Pusula TV’de yayınlanan “Atilla Öksüz ile Gün Ortası” programına konuk olan Zonguldak Kömürspor Başkanı Süleyman Caner, yaptığı çağrıda, “Benim işadamlarımızdan isteğim, Zonguldakspor’a yardımcı olmaları. Zonguldakspor, Zonguldak’ın reklamıdır, yüz akıdır” diye konuştu.

Pusula TV’de yayınlanan “Atilla Öksüz ile Gün Ortası” programına konuk olan Zonguldak Kömürspor Başkanı Süleyman Caner, işadamlarına, STK’lara, taraftara ve medyaya çağrı yaptı. Yaklaşık bir saat süren programda duygusal anlar yaşayan Caner, söz verip sözünü tutmayanlara da sitem etti.

İşte o söyleşi…

Öksüz: Zonguldakspor, son zamanlarda çok başkan değiştirdi. Sonradan Süleyman Caner çıktı ve pozitif enerji yayıldı. Hem takımı, hem taraftarı, hem de kenti kenetledi. Önce Süleyman Caner’i tanıyabilir miyiz?

Caner: Zonguldak’ta doğdum, tahsil hayatımı lise bitinceye kadar Zonguldak’ta tamamladım. Üniversiteyi İstanbul’da okudum. Daha sonra da İstanbul, İzmir ve Zonguldak’ta avukatlık yaptım. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında görev aldım. Zonguldakspor 3’üncü Lig’de mücadele ederken, 2006-2007 yılında yönetimde üyeliğim vardı. Allah nasip etti, tekrar Zonguldakspor’da görevimiz yeniden başladı.

Öksüz: Futbol sevginiz nereden geliyor?

Caner: Valilikte eski Valimiz Sayın Erol Bey ile oturuyorduk. O dönemde de kongre dönemi vardı. Salih Başkan, kulübü kongreye getiriyordu. Sayın Valim, “Sen Zonguldakspor’a başkanlık yaparsın, bu görevi en iyi şekilde yaparsın” dedi. Valimiz öyle deyince kabul ettik. Salih Demir’e bunu ilettik, kendisi de bunu uygun gördüler. Bana haber verdiler ve başkanlığı devraldık. Valimiz gitti, ancak yeni Valimiz Sayın Ali Kaban da Zonguldakspor’a elinden gelen desteği veriyor.

Öksüz: Bu teklif size geldiğinde ne düşündünüz?

Caner: Parayla ilgili hiç bir şeyi aklıma getirmedim. “Bu görevi layıkıyla yaparız” diye düşündüm. Cenabı Allah da yardım etti, alnımızın akıyla çıktık.

Öksüz: Kapı kapı dolaşıp kombine satıyorsunuz, yorulmuyor musunuz?

Caner: Bunda bıkkınlık yok, yeter ki bize çağırsınlar, “Biz kombine alıyoruz” desinler. 24 saat nereye çağırırlarsa gideriz. Yeter ki, kulübe menfaat olsun. Zaten o paralar da çocuklara veriliyor. Geçen yıl da aynı şekilde çalıştık. İlk önce çocukların alacakları veriliyor, kulübün giderleri veriliyor. Başka hiçbir art niyetimiz yok.

Öksüz: Şimdiye kadar kaç kişiye ulaştınız?

