Filyos Belediye Başkanı Ömer Ünal, Trakya Üniversitesi Arkeoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sümer Atasoy Başkanlığında antik Filyos (Tios) kentinde yapılan kazı çalışmalarında çıkan eserlerin sergilenebilmesi için sahilde açılan minyatür antik kentin yıkılması yönünde bir şey söylemediğini ifade etti. Balıkçı barınağının sınırları arasında bulunan minyatür antik kentin kaldırılamaması nedeniyle balıkçı barınağının da açılamadığını kaydeden Ömer Ünal, sorunun Ulaştırma Bakanlığı DLH İnşaatı Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen Hisarönü Balıkçı Barınağı´nın S.S. Filyos Su Ürünleri Kooperatifi tarafından kiralanmak istemesi üzerine sıkıntının başladığını ifade etti. Sorun olmamasına rağmen Sümer Atasoy´un kendi kendisine sorun çıkardığını ileri süren Ünal, "Barınak inşaatları sürerken, Zonguldak İl Özel İdaresi, Zonguldak Tarım İl Müdürlüğü ve Bolu Ulaştırma Bölge Müdürlüğü heyetlerinin katılımıyla yapılan incelemenin ardından alan geçici olarak il özel idaresine teslim edildi. Zonguldak Valiliğinin devreye girmesi ile yüklenici inşaat firmasına ait olan ve kaldırılması gereken iki adet prefabrik bina eski adı Hisarönü olan Filyos Beldesi´nde süren kazı çalışmalarında kullanılması amacıyla Trakya Üniversitesi´ne bırakıldı. Prefabrik binalarının resmileştirilememesi nedeniyle Tarım İl Müdürlüğü heyetince balıkçı barınağının teslim alınamayacağı yönünde rapor tutmuş. Bolu Ulaştırma Bölge Müdürlüğü´nden Zonguldak Valiliği´ne bu prefabrik binalar, devir teslim işlemine engel olduğu belirtilen bir yazı gelmiş. Zonguldak Valiliği´nden, Çaycuma Kaymakamlığına göndererek, sorunun ortadan kaldırılmasını istemiş. Çaycuma Kaymakamlığı´ndan bize gönderilen yazıda da, sorunun çözülerek devir teslimin yapılmasını istendi. Bende Kazı Başkanı Sümer Atasoy´a antik kent nedeniyle Çaycuma Kaymakamlığı ve Zonguldak Valiliği, Ulaştırma Bakanlığı Bolu Ulaştırma Bölge Müdürlüğü tarafından yazıların geldiğini söyleyerek yazıyı tebliğ ettim. Bu yılki kazı sonuna kadar müsaade ettiğimi söyledim. ´Yıkın yada yıkmayın´ diye herhangi bir şey söylemedim. Zaten sorun yok. Niye bu kadar büyüdü anlamadım. Yazı bana 5 Mayıs´ta geldi. Yazının gereğini yapmış olsaydık, 1 ayda yerine getirmek zorundaydık. 5 Haziran´a kadar yıkmam gerekirdi. Gerçek ölçümlerini yaparız, içerisinde kalıyorsa, kalır, kalmıyorsa yaparız dedi. Bize savaş açtığı için, yıktı. Bizi yıkmış gibi gösterdi" dedi.


KARAYOLU SORUNU


Asıl sorunun mevcut karayolu güzergahı olduğunu belirten Ömer Ünal, Sümer Atasoy´un hiçbir çalışma ya da girişimde bulunmamasının kendisini şaşırttığını ekledi.


Mevcut karayolu güzergahının yan tarafında tarihi kalıntı bulunup, bulunmadığı yönünde sondajların yapılması gerektiğini anlatan Ünal, "Asıl sorun bu. Bu sorunun çözülmesi gerekiyor. Karabük Anıtlar Kurulu´nun bizden istediği, bu yolun kapatılması. Yolun altında tarihi kalıntı var mı bakalım. Burada gerekli sondajlar yapılsın. Ona göre kazılacaksa gerekli çalışmayı başlatalım. Yol güzergahında kalan Sefercik Mahallesi başta olmaz üzere çok sayıda insan tepkili ve diken üstünde gelişmeleri bekliyor. Önce bu sorunu çözelim" diye konuştu.


ÇARPICI İDDİALAR


Sümer Atasoy´a yönelik eleştirilerini sürdüren Ünal, Atasoy´un kendilerine savaş açtığını ifade etti. Atasoy´un planlı ve düzgün çalışmadığını vurgulayan Ünal, "Sümer hocamızın bitip tükenmeyen istekleri var.


Çalışan 30 kişinin, yemek masrafının belediye tarafından ödemesini istiyor. Günlük 5 TL´den ayda yaklaşık 16 bin TL sadece yemek masrafı tutuyor. Bu kadar çok parayı verecek güçte bir belediye değiliz. İstekleri yemekle de bitmiyor. Biz gerçek anlamda tarihi olan yerlerin ve yönlerin bir an önce ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Her tarafın yarım yamalak bırakılsın istemiyoruz. Biz tiyatroyu çıkartalım diyoruz. ´Benim programımda o yok, bu yok´ diyor. Tiyatro çıksaydı, restorasyonunu yaptırırdık, hizmete de açardık. Kazıya başladığı günü, tiyatrodan çalışmaların başlamasını istediğimizde, tiyatronun etrafındaki otları, ağaçları, bize bir güzel temizlettirdi. Temizlik için dünya para ödedik. Bir kazma vurmadan başka bir bölgede çalışmaya başladı. Seneye tiyatroda çalışacaksa, oraları yeniden temizlettirecek. Biz işine karışmıyoruz, karışmak istemiyoruz ama bu paralarda devletin parası. Hepimizin cebinden çıkıyor. Karışmıyoruz diye, bugün bir bölgede yarın ayrı bir bölgede çalışma yapıyor. Bir plan ve program yok. Paralar har vurulup harman savruluyor. Ama ortaya çıkan da bir şey yok" şeklinde konuştu.


LİSTE İDDİASI


Sümer Atasoy´a verdiği listenin de çarpıtıldığını ifade eden Ünal, liste konusunda da Atasoy´a yönelik eleştirilerini sürdürdü. Ünal, eleştirilerine şöyle devam etti:

"Geçmiş dönemlerde hocamız, hiç çalışmayan, kazı yerine bile gitmeyen insanların sigortasını ödettirmiş, maaş verdirtmiş. Hem uygun ücrete hem de yüksek verim alabileceği yönünde, mağdur ailelerin de bulunduğu bir listesi olduğunu ve bu kişilerin çalıştırılabileceğini söyledik. Zorla kimseye bir şey yaptırma şansımız olamaz. Bir öneriydi. Çalışmayan ve beğenmediği olursa gönderirsin. Ama eski dönemdeki gibi, ayrım yapamazsın. Kimileri çalıştırıp, kimilerine de hak etmeden maaş veremezsin. Biz buna müsaade etmeyiz."
Editör: Pusula Gazetesi