Selçuk
Üniversitesi (SÜ) Adalet Meslek Yüksekokulunu 2005te bitirmesinin ardından
Kamu Personeli Seçme Sınavına girerek 2008de Ereğli Adliyesine mübaşir
kadrosuna atanan Erden Efe, Dikey Geçiş Sınavı´yla Doğuş Üniversitesi Hukuk
Fakültesi´ni kazandı. 2013de mezun olduktan sonra 5 yıldır yaptığı mübaşirlik
görevinden istifa ederek bir yıllık stajını bitiren Efe, geçen Aralık ayında
cübbesini giyerek avukat oldu. Efe, ağabeyi gibi avukat olmanın sevincini
yaşıyor.
Küçüklüğünden
itibaren hayalinde avukatlık yapmak olduğunu belirten Erden Efe,
"Ailemizde ağabeyim gibi bir kişinin daha avukat olması beni her zaman
avukat olmaya teşvik etti. Adliye ortamına girince, hakimleri, avukatları,
duruşma salonunu görüce benimde diğerlerinden ne eksiğim var? dedim ve bu
işi yapabilirim diyerek ders çalışmaya başladım. İlk duruşmamda, binlerce kez
duruşma tecrübem olmasına rağmen elim-ayağım birbirine dolaştı. Değişik
duygular içine giriyorsunuz. O adliye koridorlarında bir gün mübaşir gezerken
sırtınızda cübbe ile avukat olarak bulunmak çok farklı bir duygu dedi.
Beraber
mübaşirlik yaptığı arkadaşlarının hukuk fakültelerine hazırlandığını ifade eden
Efe, şöyle devam etti: "Benim bu başarım hepsine örnek oldu. İnsan
çalışınca elinden her şey geliyor. Onlar, benim ismimi daha gür bir sesle
Avukat Erden Efe diye bağırarak çağırıyor. Bazen de, senin duruşman var, ben
seni bekleyeceğim diye espri yapıyorlar. Toplumdaki bakış açısı da değişiyor.
Erden beyken, ´Avukat Erden Bey oluyorsunuz ve o sıfatın eklenmesi çok daha
farklı bir duygu."
Yılmaz Efe
ise kardeşiyle gurur duyduğunu belirterek, Kendisinin, bizleri duruşmaya
çağırdığı mahkemelerde, kendisi şu anda avukat olarak çağırılıyor. Ağabeyi ve
meslektaşı olarak benim için ayrı bir gurur meselesi diye konuştu.