Memur-Sen’e bağlı Sağlık-Sen Zonguldak Şubesi, dün 4’üncü Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Tek liste ile gidilen genel kurulda mevcut Başkan Mehmet Ali Kara, yeniden seçildi.

Dedeman Otel’de yapılan Genel Kurul’a; AK Parti İl Başkanı Hamdi Uçar, Sağlık-Sen Genel Başkan Vekili Semih Durmuş, Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Örnek, Ankara 2 No’lu Şube Başkanı Erdal Bolat, Bartın Şube Başkanı Naci Durmuş, İl Sağlık Müdürü Bilal Cin, Kamu Hastaneler Birliği Zonguldak Genel Sekreteri Korkut Eren, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Kemal Gümrükçü ve üyeleri katıldı.

Divan Başkanlığı’nı Sağlık-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Örnek’in yaptığı Genel Kurul’da saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Şube Başkanı Mehmet Ali Kara, bir açılış konuşması gerçekleştirdi. Ardından Bartın Şube Başkanı Naci Durmuş, Ankara 2 No’lu Şube Başkanı Erdal Bolat, Sağlık-Sen Genel Başkan Vekili Semih Durmuş ve AK Parti İl Başkanı Hamdi Uçar sırasıyla birer konuşma yaptılar. Şube Başkanı Kara, Zonguldak´ta memur sendikacılığında çığır açtıklarını söyledi. Genel Başkan Vekili Durmuş ise, diğer Türkiye Kamu Sen ve KESK’e sert mesajlar gönderdi.

Sağlık çalışanlarının fedakarlıklarının karşılığında emeklerinin karşılığını alamadıklarını ifade eden Kara, şunları söyledi:

KARA: “EMEKÇİLERİN EMEĞİNİN KARŞILIĞINI ALDIĞI BİR DÜNYA HAYAL KURUYORUZ”

“Bir kez daha altı başka şehir, üstü başka şehir olan bu iki yürekli şehrin tüm madencilerini, tüm işçilerini bir kez daha selamlıyorum. Bir kez daha sağlık ve sosyal hizmet kolu başta olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan kamu personelini canı gönülden selamlıyorum. Dünyamız zıtlıkların arttığı bir dönemi idrak etmektedir. Sınırsız bir teknolojinin yanı başında küçülen insanlık anlayışları, mazlumun kısılmış sesinin hemen yanında zalimin gür sesli haklılık parodileri gibi hususlar bu zıtlıklardan bazılarıdır. Şu kürsüden bir selam da dünyanın neresinde olursa olsun zulüm gören tüm mazlumlara gönderiyoruz. Ülkemizde halkın sağlığına emek veren 400 bini aşkın sağlık çalışanı, insana hizmet götürebilmek için canla başla çalışmaktadır. İnsanüstü bir gayretle, halka sağlık hizmeti ulaştırmak için emeğini değil, hayatını ortaya koyan bir anlayışla yürüyüşlerine devam etmektedirler. Bu fedakarlıklarının karşılığında belki emeklerinin karşılığını alamıyorlar, ancak 75 milyon halkımızın hayır duasını alıyorlar. Bizler başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere nerede bir emekçi varsa emeğinin karşılığını aldığı bir dünyanın hayalini kurmaktayız. Başta Sağlık-Sen Genel Merkezimiz olmak üzere bu amaç için çoluğumuzdan çocuğumuzdan, yaşantımızdan fedakarlık ederek gece gündüz demeden çalışmaktayız. Sendika yönetim kurulumuz, işyeri temsilcilerimiz, delege arkadaşlarımız ve her bir Sağlık-Sen üyesi yüce bir inanmışlık ve adanmışlıkla ulaşılmadık sağlık çalışanı kalmayacak şekilde, daha da ötesi Sağlık-Sen’imize üye olmayan sağlık çalışanı kalmayacak şekilde önce yüreğini ortaya koymuş sonra çok değerli emeğini bu uğurda feda etmiştir, etmektedir ve edecektir.”

