Türk-İş Başkanlar Kurulu Koordinasyon Toplantısı&[#]8217;na katılan GMİS Başkanı Ramis Muslu toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine aldıkları grev kararını değerlendirdi.


Pusula Genel Yayın Yönetmeni Atilla Öksüz´ün sorularını yanıtlayan Muslu, en ağır şartlarda çalışan üretim işçilerinin en az maaş alanlar olduğunu belirterek, iyileştirme istediklerini belirtti.


Gelinen süreci değerlendiren Muslu; "GMİS ve Kamu-İş olarak 60 günlük yasal süre içinde yaptığımız görüşmelerden olumlu sonuç alamadık. TTK ve MTA Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerimiz ´Arabulucu´ya gitti.


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından belirlenen ´Arabulucu´ gözetiminde geçen 15 günlük yasal süre içinde de anlaşma zemini oluşturulamadı.


Yasal sürecin gereği olarak, 17 Haziran 2009 tarihinde 23. Dönem TTK Toplu İş Sözleşmesi için grev kararını aldık. 24 Haziran 2009 tarihinde de 13. Dönem MTA Toplu İş Sözleşmesi için grev kararını aldık. Grev kararlarımızı noter aracılığıyla ilgili yerlere duyurduk. Toplu İş Sözleşmesi Görüşmelerindeki yasal sürecin gereği olarak; grev kararımızın bildirim tarihinden itibarin 60 günlük bir süre içinde belirleyeceğimiz bir tarihte greve çıkacağız. Bugün (dün) Ankara´da bir araya gelerek süreci değerlendirdik. Türk-İş Başkanlar Kurulu Koordinasyon Toplantısı&[#]8217;nda düşüncelerimi paylaştık. Öncelikle masada uzlaşmak istiyoruz" dedi.


Pazartesi Bakan Yazıcı ile görüşülecek


Koordinasyon Kurulu Toplantısı´nda yapılan değerlendirmeler sonrasında çıkan sonucun Pazartesi günü sözleşmelerden sorumlu Devlet Bakanı Hayati Yazıcı´ya aktarılacağını belirten Muslu; "Pazartesi günü 300 bin çalışanı temsilen Türk-İş yönetimi ve bağlı sendikaların temsilcileri Sayın Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ile görüşeceğiz. Görüşmeden nasıl bir sonuç çıkar bilemiyoruz. Bizim toplu sözleşmeleri yıllık yapma teklifimize karşın kendilerinin altışar aylık dönemlerle sözleşme yapılması önerisi var. Elbette öncelikle masada uzlaşmak istiyoruz. Uzlaşma sağlanamazsa günü geldiğinde grev uygulanır" dedi.


Yeni işçiler mağdur


Muslu değerlendirmesinde politikalarının, düşük ücretle çalışanlarının durumlarının iyileştirilmesi olduğunu belirterek, TTK´ya alınan gruplu işçilerin en ağır işleri yapmalarına karşın en düşük maaşı aldıklarını söyledi.


Yıllık yüzde 20 oranında zam artışı istediklerini belirten Muslu, bu taleplerinin karşılanmadığını hatırlatarak; "Düşük ücretlere iyileştirme istedik. TTK´da 4 bin 500 civarında düşük ücretli çalışan işçiler var. Bunların 4 bini gruplu çalışıyor. Bu arkadaşlarımız bin lira ücret alıp 2 ay geçiniyor. İkiye bölerseniz 500 lira. Böyle bir durumla karşı karşıyayız. Bu arkadaşlarımız maden ocaklarında en ağır şartlarda çalışan işçiler. Düşük maaşlı olanlar için iyileştirme mutlaka yapılmak zorunda" dedi.


Bağlayıcı hüküm yok


Muslu; Atilla Öksüz´ün "Gruplu işçiler alınırken düşük ücretle çalıştırılmak üzere alınmıştı. Bu konuda işçi alımı sırasında maaş artış oranlarıyla ilgili bağlayıcı bir mutabakat var mı?" sorusuna verdiği yanıtta; "Gerek 2006´da iş başı yapan arkadaşlarımız için gerekse 2009 başında iş başı yapan arkadaşlarımız için hükümete ve Sayın Başbakan´a teşekkür ediyoruz. Bu işçilerin alınması kurumun ayakta kalıp nefes alması için çok önemliydi. O günkü şartlarda bu arkadaşlarımız çok düşük ücretler karşılığında iş başı yaptılar. Ancak sözleşme sürecinde bu konuda asgari ücret dengesi gibi bağlayıcı bir hüküm yok. Bu arkadaşlarımızın ücretleri eski işçilerle aynı seviyeye getirilemeyebilir. En ağır işlerde çalışan arkadaşlarımız bunlar. En azından hükümet burada bir iyi niyet gösterebilir. 2006´da iş başı yapan bir arkadaşımızın günlük yevmiyesi 36 liradır. 2009´da giren arkadaşlarımızın yevmiyesi ise 32 lira. Bu arkadaşlarımızın maaşlarının en azından yeni iş başı yapan bir devlet memuru maaşıyla aynı seviyeye gelmesi gerekir. Bu da bin 350 lira civarındadır" dedi.

Editör: Pusula Gazetesi