Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Uygulama ve Araştırma Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi’nde görevli olan erkek hemşire Hüseyin Yapıcı’nın bir hasta yakını tarafından darp edilmesi ve olayın bir iş kazası olarak gösterilmesi tepki çekti. Arkadaşlarının suçsuz yere darp edilmesinden dolayı duydukları üzüntüyü dile getiren hastane çalışanları, “Can güvenliğimiz yok diyebiliriz. Hasta yakınının elinde kesici bir alet olsaydı, silah olsaydı, emin olun bizi vururdu ve savunmasızdık. Zaten çalışma koşullarımız zor ve bu şekilde de sıkıntılar olunca daha da çekilmez hale geliyor” dedi.

Sağlık çalışanının darp edilmesine sessiz kalmayacaklarını belirten Cihan Sendikalar Konfederasyonu’na bağlı Ufuk Sağlık-Sen İl Temsilcisi Duruş Bayık ve üyeler ile Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Arzu Kara ve üyeleri, hastane önünde basın açıklaması düzenledi.

BAYIK: “ŞİDDETE KARŞI CİDDİ YASA VE TEDBİRLERİN ALINMASINI İSTİYORUZ”

Şiddete artık “dur” denilmesini istediklerini belirten Ufuk Sağlık-Sen Zonguldak İl Temsilcisi Durmuş Bayık, “Şiddete karşı ciddi yasa ve tedbirlerin alınmasını istiyoruz. Hastanemizde çalışmakta olan erkek hemşire Hüseyin Yapıcı, ne yazık ki, hasta yakınının bir anlık öfkesinin kurbanı oldu. Hastanenin güvenliği ile ilgili problemlerin çözülmesi için daha kaç canın yanması gerekiyor? Hastane yönetiminin güvenlik önlemlerini daha üst seviyede tutması gerekiyor” açıklamasında bulundu.

ÜNAL: “SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK”

Nöbette arkadaşının uğradığı şiddet olayını anlatan erkek hemşire Muhammet Ali Ünal ise, “Pazar günü nöbetteydik. Nöbet esnasında ben hasta odasında hasta ile ilgileniyordum. Yoğun bakım ünitesinin kapısı sert bir şekilde yumruklarla çalınmaya başlandı. Arkadaşımız da acil bir durum olasılığına karşı kapıya bakmak için gitti. Kapıyı çalan şahıs, bir doktor ismi vererek, onunla görüşmek istediğini beyan ediyor, arkadaşımız da doktorun yoğun bakım ünitesinde olmadığını, ameliyathanede olabileceğini kendisine bildiriyor. Ancak şahıs, tekrardan doktoru nerede bulabileceğini soruyor. Arkadaşımız da parmağı ile ameliyathanenin bulunduğu alanı işaret ederek, doktoru orada bulabileceğini anlatmaya çalışıyor. Daha sonra şahıs, arkadaşımızdan elini indirmesini istiyor, elinde bulunan poşetleri de yere bırakarak arkadaşımızı darp ediyor. Daha sonra da şahsı güvenlik ekiplerine teslim ettik, olay da adli boyuta taşındı. Suç duyurusunda bulunduk” diye konuştu.

HASTANE DARP OLAYINI “İŞ KAZASI” OLARAK GÖSTERMİŞ!

Yoğun bakım ünitesi önünde yaşanan darp olayı sonrasında suç duyurusunda bulunduklarını ifade eden Ünal, şöyle konuştu:

“Hastane tarafından darp olayından sonra arkadaşımız ve benim adıma bir tutanak tutulmuş. Olay, ‘iş kazası’ olarak kayda geçirilmek istenmiş, bizde bunu arkadaşımızın darp olayını kovuşturduğumuz esnada avukatlarımızdan öğrendik. Bunu yetkili yerlere ilettik, ne olur bilmiyoruz, ama biz bunu imza altına almadık. Ne şekilde düzeleceğini bilmiyoruz, ama düzeltilmesini istiyoruz. İş kazasının tanımında böyle bir söylem yoktur. Benim hastaya yaptığım bir enjektörün elime batması, bir iş kazasıdır. Ama darp edilmek, bir iş kazası değildir. Bir devlet memurunun yumruk yemesi, darp edilmesi iş kazası olarak tutanak altına alınamaz. Eğer bu bir iş kazası ise, benim dayak yemem normal, gözümün morarması veya bir yerimin kırılması olağan bir şey gibi oluyor.”

Editör: Pusula Gazetesi