Zonguldak’ta TTK’nın maden sahalarından kiralama usulüyle kömür üreten özel şirketler yıl sonu itibariyle işçilerine çıkış verip madenlere kilit vuracak.

Soma’da yaşanan ve 301 işçinin hayatına mal olan maden kazasının ardından çıkartılan Torba Yasa en çok Zonguldak kömür havzasını etkiledi. Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait maden sahalarından kiralama usulüyle kömür üreten firmalar üretimi durdurma kararı aldı.

Çalışma ve İş-Kur İl Müdürlüğü’ne verilen dilekçe ile birlikte işçilerine çıkış veren firmalar hükumet tarafından iyileştirilme yapılmaması halinde kömür üretimine son verecek. Son yıllardaki olumsuz gelişmelerin ardından 5 bine yakın göç veren şehir, yeni bir göç dalgası karşısında olumsuz etkilenecek.

TTK’nın sahalarında redevans usulüyle işçi çalıştıran 22 özel şirketten geriye kalan 18’i de yıl sonu itibariyle maden ocaklarına kilit vuracak.


“MADENCİLİK SEKTÖRÜNDEN ÇEKİLİYORUZ”

Zonguldak’ta 26 yıl önce yeraltı maden işletmeciliğine başladıklarını belirten Arı Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Günay, yaklaşık 100’ü aşkın işçi çalıştırdıklarını ifade etti. Soma’daki kazadan sonra çıkan Torba Yasa’nın kendilerini olumsuz etkilediğini ifade eden Günay, şöyle dedi:

“Yaklaşık 26 yıl bu yeraltı maden işletmeciliğine devam ediyoruz. 2014 yılında çıkan torba yasanın bize getirmiş olduğu zorluklar var. Bir günde çalışma süresinin 6 saate indirilmesi. Bu 6 saatin 30 dakikası ocağa iniş 30 dakikası ocaktan dönüş, 30 dakika da yemek molası olunca geriye 4 buçuk saatlik bir zaman kalıyor. Bu zaman dilimi içerisinde ürettiğimiz kömür çalışanımızın maaşına, ocağın elektriğine, direğine, TTK’ya ödediğimiz ton başına 16 TL kiraya yetmiyor. Hükümetimizin koyduğu kurallara harfiyen uymuşuz, uymak zorundayız. Bu şirketin öz sermayesi 4 buçuk milyon TL’dir. 2014 ve 2015 yıllarındaki zararla Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan ilgili madde gereğince öz sermayesi 3’te 1’in altına düşmüştür. Yasal olarak çalışmamız mümkün değildir.”

“KAÇAK OCAK ARTACAK, İŞ KAZALARI ÇOĞALACAK”

Günay, iyileştirilme yapılmadığı takdirde madencilik sektöründen çekileceklerini ifade etti. İzinli maden sahalarının kapanmasının ardından kaçak ocakların artacağını ifade eden Günay, “Biz; bizimle çalışacak olan kardeşlerimize, çalışanlarımıza haklarını vereceğiz. Herkesin alacağını verip madencilik sektöründen çekilmeye karar verdik. İnşallah hükümetimiz, bize göre yanlış olduğunu düşündüğümüz kanunları düzeltir ve biz de işimize devam ederiz. Önümüzdeki süreçte, kaçak ocak diye adlandırdığımız izinsiz çalışanların sayısı yaklaşık 30 kat artacak. İş kazaları çoğalacak. Sağlıklı ve güvenli olmayan izinsiz çalışmalarda çok sıkıntılar doğacak” diye konuştu.

“OCAKLAR KAPANIRSA GURBET BAŞLAYACAK”

Yaklaşık 15 yıl boyunca madencilik yaparak geçimini sağlayan Mustafa Açıkgöz, özel ocakların da kapanmasıyla Zonguldak’ta göç yaşanacağını ifade etti. Devletin özel maden firmalarına yol haritası çizerek yardımcı olmasını isteyen Açıkgöz, özel ocakların kapanması halinde insanların başka şehirlere göç edeceğini dile getirdi.

Zonguldak’a yatırım yapılmadığını da söyleyen Açıkgöz, “Bizim gibi Zonguldak’ta 5-6 bin işçi var. Ocaklar kapandığı zaman bu kadar işçinin ailesini hesap ettiğinizde büyük bir rakam yapıyor. İşsizlik başlayacak, göç başlayacak. Kaçakçılık gündeme gelecek. Büyük ihtimal göç olacak. İnsanlar zor durumda kalacak. Evimde köyümde kömür varken başka memlekete kömür çıkartmaya gideceğim. Gurbet başlayacak. Bundan 30 sene öncesini yaşayacağız. Ben özel sektörün kapanmasını istemem. Güzergah çizip özel sektörün ayakta kalmasından yanayım. İşçi karamsar, işçi olayın farkına vardı. Yılbaşından sonra buraların kapanacağı gündeme geliyor. Yılbaşından sonra işsiz kalacağız. Benim iki kızım üniversitede okuyor. Çocuklarım üniversiteden mezun olana kadar çalışacağız. Devlet buraya 20-30 senedir fabrika açmadı. Zonguldak’a yatırım yok. Belirsizlik var” diye konuştu.

Özel firmaların madenlere kilit vurmasıyla 20 bine yakın kişi olumsuz etkilenecek. Hem firma sahipleri hem de işçiler hükumetin taşkömürü madenleriyle ilgili yeni düzenlemesini bekliyor. Öte yandan, yalnızca Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü beş ayrı müessesede çalışan 8 bine yakın devlet işçisiyle kömür üretimini sürdürmeye çalışıyor.

Editör: Pusula Gazetesi