Zonguldak’ın Devrek ilçesine bağlı Karşıyaka Mahallesi’nde 16 Temmuz 2015 tarihinde meydana gelen ve toplamda 500 dönümlük bir alanı etkisi altına alan heyelan durma noktasına geldi. Karşıyaka Mahallesi’nde yol çalışmasının neden olduğu iddia edilen heyelanın durması için fore kazık sistemi çalışmaları devam ediyor. Bölgede yaşayan 361 vatandaş, tahliye edilmiş, evlere ve lojmanlara yerleştirilmişti. 110’dan fazla binanın boşaltıldığı mahallede çalışmalar sürdürülürken, heyelan nedeniyle mağdur durumda olan vatandaşlar da evlerinden eşyalarını alamadan çıkartılmanın ve evlerinin yetkililerce yıkılmasının mağduriyetini yaşıyor. Heyelan bölgesinde Zonguldak Valiliği’nce hazırlanan eylem planı doğrultusunda Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) ve diğer kurumların işbirliği ile hazırlanan raporlar kapsamında yoğun bir çalışma var. Bölgede; Devlet Su İşleri (DSİ) Bölge Müdürlüğü, Karayolları Bölge Müdürlüğü, Afet ve Acil Durum (AFAD) Zonguldak İl Müdürlüğü, Devrek Kaymakamlığı ve Milli Eğitim Müdürlüğü’nce yapılan çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Yapılan çalışmalar ve yıkılan binalar, heyelanın bilançosunun ne kadar ağır olduğunu da gözler önüne serdi.

“EVİMİZE GİRMEMİZE İZİN VERMEDİLER, EŞYALARIMIZI ALDIRMADILAR”

Heyelan nedeniyle evini boşaltmak zorunda kaldığını ve evinin Devrek Belediyesi ve AFAD yetkililerince yıkıldığını, eşyalarının da enkaz altında kaldığını ve mağdur durumda olduğunu ifade eden heyelanzede Ayten Karakök, “Biz heyelan mağduruyuz. Bölgede heyelan meydana geldi ve bizden evlerimizin boşaltılması istendi. Daha sonraki süreçte de belediye ekipleri ve AFAD yetkilileri evimizi yıktılar. Yıkılmasından öte, evimizin boşaltılmasına bile izin vermediler. Eşyalarımızı alamadık, koltuklarım, kap-kacağım, tencerelerim ne arasanız enkaz altında kaldı. Yetkililere evimizde çatlaklar olduğunu bildirdik, inceleme yaptılar ve bizim evden çıkmamız gerektiğini ifade ettiler. Kendimize bir ev bulduk, eşyalarımız da enkaz altında kalınca, eşyalı bir ev tutmak zorunda kaldık. Yetkililer bölgede çalışmalarına devam ediyor. Altında su olduğu belirtiliyor, ancak kesin bir bilgi veren yok” ifadelerini kullandı.

Yetkililerin heyelan bölgesinde bulunan evini yıktığını iddia eden Karakök, “Evimi yıktılar, benim evimin neden yıkıldığını merak ediyorum, bunun açıklamasını bana yapsınlar. Başbakanımızdan, Cumhurbaşkanımızdan rica ediyorum. Bana yardımcı olsunlar ve benim evimin neden yıkıldığının açıklamasını bana yapsınlar. Neden yıktılar, bunu merak ediyorum, devletimizden bunun açıklamasının yapılmasını ve bana yardım edilmesini istiyorum. Evimizi ilk önce boşaltmamız istendi, bizi başka bir eve yerleştirdiler ve daha sonrasında da bizi bir daha evimize sokmadılar. Bu nedenle de eşyalarımızı alamadık. Evimin yıkılacağını bana telefonlar bildirdiler ve ben hemen evimin yanına geldim. Geldiğimde evimize girmemize izin vermediler, eşyalarımızı aldırmadılar. Zaten geldiğimde yıkım ekibi hazır bir şekildeydi. Gerekirse mahkemeye vereceğim” şeklinde konuştu.

“BEN BUNLARI YAŞAMAK ZORUNDA MIYDIM?”

Belediyenin suçu AFAD’a attığını ve mağdur olduğunu belirten Karakök, “Belediye Başkanımıza evimin hangi amaçla yıkıldığını sordum. Açıklamasının yapılmasını istedim. Devlet Su İşleri Bölge Müdürü geldi, onun yanında sordum. Müdür Bey, ‘Gerçekten yıktınız mı?’ diye sordu. ‘Evet, yıktık, ama biz yıkmadık, AFAD yıktı’ dediler. Eşyalarımı almama neden izin verilmediğini sorduğumda, ‘Biz yapmadık, AFAD yaptı’ dediler. Ben evimi boşaltalı 6 ay oldu, ama benim evimde televizyonum yok, enkaz altında kaldı. Ben bunları yaşamak zorunda mıydım? Bana bu eşyaları onlar almadı… Rica ediyorum yetkililer yardım etsin, neden böyle bir durum olduğunu araştırsınlar” ifadelerini kullandı.

Editör: Pusula Gazetesi