Türk-İş tarafından Zonguldak´ta Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Şemsi Denizer Konferans Salonu´nda düzenlenen İş Sağlığı ve Güvenliği Semineri´nin açılışına katılan Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, burada yaptığı konuşmada sert mesajlar verdi. Yaklaşık 300 bin işçiyi ilgilendiren Kamu Çalışanları Toplu İş Sözleşmeleri görüşmelerinde Hükümetle yaptıkları çerçeve protokol görüşmelerinde Hükümetin birinci ve ikinci altı aylar için yüzde 3´er, üçüncü ve dördüncü altı aylar için yüzde 2.5´ar zam önerdiğini hatırlatan Kumlu, "Bu oran yetersizdir. Başbakan, yanlış bilgilendiriliyor. Yüzde 5.24´lük enflasyon üzerinden zam teklifinde bulunuyorlar. Oysa 2008 yılı enflasyon oranı yüzde 9.5´dur ve ücretlere zam konusunda dikkate alınmalıdır. Bu rakamlarla anlaşamayız. Sokaklar ısınıyor. Eylemse eylem, grevse grev. Hazır olun" dedi. Kıdem tazminatıyla ilgili tartışmalara da değinen Kumlu, "Bu konuda bizim tavrımız nettir. Kıdem tazminatına dokunanın eli yanar" dedi.


İki gün serecek olan ve işyeri baştemsilcileri, işyeri temsilcileri ile İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu´nda görevli üyelerin katıldığı İş Sağlığı ve Güvenliği Semineri´nin açılışına Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu´nun yanı sıra Zonguldak Vali Yardımcısı Cemalettin Özdemir, GMİS Genel Başkanı Ramis Muslu ve GMİS Genel Merkez Yöneticileri, SGK İl Müdürü Muharrem Demirci, Maden Başçavuşları Derneği Başkanı Erdoğan Kocaoğlu, TTK İş Güvenliği ve Eğitim Daire Başkanı Mesut Öztürk, Türk-İş 1. Bölge Marmara Sorumlusu Adnan Uyar katıldı. GMİS Genel Başkanı Ramis Muslu ve Tes-İş Sendikası Şube Başkanı Ahmet Hasanefendioğlu´nun yaptıkları konuşmaların ardından kürsüye gelen Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, 1 Mayıs kutlamaları, "Kriz varsa, çare var" kampanyası, yaklaşık 300 bin kamu çalışanını ilgilendiren toplu iş sözleşmeleri görüşmeleri ile kıdem tazminatına yönelik tartışmalarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu"


Kumlu´nun konuşması şöyle:


&[#]8216;Kampanyanın bütünü algılanmaya çalışılmalıdır&[#]8217;


Türk-İş, "Kriz Varsa Çare Var" sloganı ile ekonomik krizin daha az hasarla atlatılabilmesine katkı amacıyla başlatılan ve işçi, memur, esnaf, işveren ve meslek örgütlerinin katılımıyla gerçekleştirilen bir kampanyanın içinde yer almıştır. Beş aşamalı olan bu kampanya, "Eve kapanma pazara çık" sloganı ile başlamış, "Kimse işini kaybetmesin" sloganı ile devam etmiştir. Kampanyanın ilerleyen aşamalarında, Türkiye´nin sahip olduğu güce vurgu yapan ve Hükümeti krize karşı önlemler almaya çağıran sloganlar yer almakta, kampanyanın bütününde ise Türkiye´de üretilen malın kullanılmasına çağrı yapmaktadır.


&[#]8216;İşsizlik Sigortası Fonu, işçinindir&[#]8217;


Hükümet, krizle mücadele konusunda bir paket açıklamış, bu paketin bir bölümünün finansmanı için İşsizlik Sigortası Fonu gösterilmiştir. İşsizlik Sigortası Fonu işçinindir. Fonun amacı dışında kullanılmasına her zaman karşı çıktık. Biz fonun kullanılma süresinin ve miktarının iyileştirilmesini istiyoruz. Hükümetin aldığı kararlarda çalışanları da gözetmesini istiyoruz.


&[#]8216;Eylemse eylem, grevse grev&[#]8217;


Türk-İş, kamu kesiminde yeni bir toplu iş sözleşme döneminin içindedir. Sözleşmelerin en kısa zamanda imzalanabilmesi bizim için en önemli gündem maddesidir. İşçilerimiz de kamu sözleşmelerinin geç kaldığı yönünde tedirginlikler bulunmaktadır. Çabamız, 2009 yılı kamu sözleşmelerine ilişkin çerçeve protokolün en kısa sürede imzalanmasıdır ve hükümet ile bu yönde yaptığımız görüşmeler sürmektedir. Bilindiği gibi hükümetin önerisi birinci ve ikinci altı aylar için yüzde 3, üçüncü ve dördüncü altı aylar için yüzde 2.3 olmuştur. Gerek kamu sözleşmelerinden sorumlu bakan ile gerekse önceki gün Sayın Başbakan ile yaptığımız görüşmelerde bizlerin bu rakamı onaylamasının mümkün olmadığı bildirilmiştir.


Sayın Başkaban´a da ifade ettim; Ben Ocak 2009´da aldığım maaşı, Aralık 2009´da da aynen almak istiyorum. Yani Ocak ayında aldığımız maaş, Aralık´a kalmadan Temmuz´da vergiler nedeniyle yüzde 5-6 kayba uğruyor. Bu kayıpların telafi edilmesi gerekiyor. Bu faturanın çalışanlara kesilmesine gönlümüz razı olmaz. Bu oran yetersizdir. Başbakan, yanlış bilgilendiriliyor. Umarım Hükümet, durumu büyük bir ciddiyetle değerlendirir. Şimdi Hükümetten haber bekliyoruz. Bu haber, kayıplarımızı telafi edecek bir rakam olursa, yani müjdeli bir haber olursa ne ala&[#]8230; Yoksa, ne yaparız? Çünkü, bu rakamlarla anlaşamayız. Sokaklar ısınıyor. Siz ne derseniz onu yaparız. Eylemse eylem, grevse grev&[#]8230; Buna hazır olun.


&[#]8216;Kıdem Tazminatı&[#]8217;na dokunanın eli yanar&[#]8217;


Kıdem tazminatlarıyla ilgili bir tartışma sürdürülüyor. Biz bu tartışmanın tarafı hiç olmadık, olmayacağız da. Türk-İş Genel Kurulunda sizler de vardınız. Ne dediniz? Kıdem tazminatlarımıza dokundurtmayız dediniz. Siz ne dediyseniz öyle olacak. Biz bu konuyu hiçbir platformda tartışmıyoruz, tartışmayacağız da. Söylediğimiz şudur; "Kıdem tazminatımıza dokunanın eli yanar". Türk-İş, hepimizin örgütü. Kişiler önemli değil. Bizler bugün varız, yarın yokuz. Ama Türk-İş, her zaman var olacak. Türk-İş´in daha büyük, daha görkemli, daha saygın bir konumda ilelebet yaşamasını sağlamak bizlerin, sizlerin, hepimizin görevi. Bunun için hepimiz azami çaba sarf etmeye mecburuz. Sizlere de bu mecburiyetin farkındalığıyla hareket ettiğiniz için teşekkür ediyorum."

Editör: Pusula Gazetesi