Caner: Sattığımız kombineler bin 500 civarındadır. 100 TL fiyatla sattık. Ucuz yaptık ki, herkese satabilelim. Geçen yıl 500 TL filan yapmıştık, umduğumuz gibi olmadı. Bu sene daha çok kişiye ulaştık. Yeter ki, Zonguldakspor’a kaynak olsun. Geçen sene o kadar zor duruma düştük ve bunu Vali Bey’le paylaştık. Vali Bey, “Bir genel bağış kararı alalım, ona göre para belki toplayabilirsiniz” dedi. 10 TL ve 5 TL’lik makbuzlarla çarşıda kapı kapı dolaşıp para topladım. Adliyede avukat arkadaşlarımızdan, caddedeki esnaf arkadaşlarımızdan para topladık. Yine dolaşacağız. Bir şekilde Zonguldakspor’a para bulmamız lazım. Bizim diğer kulüplerden farkımız var. Diğer kulüplerin halı sahası var, başka türlü gelirleri var, kimisinin arkasında lobisi var, bizim öyle bir şeyimiz yok. Biz sağında, solunda, önünde, arkasında bir şeyi olmayan bir takımız. Arkasında, Allah razı olsun, büyük bir taraftarımız var. Bizi hiçbir yerde yalnız bırakmıyorlar. Geçen Niğde’ye gittik, Adana Demirspor’lu taraftarlar bizden önce takımımızı karşılamışlar, onlar da sağ olsunlar. Güzel bir kardeşlik ortamı kuruyoruz, bu taraftar her şeyin en iyisine layıktır. Ben taraftarlarımıza buradan yine sesleniyorum, 2 gruba ayrılmışlar, ancak, birlik ve beraberliklerini muhafaza etsinler, birbirlerine saygıda kusur etmesinler, birbirlerine bakamayacak laflar söylemesinler. Çünkü son aldığım duyumlar pek iç açıcı değil. Ufak tefek şeylerden birbirine düşmüşler. Bunlar hoş şeyler değil, bizi biz yapan, bizi bu konuma getiren birlik ve beraberliğimizdir. Birlik ve beraberlik olmayınca hiçbir şey olmaz. Bizi diğer taraftarlardan, diğer kulüplerden ayıran en önemli özelliğimiz tek vücut olmamız. Temennim, inşallah sağduyu hakim olur. İki grup da hoş görülü bir şekilde tribünde takımına destek olmaya devam eder.

Öksüz: Takımın ekonomik bilançosu nedir?

Caner: Çocuklara anlayacağımız şekilde aylık bir ödeme yapıyoruz. Artı olarak galibiyet primleri var. Zonguldakspor’un aylık 200-250 bin TL civarında bir paraya ihtiyacı var. Olmayınca tabii kulüp eksiye gidiyor. Bizim gelirimiz yok. Bir tek otoparkımız var, başka da sabit gelirimiz yok. Profesyonel lige çıktık, İddaa sistemine girdik. Oradan da galibiyet başına 60 bin lira gibi bir para veriliyor. Onlarla da çocukların paralarını ödüyoruz. Beraberlikte daha az, mağlubiyette 35 bin TL veriliyor.

Öksüz: Maddi sıkıntılar takımı etkiliyor mu?

