Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız Zonguldak´ıtaki kaçak ocakları örnek gösterdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız Somada meydana gelen ve 301 madencinin şehit olduğu kaza ile ilgili ilginç bir benzetmede bulundu. Benzetmesinde Ankaradan Kayseriye gidecek 30 kişilik grup için kiralanacak otobüs sözleşmesinde yer alacak maddeleri sıralayan Bakan Yıldız, bu maddelere uyulmasına rağmen ´şoför uykusuz´ binmişse kaza yapabildiğini dile getirdi. Bakan, bu örneğe göre, işletmecilikte birçok tarafın olduğunu ve tarafların her biri beraber olduğunda doğru bir işletmecilik elde edilebileceği ifadesini kullandı.
Bakan
Taner Yıldız, Kayseri programı kapsamında Kayseri Ticaret Odasının (Kto)
Meclis toplantısına katıldı. Meclisin açılış konuşmasını yapan Kto Başkanı
Mahmut Hiçyılmaz, yaptıkları çalışmalarla madencilerin yaşadığı sorunları
anlattı. Ardından Bakan Taner Yıldız konuşma yaptı. Programa yarım saat
gecikmeli katılan Bakan Taner Yıldız konuşmasının büyük bölümünü Somadaki
maden ocağında meydana gelen olaya ayırdı.
Somada
meydana gelen olay sonrası hayatlarını kaybeden madenciler için büyük üzüntü
duyduklarını ifade eden Bakan Taner Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şöyle bir benzetme yaparsak çok büyük bir hata yapmış olmayız. Her
birimiz madenciliğe yakın olmayabiliriz. Ama bu işin çok tarafı var derken
şunları kastediyoruz. Biz Kayseriden Ankaraya yaklaşık 30 kişilik bir grubu
götürme kararı alalım. Bizden otobüs kiralıyorlar. Otobüs kiralarken biz
sözleşme imzalıyoruz. Diyoruz ki, bakın Kayseriden Ankaraya gidene kadar iki
tane araç muayene istasyonuna uğrayacaksınız. Yolda sizi 4 defa trafik
polisleri çevirecek, ehliyet ve ruhsatınızı da soracaklar, bunu hazır edin.
Takometre var otobüsünüzde, 120i geçmeyeceksiniz. ´Ama kadranda 180
gösteriyor´ diyor. Biz de 120 geçmeyeceksiniz diyoruz. Bir de alkol kullanmayacaksınız
diyoruz. Bu sözleşmede yer alıyor. Giderken çok alternatifler olabilir. Araç
muayene istasyonuna uğramayabilir. Uğradığında es geçmesini isteyebilir. Araç
muayene istasyonundakiler es geçebilir. Egosuz muayenesinden, lastiklerin ne
kadar canlı olup olmadığına kadar birçok muayeneden geçer. Trafik polislerimiz
çevirir. Ehliyet sorar. Burada da istemediğimiz ilişkiler olabilir. Kaldı ki
çok doğru ilişkilerde olabilir. Otobüs seyrediyor. Yolunda gidiyor. Kontroller
yapılıyor. Kontrolleri yapılmayan da olur. Trafik polislerinin de atladığı
olabilir. Ama muayenelerini yaptık. Buna rağmen hıza da uysun. Alkollü de araç
kullanmasın. Buna rağmen uykusuz binmişse şoför kaza yapabiliyor. Söylemek
istediğim şudur: Bu işin kamu yanı var. Özel sektör işletmeciliği var. Teknik
işletmeciler yanı var. Denetimler, teftişler var. Bunların her biri beraber
olduğunda doğru bir işletmecilik elde edilebiliyor.
´ÖLÇÜM
YAPAN CİHAZLAR VAR, 301 CANIN VEBALİ SADECE KANUNLARLA SINIRLI DEĞİL´
Bakan
Taner Yıldız, maden ocağında ölçüm yapan 48 adet sensörün yani cihazların
bulunduğunu hatırlatarak, Somada hayatını kaybeden 301 madencinin vebalinin
sadece kanunlarla sınırlı olmadığını ifade etti. Bakan Taner Yıldız,
sensörlerle ilgili bilgiler de verdiği konuşmasını otobüs örneği ile devam
ettirerek, şunları anlattı: Burada fabrikaları, işyerleri olan arkadaşlarımız
var. Biraz önce başkanımız kaskı giydiremiyoruz dedi. Giydireceksiniz.
Giydirmediğiniz takdirde işçi kardeşimizin başına tuğla düşse bu sizin
sorumluluğunuzdur. Şimdi örneğimizde şoför takometrede de hız sınırını aşmamış
olabilir. Ama acaba aşar mı diye yazıyorsunuz. Oraya sensörler konulmuş. 48
tane. Biz nasıl ki oda sıcaklığını görmek için kullandığımız cihaz varsa öyle
orada da cihaz var. Eğer bulunduğumuz bu odanın sıcaklığı 35 derecenin üzerine
çıktıysa klimanın çalışması ya da çalışmamışı olacak ve terleyecektik. Buranın
işletmecisine deniyor ki. Bak arkadaş biz bu cihazları koyduk ama kontrol
edebilir. Orada alınan ölçümlerde ister karbonmonoksit, karbondioksit, oksijen
değerleri, metan gazı değerlerini ölçen cihazlardır. Bu cihazların doğru yerde
ölçüp ölçmediğini kontrol etmeliyiz. İşletmecilik bu. Bu kadar tarafları olan
bir konusunun, 301 canımızın vebali sadece kanunlarla sınırlı değildir. Bizim
dünya ve ahiret ölçümüzle de sınırlıdır. Bunun karşısında herhangi bir
yöneticinin ister kamu yada işletmecilerin ve özellikle bizim kayıtsız kalma
ihtimali söz konusu değildir.
´EVİN
MİSAFİR ODASINDAN KÖMÜR OCAĞINA GİRİLİYORDU´
Soma
olayında orada bulunan basın mensuplarına bilgi paylaşımı yaptıklarını
hatırlatan Bakan Taner Yıldız, basın mensuplarının bilmediği konularla ilgili
aktardıkları bilgileri şöyle anlattı: Somadaki arkadaşlarımız bize sordu.
´Siz şu ana kadar ocak kapattınız mı?´ dediler. Bizim o ana kadar 130 tane
kömür ocağı kapattığımızdan bilgisi yoktu. Zonguldak ve bir kısım illerde
oturduğu evin misafir odasından maden ocağına girilen yer vardı. Abartılı ama
yaşandı. Günlük 1 ton kömür çıkartarak ocak işlettiğini söyleyen vardı. 2 ay
önce kaza oldu. Bir işçi kardeşimiz hayatını kaybetti. Hangisi dedim.
Mühürlediğimiz işletme ocak çıktı. Mührü kırmış ve çalışmışlar. Biz teknik
olarak her an 10 bin civarındaki işletmenin başında olamayız. Olamayacakları
için de biz teknik nezaretçiler koyduk.
Bakan
Taner Yıldız, Kayseri Ticaret Odasındaki program sonrasında Kayseri Organize
Sanayi Bölgesi Olağan Genel Kurulu´na katıldı ve burada da sanayicilere hitaben
konuşma yaptı.