Zonguldak’ın Ereğli ilçesine bağlı Kandilli beldesinde yaşayan Fevzi Ömer Yıldız, Cumhuriyet Halk Parti’li belediyenin binasının kaçak ve ruhsatsız olduğunu ileri sürdü. Yıldız, belde belediye binasının bulunduğu arsanın kendisine ait olduğunu iddia etti. İddialarla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Kandilli Belediye Başkanı Mustafa Aydın ise, Kandilli yerleşim bölgesinin Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve orman bölgesinde yer aldığını, sorunun çözümü için yetkili kurumlarda çalışmaların devam ettiğini ifade etti.

Ereğli ilçesine bağlı Kandilli beldesinde yaşayan Fevzi Ömer Yıldız, belediye binasının da bulunduğu 3 bin 820 metrekare arsanın kendisine ait olduğu iddiası ile hem yetkili kurumlara, hem de mahkemeye başvurdu. Kandilli merkezinde bulunan arsa için yıllarca belediyeye ve vergi dairesine emlak vergisi ödediklerini ifade eden Yıldız, 2/B kapsamına alınan orman arazisinin kendisine verilmesini talep etti.

Kandilli Belediyesi tarafından geçmişte kendilerine ait olan arsa üzerine kaçak bina yapıldığını ileri süren Yıldız, yetkililerden gerekli yasal işlemleri yapmalarını istedi. Yıldız gazetecilere yaptığı açıklamada, “CHP’li belde belediye binası ruhsatsız ve kaçak bir binadır. Burası 1988 yılından 2010 yılına kadar babamıza ait tapulu bir arazidir. Şu anda tapuda orman arazisi olarak görünmektedir. Orman arazisi içerisindeki belediye binası ruhsatsız olduğu gibi ormanın içerisinde tescil olmamış bir yerdir. Etrafımızdaki binalar da tapusuz ve ruhsatsızdır. Orman köylüleri olarak bizler mağduruz. Bizler hakkımızı istiyoruz. Buradan Sayın Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum; ‘AK Saray’ diyorsunuz, ‘köşk’ diyorsunuz, ‘Cumhurbaşkanlığı köşkü kaçak ve ruhsatsız’ diyorsunuz, ama senin belediyen kaçak, ruhsatsız ve tapusuz bir belediyedir. Nasıl bir anlayıştır? Ben buradan yetkilileri, iktidar ve muhalefet milletvekillerimizi, sayın valimizi ve kaymakamımızı göreve çağırıyorum; mağdur vatandaşlar olarak biz hakkımızı istiyoruz. Arkamda gördüğümüz binanın imarı yok, ruhsatı yok, tapusu yok. Nasıl oluyor da ruhsatsız bir belediye binasından gelir elde edilebiliyor? İçeride çalışanlar var. Bir deprem olsa, herhangi bir sıkıntı olsa burada çalışanların hakkını kim verecek? Hangi kurum ve yetkili bunun hesabını nasıl verebilecek? Biz 1988’den 2010 yılına kadar emlak vergisini, mahkemelerde ormana cezayı ödedik. Belediyedeki kayıtlarda da görülecektir. Bu arazi halen daha yargı sürecindedir. Ormana ait bir arazidir. Ben devletin mağdur vatandaşlarının yanında olmasını istiyorum. Usulsüzlüklere göz yumulmamasını, artık buna bir dur denilmesini istiyorum. Bir vatandaş kaçak ve ruhsatsız bir bina yaptığı zaman kepçe gönderiliyor, tutanak tutuluyor. Ancak yıllardan beri yetkililer kaçak ve ruhsatsız bir binayı görmezden gelmektedir” dedi.

“BU ARAZİNİN SAHİBİ DEĞİLSEK, DEVLET BİZDEN VERGİSİNİ NEDEN ALDI?”