Caner: Takımda maddi olarak hiçbir sıkıntımız yok. Sadece çocukların birkaç maçlık galibiyet primlerini veremedik, o kadar. Tabii sezon başında paramız yoktu, transferler yaptık ve bazı futbolcularımızın transfer taksitleri var. Acilen şu anda devre arasına ve devre başlangıcına kadar 250 bin TL paraya ihtiyacımız var. Bize sosyal medya üzerinden veya telefondan ulaşanlar oluyor. Erdemir’den işçi arkadaşlar, “Bizden Erdemirspor için para kesiliyordu, biz de Zonguldaksporluyuz, Zonguldak’ı seviyoruz, bizden para kesilsin ve Zonguldak’a gelsin” dediler. Biz de altyapısını bilmiyorduk, AK Parti İl Başkanı Hamdi Uçar ile beraber, Türk Metal Sendikası Ereğli Şube Başkanı Yusuf Ziya Odabaş Bey’i ziyaret ettik. Kendisine durumu anlattık, kendisi işverenle görüşüp eğer bu mümkünse gerçekleştirebileceğini söyledi. SMS kampanyamızdan bahsettik. Olursa B planı olarak işçiyi SMS kampanyasına dahil edeceğiz. Büyük Anadolu Otel’de bir gece yapabileceğini ve bu gecenin gelirinin Zonguldakspor’a hibe edileceğini ifade etti. Damlaya damlaya göl olur. SMS ile istediğimiz geliri sağlayamadık. Vatandaş aylık kesinti olacağını duyunca bu işten vazgeçiyor. Dolayısıyla istediğimiz hedefe ulaşamadık. Bir firmayla anlaştık 8071’e “zkömürspor” yazıp gönderiyorsun. Daha sonra sistem üzerinden size bir mesaj daha geliyor, “Onaylıyor musunuz?” diye… Onaylıyorsunuz ve her ay kesinti yapılıyor. Yurt dışı hariç herkes bu sisteme dahil olabilir. Taraftarımıza bakıyoruz, “10 bin taraftar geldi” diyoruz, İstanbul maçına gittik 4 bin taraf geldi. Bunu yardım sistemlerine aynı şekilde yansıtamıyoruz, bir kopukluk var. Herhalde ekonomik güçle alakalı bir durum... Ben biletlere hiçbir maçta zam yapmadım. Sadece Adliyespor maçında zam yaptım, onu da yönetimdeki arkadaşlar baskı yaptılar, taraftardan bir grup arkadaş geldi, “Başkanım, kulüp zor durumda, biletleri 10 TL yapalım” dedi. Ben yapmak istemedim, çünkü biliyorum gençlerin cebinde parası yok. Annesinden, babasından harçlık alıyorlar, üzülüyorum... Eskiden TTK işçisinden kulübe kesinti yapılıyordu, şimdi öyle bir sistem yok. Sağ olsun, Genel Müdürümüz bize elinden gelen yardımı yapıyor, ama “taraftar yardımı” adı altında bizim toplamamız lazım. “Gönüllü taraftar yardımı” adı altında müesseseleri gezeceğiz. Arkadaşlar maaşlarından ne kadar kesmek isterse, formları imzalayacak. Kulübe katkı sağlayacağız. Herkesten Allah razı olsun, biz gittiğimizde kimse kapısından boş çevirmiyor.

Öksüz: Son dakikalarda deplasman maçlarında 1-0 öndeyken 1-1 oluyor, son Niğde maçında ne oldu da son dakika golü yedik?

Caner: Maç bitti, hakem yarım dakika fazla uzattı ve gol yedik. Niğde, soğuk bir memleket… Çocuklarımız elinden geleni yaptı, net gol pozisyonlarına da girdik, o pozisyonları değerlendirseydik, maçı almıştık zaten. Tabii lider gidiyorsun, basın seni bir haftadır yazıyor, ulusal basın yazıp, çiziyor. Bunlar hep rakip takımı motive ediyor. “Liderle oynayacağız, yenmeliyiz” atmosferi oluşuyor. Golden sonra zaten şampiyon olmuş gibi sevindiler. Fazla yazılıp çizilince, bizim çocuklara nazar değiyor. Bu maçı yöneten hakem maçın genelinde iyiydi. Ancak bundan önceki hakemler hatalar yapıyorlar. Federasyonla görüştük. Hakemlerle bir sorunumuz yok. Basit hatalarla takımımızın puanları çalınmasın. Bizim istediğimiz budur.

Öksüz: Çatalca maçında nasıl bir atmosfer bekliyorsunuz?

Caner: Adliyespor maçındaki gibi tribünleri doldursunlar. Coşku, sahada çocuklara yansıyor. Oradan gelen desteği çok iyi sahaya yansıtıyorlar. Bu ligde hiçbir takımı küçük görmüyoruz. Maç sahada kazanılır. 3 puanı alıp, kaybettiğimiz puanı telafi edeceğiz.

Öksüz: Yeni stat süreci ne olacak? Rahatsızlığınız var mı?

