Doğan Kitap&[#]8217;tan çıkan üçlemenin ilk kitabı &[#]8220;Mükellefiyet&[#]8221; (2010), ikincisi ise &[#]8220;Göl Dağı&[#]8221;dır (2012). Mesnevi&[#]8217;yi seslendiren Köse&[#]8217;nin iki adet de şiir albümü bulunuyor.
İlk iki romanı &[#]8220;Mükellefiyet&[#]8221; ve &[#]8220;Göl Dağı&[#]8221; ile Zonguldak madencilerinin kara yazgısını ele alan Metin Köse, üçlemesinin son halkasında 1991´deki Büyük Madenci Yürüyüşü´ne odaklanıyor. Yüz bin madencinin Zonguldak´tan başlayan yürüyüşü Ankara´yı hedeflemiş, "Gemileri yaktık geri dönüş yok" sloganı günlerce dağı taşı ve tüm ülkeyi inletmişti.
Metin Köse, Türkiye tarihinin gördüğü en büyük işçi sınıfı hareketinin gerçeklerini edebiyata kazandırırken, belgeci-roman tarzının parlak bir örneğini ortaya koyuyor. Soma´da yaşanan faciayla bir kez daha çok acı biçimde gündemimize giren madencilerin isyan ve direniş dolu günleri tüm gerçekleriyle &[#]8220;Büyük Yürüyüş&[#]8221;te&[#]8230;
Kitaptan bir bölüm şöyle:
&[#]8220;Yüz bin kişiydiler...
4 Ocak 1991´de, Zonguldak´tan Ankara´ya yürüdüler. İlk adımlarında Çankaya Köşkü tanklarla korumaya alındı...
12 Eylül 1980 askeri rejimi bütün hızıyla devam ederken, Madenciler bir günlük yevmiyeyle bir kilogram kıyma bile alamıyorlardı. Sonunda haklarını alabilmek için ayağa kalktılar. Otobüslerle Ankara&[#]8217;ya gideceklerdi ki, Valilik otobüsleri şehre sokmadı. Madenciler, on bini kadın ve çocuk tam yüz bin kişi, 4 Ocak günü 264 kilometrelik Ankara yolunu yürümek için yola çıktılar. Grizu gibi bir karardı bu. Zonguldak&[#]8217;tan daha ilk adımlarını attıklarında Ankara&[#]8217;da Çankaya köşkü tanklarla korumaya alındı.
Yüz bin kişiydiler&[#]8230;
Önde kadınlar ve çocuklar:
&[#]8216;Ba-ba-mı-zın hak-kı-nı al-ma-ya-gel-dik!&[#]8217;
Yüz bin kişiydiler...
&[#]8216;Yo-lu-muz An-ka-ra, he-de-fi-miz Çan-ka-ya!&[#]8217;
Zonguldak çıkışındaki Sapça Tüneli&[#]8217;nde, Devrek-Mengen arasındaki Dorukhan Tüneli&[#]8217;nde barikatla karşılaştılar. 4-8 Ocak 1991&[#]8217;de soğuğa, polis copuna, Jandarma dipçiğine, tepelerinden bir an bile ayrılmayan helikoptere aldırmadan sloganlarla yürüdüler. Dünyanın gözü, kulağı, Polonya&[#]8217;daki tersane işçilerinden sonra Zonguldak-Ankara yolundaydı. 1955&[#]8217;te jandarmanın üzerlerine ateş açıp ikisini şehit ettiği madenciler, korkmadan yürüyorlardı. Önde, elinde karanfille Şemsi Denizer ve ardında yüz bin madenci ve ailesi...
Yüz bin kişiydiler&[#]8230;
Seslerini bütün dünyaya duyurup haklarını aldılar.
Bir yıl sonra Kozlu&[#]8217;daki grizu faciasında 263&[#]8217;ü şehit oldu.
Yüz bin kişilik madenci konvoyu, Deliahmetoğlu Köyü´nün önünden başlayarak sisin içine girmişti. Şimdi yukarıdan bakıldığında hiç kimse görünmüyordu. Sanki bir dev, yolda, altı kilometre uzunluğundaki yüz bin kişiyi tıpkı Çanakkale´deki gibi yutmuştu. İşçiler görünmese de sloganlar göğe yükseliyordu."
METİN KÖSE KİMDİR?
Zonguldak&[#]8217;ın Devrek ilçesinde 1960 yılında doğdu. İlk, orta, lise Kozlu ilçesinde okudu. Fırat Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü&[#]8217;nü bitirdi. 10 yıl radyo, şiir, sohbet, ekonomi,
