Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü´nden mezun olduktan sonra 1988´de TTK Kozlu Müessese Müdürlüğü´nde “ocak mühendisi” olarak işe başlayan Sadık Yücel, henüz 4 yıllık madenciyken 263 kişinin öldüğü grizu patlamasını yaşadı. Yücel, facia sırasında yerin 560 metre altında Macar mühendislerle “yüksek basınçlı hava” ile patlatma denemeleri gerçekleştirmek için hazırlık yapıyordu. Yücel, grizu patlayınca yanındaki 4 Macar mühendis ve 40 işçiyle ocaktan çıkmayı başardı.

İŞ GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ VERİYOR

Yücel, dünya madencilik tarihinin en büyük kazaları arasında yer alan facianın ardından aynı ocakta çalışmaya devam etti. Daha önceleri ocak içi ve dışındaki denetim-kontrol görevinin yanında eğitimlere de katılan Yücel, son 2 yıldır ise İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı olarak görev yapıyor. “Madencilik, Meslek Eğitimi ve İş Güvenliği” dersi veren Yücel, işçilere iş güvenliği eğitimi veriyor. Haftanın 3 günü yapılan eğitimlerde işçilere ocakta uymaları gereken iş güvenliği tedbirlerini anlatan Yücel, grizu patlaması, göçük, yangın gibi iş kazalarında da neler yapmaları gerektiğini aktarıyor.

“MADENCİLERE BİR ŞEYLER ÖĞRETMEYE DEVAM EDECEĞİM”

Facianın 23´üncü yıldönümü nedeniyle dün sabah ocak girişinde düzenlenen anma töreninde kurtulan diğer 3 madenci ile birlikte madenci heykeli hediye edilen Sadık Yücel, işçilere 263 işçinin öldüğü grizu patlamasını ve o gün yaşadıklarını da derslerde anlattığını söyledi. Yücel, şöyle konuştu:
"27 yıllık tecrübemi madenci arkadaşlara aktarmaya çalışıyorum. Derslerin dışında ocağa da girerek madencileri iş güvenliği konusunda takip ediyorum. Yaşadığım olaylardan edindiğim tecrübelerimizi, o günden bu güne iş güvenliği konusunda yapılanlar, yapılmayanlar ve yapılması gerekenleri işçilere anlatıyorum. 2 yıl önce emekli olmaya hak kazandım. Ancak ben yeni madencilerimize bir şeyler öğretmeye gücüm yettiğince devam edeceğim."
5 yıl önce parkinson hastalığına yakalandığını da belirten Sadık Yücel, "Maden ocağında ağır metallere maruz kaldığımdan bu hastalığa yakalandım. Ben onunla o benimle mücadele ediyor ama yine madende çalışmaya devam ediyoruz. Yapacak başka bir şey yok" dedi.

FACİADA YAŞADIKLARI

263 işçinin öldüğü faciada yaşadıklarını da anlatan Yücel, şöyle dedi:
"Macar mühendislerle yüksek basınçla patlatma denemesi gerçekleştirecektik. Biz madene önden indik. Bizim arkamızdan müdürler de gelecekti. Onları bekliyorduk. İşçiler yemek için mola vermişti. O sırada üzerimize kömür tozuyla bir şok dalgası geldi. Biz toparlandıktan sonra kaçış bölgesinden çıkışa doğru ilerlemeye başladık. Ocak ana-baba günüydü. Bir an önce dışarıya çıkmak istiyordu herkes. Yanan işçilerimiz vardı. Ben önce yanan işçilerin dışarıya çıkmasını sağladım. Vagonlarla onları dışarıya çıkarttık. Sonra biz de 4 Macar mühendis ve 40 işçi dışarıya çıktık. Çıkış yerine geldiğimizde içeride kalan işçilerimiz olduğu söylendi. Ben tekrar ocağa inerek 1´i yanmış vaziyette 2 kişiyi daha dışarıya çıkarttım. Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın."

Editör: Pusula Gazetesi