İşadamı Hüsnü Sami Alpan tarafından kabul edilen gençler içtikleri ayrana hayran kaldılar. Öğrenciler Alpan´a ülkelerin-den getirdikleri çeşitli hediyeleri verdiler.


AB Gençlik Değişim Projesi kapsamında çevre konusunda incelemelerde bulunmak üzere Türkiye´ye gelen 5 ülkeden 45 gencin duraklarından biri de Çaycuma Süt Fabrikası oldu.


"Doğadan gelen genç sesler" projesi kapsamında biraraya gelen gençler, Çaycuma Süt Fabrikası&[#]8217;nı ziyaret edip çevrenin nasıl korunduğunu yerinde gördüler. Çaycuma Süt Fabrikalarının sahibi Hüsnü Sami Alpan´a, Ankara TUFAK Gençlik Kulübü Başkanı Melih Aras, projeye katkılarından dolayı plaket verirken, her ülkenin gençleri de sırayla ülkelerini simgeleyen hediyeler verdi.


Gençleri Çaycuma´da ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Hüsnü Sami Alpan, çevre bilincinin yerleşmesinde gençlere büyük görev düştüğünü vurgulayarak, çalışmalarda başarılar diledi. Ankara TUFAK Gençlik Kulübü Başkanı Melih Aras, AB Gençlik Değişim Projesi kapsamında 5 ülkeden 45 gencin Türkiye´ye geldiğini ve 9 gün Çaycuma´da kalacağını belirtti. Litvanya, Polonya, Bulgaristan, Romanya ve Kazakistan´dan gelen gençlerin "Doğadan gelen genç sesler" projesiyle birer saat kendi ülkelerinin çevre ve doğa sorunlarını diğer ülke gençleriyle paylaşacağını ifade eden Aras, bununla birlikte Çaycuma ve çevresini gözlemleneceğini vurguladı. Aras şunları söyledi:


"Projemiz Turizm Folklor Araştırma Kurumu (TFK) tarafından organize ediliyor. 2005 yılından beri gençlik projeleri yapıyoruz. AB, değişik projeleri Türkiye´de 2005 yılından itibaren yapılmaya başlandı. Biz de (TFK) derneği olarak o tarihten bu yana her sene ciddi projeler yapıyoruz. Bunu da ülkemizin çok farklı yerlerinden yapmaya çalışıyoruz.


Özellikle büyük şehirlerde değil daha küçük yerleşim birimlerinde, gerçekten Anadolu´yu gösterebileceğimiz yerlerde yapmaya çalışıyoruz. Bu seneki projemizi de Çaycuma´da yapmayı planladık. 5 ülkeden 45 tane genç ülkemize geldiler. Konu çevre ve çevre sorunları. Her ülke çevre sorunlarına ve çözümlerine yönelik birer İngilizce sunumla geldi.


Sunumlarımızı yaptık, iki gün boyunca bugün konusunu işleyen bir drama ve tiyatro çalışması hep beraber yapacağız. Öğretici arkadaşlarımızla beraber drama ve tiyatro konusunda, çevre eğitimi konusunda eğitmen arkadaşlarımız var, onlar liderlik yapacaklar guruba. Ondan sonra da final Cuma günü Çaycuma´da bütün gençlerin birlikte katıldığı hem müzik hem şarkı hem dans eşliğinde olacak. Ülkemizin Avrupa´da bir çok konuda yanlış tanındığını biliyoruz. Özellikle bir önyargı var diye kabul ediyoruz. Biz bu projelerle önyargıyı kırıyoruz.


Türkiye´mizi gerçek Anadolu kültürüyle tanıtıyoruz. Büyük şehirlere götürerek değil. Türk gençlerini aynı zamanda bu projenin içerisinde bu yabancılarla birlikte buluşturuyoruz. Irkçılığa karşı bir yatırım olurken aynı zamanda kültürümüzü tanıtıyoruz. Her yönüyle ülke geceleri yapıyoruz. Her ülke kendini tanıtıyor. Farklı yönlerden yiyeceğinden, içeceğinden müziğini tanıtıyor. Çaycuma ve civarını bizim özellikle seçmemizin bir nedeni de; çevre duyarlılığı konusunda, çevre zenginliği konusunda oldukça ülkemiz açısından cazip bir bölge. Her şeyi devletten artık hiç olmasa bundan sonra beklememek gerekir diye düşünüyoruz. Sağ olsun Çaycuma´da bunlardan en önemlilerinden biri de Çaycuma süt fabrikasının sahibi Hüsnü bey. Kendisine bir teşekkür ziyaretinde bulunmak için buradayız.


Onların destekleri bizim burada projeyi gerçekleştirmemiz için gerçekten hayati önem taşıyor. Zonguldak Valiliğimiz, Çaycuma Kaymakamlığımız, Çaycuma Belediye Başkanlığımız, 100. Yıl Atatürk Hizmet Evi; hepsi bize destek oluyorlar. Bu konuda onların hepsine candan teşekkür ediyoruz" dedi.


Yabancı ülkelerin gençleri ise çevreyle ilgili küresel ısınma, kirlenmeyle ilgili proje üzerinde geldiklerini ve bütün katılımcıların iyi bir şekilde projeyi sürdürdüğünü belirterek; "Çevreyle ilgili projeler hazırlayacağız. Türkiye çok büyük. Daha önce de Antalya´ya geldim ve çok Avrupalı bir şehir olduğunu gördüm.


Burası çok eşsiz bir yer, Litvanya´dan çok farklı bir yer. Litvanya´da insanlar daha soğuk, buradaki insanlar ise çok dostça, hoşgörülü" dediler.

Editör: Pusula Gazetesi