Bakan ve başbakanların sağlık kazanımlarını sendikaları aracılığıyla kamuoyuna duyurulduğunu ifade eden Kara, şöyle konuştu:

“GENEL MERKEZİMİZ ÖNCÜLÜĞÜNDE PEK ÇOK KAZANIMI ELDE ETMİŞ BULUNUYORUZ”

“Sendikamız kuruluşundan itibaren; demokratik ve sosyal hukuk devleti anlayışı ile yönetilen bir Türkiye´de, katılımcı bir demokrasinin yerleştiği, daha özgür birey ve sivil toplum örgütlerinin gerçek anlamda var olabildiği, düşünce üretip teklifler sunma hak ve imkânlarının hayata geçirildiği veya bunu sivil ve kamusal alanda yaşama geçirebildiği, gelir dağılımında adaletin sağlandığı, sosyal devlet olmanın gereği her vatandaşın devlet imkânlarından eşit olarak faydalanabildiği, başta çalışma hayatı olmak üzere kadınlara, gençlere ve engellilere yönelik pozitif ayrımcılık uygulamalarının hayata geçirildiği, kadınların sivil toplumda ve yönetim kademelerinde daha fazla temsil hakkına sahip olduğu, kadın-erkek fırsat eşitliğinin gerçek anlamda sağlandığı daha özgür, daha mutlu insanların yaşadığı bir Türkiye´ye ulaşabilmeyi hedeflemiş ve bu uğurda örgütlü bir mücadele vermiştir. Allah´a şükürler olsun ki; gece gündüz, kar-kış demeden 24 saat esasına göre çalışan, istihdam yetersizliği nedeniyle gerektiğinde üst üste nöbetler tutmak zorunda kalan sağlık çalışanlarımız için, genel merkezimiz öncülüğünde pek çok kazanımı elde etmiş bulunmaktayız. Bizzat bakanlar, başbakanlar bizim toplantılarımız aracılığıyla sağlık çalışanlarına ait bir yığın kazanımı kamuoyuna duyurmuşlardır.”

“ÜYE SAYIMIZ BİN İKEN BUGÜN ÜYE SAYIMIZ 2 BİN 800’DÜR”

Kara, üstlerine aldıkları mücadelelerin çoğunu kazandıklarını belirterek, “Bizler ülkemiz iskeletine uymayan kapitalist stratejilerin emek hırsızlığı gömleğine karşı durduğumuz için, antidemokratik örgütlenme modeliyle kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklara ortak olmadığımız için, ihsanları mutlu, toplumu güçlü, devleti adıl ve farklılıkları koruyan bir dayanışma içinde bir Türkiye talep ettiğimiz ve bunun mücadelesini verdiğimiz için hakkı, adaleti, refahı sağlamış güçlü, iddialı bir Türkiye’nin inşası için misyon sendikacılığı yaptığımız için bugün Memur-Sen’imizle, bugün Sağlık-Sen’imizle, Memur-Sen’e bağlı diğer sendikalarımızla güçlüyüz. Gücümüzü besleyen en önemli etkense sahada yer alan sız değerli üyelerimizin halisane niyetleri sınır tanımaz çalışkanlıkları ve insan odaklı anlayışlarıdır. Başka sendikalarda olmayıp bizde olan bu ötekileştirmeme, dönüştürmeme misyonu bizleri daha da büyütecek ve büyütecektir. Zonguldak Sağlık-Sen yönetimi olarak sız değerli üyelerimizle birlikte sağlık-sen sendikacılığını yaymak için çalıştık, emek verdik. Bayrağı teslim aldığımız 2009 yılında üye sayımız bin iken bugün üye sayımız 2 bin 800’dür. İlimizde görev yapan ve haksızlığa uğramış pek çok çalışanın hak arama mücadelesinde gereğinde destek verdik, gerektiğinde ise mücadeleyi tamamen üstümüze aldık ve çoğunu kazandık” dedi.

Zonguldak´ta memur sendikacılığında çığır açtıklarını ifade eden Kara, şöyle konuştu:

“ELDE EDİLEN HAKLAR NE YAZIK Kİ SAĞLIK SEKTÖRÜNDEKİ SORUNLARI BİTİREMEMİŞTİR”