Elinde arsa için belediyeye ve vergi dairesine ödediği makbuzları gazetecilere gösteren Yıldız, “Bu arazinin bize ait olduğunun göstergesidir. Biz bu arsanın sahibi değilsek devlet bizden bu vergileri neden aldı?” diye sordu. Ereğli Kaymakamlığı tarafından yönelttiği sorulara karşılık verilen resmi yazıyı gösteren Yıldız, belediye binasının arsa üzerinde yer almasına ilişkin herhangi bir satış işlemi ya da sözleşmenin yapılmadığının kendilerine bildirildiğini anlattı. Yıldız ayrıca resmi kadastro ölçüm planlarının yer aldığı harita üzerinde belediye binasının yer almadığını söyledi.

BELEDİYE BAŞKANI AYDIN: “KAÇAK TANIMLAMASINI YANLIŞ BULUYORUM”

Fevzi Ömer Yıldız’ın iddiaları ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan Kandilli Belediye Başkanı Mustafa Aydın ise, sorunun sadece belediye binasında olmadığını dile getirdi. Kandilli yerleşim bölgesinin Türkiye Taşkömürü (TTK) ve orman bölgesinde yer aldığını belirten Aydın sorunun çözümü için yetkili kurumlarda çalışmaların devam ettiğini ifade etti. Aydın, "Ömer Yıldız isimli kardeşimiz bu iddialarını yaklaşık 5 yıldır devam ettiriyor. Bu iddialarla ilgili devletin çeşitli makamlarına şikayet dilekçelerini daha önce bildirmiş. Hatta bu kurumlar içerisinde BİMER de var. Bu konuda yapılan incelemelerle ilgili cevaplar kendisine ulaştırılmış. Şu anda halihazırda mahkeme aşamasına girmekte. Sonucunda biz her zaman şunu söyledik; bu bölgede kanun ne ise o uygulanır. Mahkeme zaman içerisinde ne tür karar verirse, biz mahkeme kararına saygılı olacağız. Ama bu süreç içerisinde belediye de kendi haklarını savunacak. Arkadaşımız da kendi haklarını savunacak. Sonuçta da adalet kararını verecektir. Sadece burası değil. Komple Kandilli zamanın içerisinde maden ve orman bölgesidir. Sadece belediye binası için değil. Civarındaki birçok yer için Orman Kanunları geçerlidir. 2B kanunu çıktıktan sonra vatandaşlarımız haklarına kavuşmaya başladılar. Belediye de bunun içerisindedir. Bununla ilgili mahkeme süreci devam etmektedir. İnceleme süreci devam etmekte. Orman komisyonlarının da incelemesi devam ediyor. Onların da raporları çıkacaktır. Duruma göre hareket edilecektir. Sonucunda da herkes yasal olan hakkına kavuşacaktır. Belediye binamız yaklaşık 1993 yılından bu yana var. Kaçak kelimesi bence biraz yanlış bir kelime... Yanlış bir tanımlama. Kandilli, kuruluşundan bu yana maden ve orman arazisi. Burada yapılan bütün yerleşim, bütün kamu kuruluşları orman işletmesi ile anlaşmalıdır. Ben kaçak bina tanımlamasını yanlış buluyorum" dedi.

KAÇAK OLDUĞU İDDİA EDİLEN BİNA YARGIDA

Kandilli Belediye Başkanı Aydın, kendisinden önce değişik partilere mensup başkanların aynı binada görev yaptığını belirterek, mahkeme kararına uyacaklarını vurguladı. Aydın konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“Burada çeşitli dönemlerde, değişik partilerden yönetim oluştu. Bu davanın başladığı dönemlerde bağımsız belediye başkanımız vardı. Bu bahsedilen konu bugünün konusu gibi aksedilmesin. Ben detaylara girmeden şunu söyleyeyim. Şimdi bir hukuksal yol izleniyor. Bu hukuksal yolun içerisinde her kurum biz kendi savunmalarımızı sunarız. Sunmaya da devam ediyoruz. Bunun yanında vatandaşlarımız da kendi haklarını savunacak. Eğer öyle düşünüyorsa kendi haklarının peşinde koşacaktır. Sonunda da yasal bir sonuca varılacaktır.”

Editör: Pusula Gazetesi