIM”

Kıyı kenar çizgisinin de yanlış yerden geçtiğini ifade eden Eşref, “Önümüze bir yıkım kararı konulsaydı, ben yıktırırdım. Ben varken 100 metrekare, yokluğumda 700 metrekare olmuş. Şimdi orası olmamalı mı, olmalı, kıyı kenar çizgisini çizen yanlış çizmiş. Kıyı kenar çizgisi oradan mı geçer? Ben iyi niyetle kokoreççiyi, kumpirciyi yaptım, ama bu kadar da büyümesin. Bilirkişi raporuyla 120 metrekare sabit olan alan niçin 700 metrekareye çıktı? 100 metrelerde kalsaydı, benim amaçladığım gibi olsaydı, bu duruma gelmezdi. Benden önce olsa dahi ‘700 metre büyümeyi kaldırmadım’ diye yargılanıyorum” dedi.


GONCA: “BİZE, ‘BURADA BİR GENİŞLETME YAPILIYOR, TEDBİR ALIN’ ŞEKLİNDE BİR İŞLEM YAPILMAMIŞTIR”

Diğer yargılanacak olan eski Belediye Başkanı Secaattin Gonca ise, görevi süresince hiçbir kaçak yapıya imza atmadığını belirterek, şöyle konuştu:

“Sahildeki kafelerle ilgili olarak Savcılığın mahkemeye gönderdiği doğrudur. Kafeler 2002 yılında ‘yap-işlet-devret’ modeliyle ihale edilmiş. O dönemde ben görevde değildim, 2004’de göreve geldiğim esnada burayla ilgili açılmış bir dava vardı. Bu dava, yerel mahkemede karara bağlanmış, Yargıtay’da onaya gitmişti. Ben göreve geldiğimde devam eden bir mahkeme olması nedeniyle genişlemelerle ilgili olsun, artı benim dönemimde ya da benden önceki dönemde kesinlikle yıkım kararı yoktu. Bununla ilgili açılmış dava Yargıtay’da devam ettiğinden bizim mevcudu korumanın dışında herhangi bir müdahalemiz olmadı. Artı benim dönemimle ilgili herhangi bir genişleme olmamıştır. Hukuk delile dayandırılması gerekir, hukuk devletinde yaşadığımıza ve hukukun üstünlüğüne inanıyorum. O dosyada yaptığım savunmada 2004-2009 dönemi benim dönemimde kafeleri kapsayan ne bir savcılık, ne bir soruşturma, ne de Valilik kanadından, ‘Burada bir genişletme yapılıyor, tedbir alın’ şeklinde bir yazı, ne de İçişleri Bakanlığı’ndan hakkımızda bir işlem yapılmamıştır. Ben bu konuda İçişleri Bakanlığı müfettişlerine hem de Savcılıkta savunmamızı yaptık. Bu konu yargıya intikal etmiştir, yargıya intikal eden bir konuda fazla konuşmak doğru olmaz. Ben gerek kafeler olsun, gerek kaçak inşaatlar olsun Zonguldak’ta imar konusunda bugüne kadar yapılan ihaleleri de kapsayacak şekilde hakkımda açılan hiçbir soruşturma, hiçbir mahkeme olmamasına rağmen benden önceki dönemden kaynaklanan ihalelerdeki bazı yanlışlar, bahsedilen kafelerdeki genişlemelerde de dahil olmak üzere geçmişte alınmayan tedbirlerin hesabının benden sorulması da beni son derece üzmektedir. İlgili mahkemede savunmamı yapacağım, aklanacağıma da inanıyorum.”


Editör: Pusula Gazetesi