“Basın açıklamaları, mahkeme süreçleri ve diğer hukuki mücadele yollarının tamamıyla biz artık bu şehrin hak arama kitabında adı çokça geçen bir sivil toplum örgütüyüz. Sadece sağlık çalışanlarımızın yanında olmadık: başta Gazze olmak üzere mısır, Suriye ve diğer ezilmiş halklar için de meydanlara indik, seslerine ses kattık. Çalışan in takdir edilmesi gerektiğine inandığımız için Alaplı’nın İsa Fakılı Sağlık Evi’nde çalışan, orayı daha iyi hale getirmek için gönlünü ortaya koyan Mine Alan ebemizi ‘Yılın Ebesi’ seçerken de aynı algıyla hareket ettik, Devrek´in Eğerci Köyü’ne Ramazan kolisi götürürken de aynı hissi taşıdık. Bizler Sağlık-Sen ailesi olarak, tarihi bir birlikteliğin bugün tarihe geçecek örneklerini şu salonda vermekteyiz. Zonguldak’ta sağlık alanında şimdiye kadar Sağlık-Sen yönetiminde görev alan bütün arkadaşlarım bu tarihe geçecek mücadelenin, bu tarihi kardeşliğin önemli örneklerini sergilemişler ve şairin deyimiyle ‘elden ele devredecek meşale’ ateşini harlamak için önemli görevler üstlenmişlerdir. Bu isimlerden özellikle bir tanesi, sadece Zonguldak´ta memur sendikacılığında çığır açmakla kalmamış. Bugün sağlık sektöründeki hizmet niteliğinin kalitesinin artması ve hizmet standartlarının yükselmesinde Sağlık-Sen´in çok büyük emeği ve payı olduğuna inanıyoruz. Sağlık kuruluşlarındaki hizmet kalitesi ve güler yüzlü hizmet anlayışı büyük oranda Sağlık-Sen’li arkadaşlarımızın sağlık literatürüne kazandırdığı bir anlam yekunudur. Elde edilen haklar ne yazık ki sağlık sektöründeki sorunları bitirememiştir. Hem ulusal hem de yerel sıkıntılarla boğuşan çalışanlarımız bir taraftan da insana hizmetin sorumluluğunu yerine getirmeye çalışmaktadır. Bu sorunlardan başlıca olarak değinecek olursak en önde kuşkusuz ki üniversite hastanemizle ilgili sorun gelir.”

“SAĞLIK HİZMETLERİNİN YÜRÜTÜLMESİNDE YEREL İMKANLAR YETERİNCE KULLANILMIYOR”

“Bülent Ecevit Üniversitesi Uygulama Hastanemizde çalışan üç yüze yakın sağlık personelimiz maaşlarını döner sermayeden aldıkları için hastanemize mali külfet oluşturmaktadır. Bu personellerimizin biran önce genel bütçeye aktarılması gereğini bir kez daha ifade ediyoruz ve bunun takipçisi olacağımızın sözünü veriyoruz. Ayrıca yeni çıkan döner sermaye yönetmeliğinin de tüm çalışanlar lehine yeniden gözden geçirilmesini talep ediyoruz. Bilinmesini istediğimiz bir başka husus da bütün gelişmiş dünya ülkelerinde sağlıklı bir yaşamın izlenecek sağlık politikalarıyla doğru orantılı olduğu gerçeğidir. Bu yüzden hem yerel hem de ulusal programlarda tutarlı bir sağlık politikası izlenmesi için azami gayret sarf edilmektedir. Bunun için yerel yönetimler ulusal politikalara destek vermekte; hatta bazen üst düzey sorumluluklar alarak sağlığın sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için bütün imkanlarını seferber etmektedir. Cumhuriyet tarihimizin ilk şehirlerinden olan Zonguldak´ımızda ise sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde yerel imkanların yeterince kullanılmadığını düşünüyoruz. Atatürk Devlet Hastanemizin yapımı sürdürülen binasının o bölgeye adeta yama yapılması, hastaların bir mecburiyet bölgesi olarak o dar alana sıkıştırılmasın geniş en sorunsuz yollar olması gereken hastane yollarımızın dar ve iki araç geçmesini öyle engelleyici vasıfta olması ilimizi yönetenlerin görmemekte ısrar ettikleri hususlardır. Bu dar yollarda sıkışan, sağlık hizmetini vaktinde alamayan vatandaşımız haklı tepkisini muhatabı olarak gördüğü sağlık personeline göstermekte, hatta işi şiddet meyline kadar götürmektedir.”

