Türkiye Kamu-Sen Zonguldak İl Temsilcisi ve Türk Büro-Sen Zonguldak Şube Başkanı Kadir Bacıoğlu, Türkiye Kamu-Sen’in 23’üncü kuruluş yıldönümü nedeniyle Yöremce Kebap Salonu’nda iftar programı düzenledi.

Çok sayıda sendika üyesi ve basın mensuplarının katıldığı iftar programı Bacıoğlu’nun konuşmasıyla başladı. İlk olarak katılan herkese teşekkür eden Bacıoğlu, sendikalarının kurulduğu günkü aşk ve şevkle mücadelelerine devam ettiklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Hareket merkezine, millet sevgisini, vatan sevdasını ve hizmet aşkını alarak Türkiye Cumhuriyeti’nin vazgeçilmez değerlerini ve kamu görevlilerinin hakkını koruyup, daima daha iyiye ve güzele ulaşmayı hedefleyen Türkiye Kamu-Sen’in 23’üncü kuruluş yıldönümünü gururla kutluyoruz. Kamu görevlilerinin örgütlenmelerinin dahi yasak olduğu bir dönemde hak yoluna adanmış bir ömürden başka sermayesi olmayan bir avuç gönül erinin desteğiyle çıktığımız hizmet yoluna memurlarımız için büyük kazanımlar ekleyerek devam ediyoruz. Konfederasyonumuz hak arama anlayışının ruhunu milli-manevi değerlerimizden, mücadele azmini şanlı tarihimizden gücünü bugün 450 bine ulaşan ve her yıl artan üyelerinden almaktadır. Yarım milyona yaklaşan büyük bir kitlenin aile sıcaklığı içinde bütünleştiği bu yuvada ortak amaç ve sevginin ortaya çıkardığı sinerji ile hedefimizden şaşmadan, kurulduğumuzda belirlediğimiz ilkelerden sapmadan, memurlarımızın hak ve menfaatlerinin korunup geliştirilmesi için faaliyetlerimizi yürütüyoruz.”

“TÜRKİYE KAMU-SEN’İN ONURLU DURUŞU BİR ŞEREF VESİLESİDİR”

“Tüzüğümüzde yer alan ana ilkeler doğrultusunda ‘ilkemiz, önce ülkemiz’ diyerek üreten, yol gösteren, hak eden, ama hak ettiğinin mutlaka alan bir sendikacılık anlayışını Türk sendikal hareketine kazandırmış bulunuyoruz. Bu doğrultuda ülkemizin bölünmez bütünlüğü, çocuklarımızın geleceği, ülkemiz insanının ve kamu çalışanlarının ezilmişliğine son vermek, hakkı, hukuku ve ücret adaletinin sağlamak için mücadele ediyoruz. Kurulduğumuz günkü aşk ve şevkle yürüttüğümüz bu mücadelede ILO standartları ve uluslararası sözleşmeler referans alınmak suretiyle grevli, gerçek anlamda toplu sözleşmeli siyasete katılma hakkını da içeren, evrensel sendikal haklarla donanmış refah ücretine kavuşmuş, geleceğe umutla ve güvenle bakan bir kamu çalışanı birlik, bütünlük ve kardeşlik içinde yaşayan huzurlu bir topluma kavuşma temelinde şekillenmektedir. 23 yıl önce alevlenen bu mücadelemiz emekle, alın teriyle, çileyle harmanlanmış ve bugün yüzü Türk memuruna dönük, hedefi aydınlık bir gelecek olan ve tüm Türk-İslam coğrafyasını kuşatan bir sevda ateşine dönüşmüştür. Türkiye Kamu-Sen’in bu onurlu duruşu, yöneticisi için de üyesi içinde bir şeref vesilesidir. Siyasetin her türlü çirkinliği ile palazlanan, adam kayırma, şantaj ve şahsi menfaatle beslenen; gıdası yalan olan, nefesi riya kokan bir kısım çevreler, tüm değerleri ayaklar altına alarak ve kendilerini var eden kamu görevlilerine ihanet derecesinde zararlar vererek sendikacılık yaptıklarını zannetseler de bugün tertemiz mazisi çeyrek asra yaklaşmış olan Türkiye Kamu-Sen, gerçek anlamda vefanın ve sendikacılığın tek adresi olarak tüm Türk Milletinin ve Türk memurunun gönlünde yer etmiştir.”

“BİZ DOĞRU YERDE DURDUKÇA KARANLIKLAR DAĞILACAKTIR”

“Bizler; önümüzde türlü engellerin bulunduğu bu bulanık ortamda, tüm değerlerimizi yerle bir etmeye çalışanlara karşı dik durmak, seviyemizi aşağılara çekmeye çalışanlara karşı sahip olduğumuz erdemlerimizle cevap vermek durumundayız. Biliyoruz ki, biz doğru yerde durdukça, er ya da geç eğriler yok olacak, pislikler temizlenecek, yaralar sarılacak, karanlıklar dağılacaktır. 23’üncü yılımızı doldurduğumuz bu süre zarfında Türkiye Kamu-Sen camiası içinde üye olarak destek vererek doğru yerde durmuş olanlara, iş yeri temsilcilerinden şube başkanlarına, şube yönetim kurulu üyelerimize, ilçe ve il temsilcilerinden genel merkez yöneticileri ve genel başkanlarına kadar herkese tek tek teşekkür ediyor ailemize kattıkları değerlerden dolayı minnetlerimi ifade ediyor, hayatta olmayan tüm arkadaşlarıma da Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.”

Bacıoğlu’nun konuşmasının ardından önce Kur’an okundu, sonra dua edildi ve iftar yemeğine geçildi.

Editör: Pusula Gazetesi