Caner: Benim için önemli olan önce sportif başarı. Bizim kenetlenme noktamız takımın başarısı. Bu alanda da maddi olarak çok kötü sıkıntı çekiyoruz. Ligde maddi olarak belki de en kötü takım biziz. Liderdik ve liderliği daha bu maçta kaybettik. Tribün konusu daha öncelerden gelen bir olay... Kapalı tribün yıkılacaktı. Tamamını yapma teklifi götürmüşler ve olur görmüş. Köksal Bey’le görüşmemiz oldu ve Bakanımızın okey verdiğini ve stadımızın yapılacağını belirttiler. Ben de kendilerinden stadın bu yıl yetişmeyeceğini belirttim, bu sene bu zemine ihtiyacımız var.

Öksüz: Esnaflarımıza, işadamlarımıza, bürokratlarımıza bir söyleyeceğiniz var mı?

Caner: Zonguldak’ta bir ekonomik sıkıntı var, bu nedenle kimseye bir şey söyleyemiyoruz. Ekonomik sıkıntı herkesi etkiliyor. Benim işadamlarımızdan isteğim, Zonguldakspor’a yardımcı olsunlar. Zonguldakspor, Zonguldak’ın reklamıdır, yüz akıdır. Destek olursak, daha iyi yerlere gelecek, Zonguldak’a bakış açısını değiştirecek. Sizde dediniz, Cumhuriyet Gazetesi bir sayfayı bize ayıracak. İşte bunlar nasıl oluyor? Sportif başarı, birlik ve beraberlikle oluyor. Taraftarımız elinden geleni yapıyor, esnaf da yapsın. Bu hareketlilik oldukça esnaf da kazanacak, işadamları da kazanacak. Sivil toplum örgütlerinin ve sendikaların yardımcı olması lazım… Sendika yardımcı olmuyor bu yıl. Genel Maden İşçileri Sendikası’ndan (GMİS) geçen yıl 50 bin TL yardımda bulundular. Bu yıl bir yardımda bulunmadılar. Yardım sözü vermediler, yardım isteyecek ortam da bırakmadılar. Sendika Başkanı arkadaşım bir basın kuruluşuna, “Zonguldakspor’a yardıma hazırım” diye demeç vermiş. Biz buradayız, yardım eden herkese açığız. Kim yardım etmişse, Allah razı olsun. Vermeyenden de Allah razı olsun. Böyle polemiklere gerek yok. Zonguldakspor burada, ben buradayım, benimle bir husumeti varsa, başka arkadaşlarımız var, sendikada görevli arkadaşlarımız var. Bunlar vasıtasıyla bize yardım ulaşır. Zonguldak’ı seven herkes yardım edecek. “Ben her zaman yardıma açığım” deyip hiçbir şey yapmamak, o daha kötü bir şey.

Öksüz: Sendikada görevli ve aynı zamanda yönetiminizde olan arkadaşların istifasıyla mı alakalı bir durum?

Caner: Biz o arkadaşların istifalarını kabul etmedik. Bir görüşme yaptık, o görüşmede Sayın Sendika Başkanı arkadaş, bu iki arkadaşın kendisinin onayı alınmadan yönetime alındığını söyleyerek, serzenişlerde bulundu. Biz de arkadaşlara bunu iletince, arkadaşlar da, “Biz istifa edelim o zaman” dediler. Biz istifalarını kabul etmedik. Onları, “Sendika yardım edecek” diye yönetime almadım. Yani paraya bağlı olarak değil, şahsi olarak aldım. Biz o kadar vefasız değiliz. Parasız olmuyor, ama manevi duygular daha önemli. Canları sağ olsun. Bizim Genel Maden İşçileri Sendikası ile bir sorunumuz yok. Ne işçisiyle, ne de sendikasıyla hiçbir sorunumuz yok. Sendikanın yöneticileri var, onların takdir hakkıdır. Tek ulaşamadığımız Yurtbay Seramik var. İnanıyorum ona da ulaşacağız. Onlar da Zonguldakspor’un başarısından gurur duyuyorlar.

Editör: Pusula Gazetesi