“BİRLİKTELİĞİMİZ EN BÜYÜK GÜCÜMÜZDÜR”

“İki hafta önce Atatürk Devlet Hastanesi’nde yaşanan darp olayları iddia ediyoruz ki, sağlık imkanlarının tamamen dışında olan yönetimsel imkansızlıklardan kaynaklanmaktadır. Sorunun gerçek muhatabı olan belediyemiz adeta bir izleyici gibi olayı izlemekte, hatta sağlık çalışanlarımıza öngörülen şiddet muamelesinin kendileriyle alakası yokmuş gibi davranmaktadır. Artık bu ilk şehirde, bu iki katlı şehirde şehirciliğin yapılmasını; sağlık şehirleşmesinin biran önce oluşturulmasını, ambulansların sıkışıklıktan dolayı vaktinde hastalarımıza ulaşamadığı durumların ortadan kalkmasını ve sağlığı önceleyen bir yerel yönetim anlayışının hayata geçirilmesini istiyoruz. Sağlık alanında yerel yönetimlerle birlikte inisiyatif alması gereken diğer kurum ve kuruluşların da imkanlarının kısıtlı olmasından dolayı sağlık sektörüne gerekli desteği veremediklerini ne yazık ki ifade etmek zorundayım. Hastalığın tedavisi kadar hastalığa götüren engelleyici tedbirlerin bu noktada önemli olduğunu düşünüyoruz. Sağlık-Sen yönetimi olarak sorunları dillendirmeyen ve inisiyatiften uzak bir anlayış sergilemeyeceğimizi, çalışanlarımız kadar sağlık sektöründen yararlananların da yanında olduğumuzu ve olacağımızı bir kez daha yüksek sesle haykırıyoruz. Yapacak daha çok işimiz var. Yeni hamleler için, yeni başarılar adına bir kez daha emanete talibiz ve desteklerinizi bekliyoruz. Birlikteliğimiz en büyük gücümüzdür. Birbirimize ve davamıza inancımız bizleri yükseltecek olan kanatlarımızdır. Merhum kurucu genel başkanımız Akif İnan´ın tabiriyle biz dünyanın kirinden bizi arıtacak bir sevdayı, bütün varlığımızı katarak mehtaba, çiçeğe ve bulutlara yazıyoruz. Memur-Sen’imiz ve Sağlık-Sen’imiz gelecek kuşakların övgüyle söz edeceği bir sendikacılık yapmaktadır. Bu duygu ve düşüncelerle emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ediyor, saygı ve selamlarımı sunuyorum.”

Sağlık-Sen Genel Başkan Vekili Semih Durmuş da, sendika ve sivil toplum örgütleri temsilcilerine çalışkan ve üretken olmaları konusunda tavsiyelerde bulunarak şöyle konuştu:

DURMUŞ: “SLOGANIMIZ; ÇALIŞANLARIMIZI VE ÜYELERİMİZİ ALDATMAYACAĞIZ”

“Elbette Sağlık-Sen’in dışında da sendikalar olacak, sivil toplum örgütleri olacak. Sivil toplum örgütlerinin olmazsa olmaz temel ilkesi şu olması gerekir; asla üyelerini ve müntesiplerini aldatmamalı. Masada da onlar adına aldatmamalı. Bizim temel sloganımız; çalışanlarımızı ve üyelerimizi aldatmayacağız. Onların adına da masada aldanmayacağız. Onlar mücadele edip birçok konuda sorun çözebilirler, ama bunu yeğlemeyip sadece hırsız sendikacılığı yapıyorlar. Onun için gönüllerde karşılık bulamıyorlar. Ama Türkiye’nin Sağlık-Sen’in dışında da sivil toplum örgütlerine her alanda ihtiyacı var. Devleti düşünen iktidarlar, meselelere devlet gözüyle bakarlar. Sivil toplum örgütleri ise halk nazarıyla meselelere bakarlar. Sivil toplum örgütleri mutlak surette çalışkan ve üretken olmalıdır. Ben onlara da adam gibi sendikacılık yapmalarını tavsiye ediyorum.”

Tek adayla gidilen seçimlerde Yönetim Kurulu şöyle oluştu.

Başkan Mehmet Ali Kara, Başkan Yardımcısı Muharrem Yener, Teşkilatlandırma Sekreteri Esin Nazioğlu, Mali Sekreter Ömer Tok, Basın İletişim Sekreteri Mehmet Nesim Taşkıran, Eğitim Sekreteri Kenan Agas ve üye Ümit Çavuş.

Editör: Pusula Gazetesi