KESK&[#]8217;e bağlı Eğitim-Sen Zonguldak Şubesi üyeleri, sendika üyelerine yönelik yıldırma operasyonları yapıldığını belirterek, geçtiğimiz Cumartesi günü Madenci Anıtı önünde oturma eylemi yaptılar, Zonguldak Endüstri Meslek Lisesi&[#]8217;nin isminin &[#]8220;Köksal Toptan&[#]8221; olarak değiştirilecek olmasına da tepki gösterdiler.

Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz, yaptığı açıklamada, &[#]8220;Sayın Köksal Toptan&[#]8217;ı çok seviyorsanız, Başbakan&[#]8217;ın dediği gibi fazladan yapacağınız çocuklara bu ismi verebilirsiniz&[#]8221; dedi.

Yılmaz, Eğitim-Sen ve KESK&[#]8217;e bağlı sendikaların üyelerinin yıllardır sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi sürecinde pek çok kez baskılara, cezalara, soruşturma ve sürgünlere, hatta görevden almalara maruz bırakıldığını belirterek, şunları söyledi:

&[#]8220;SÜRGÜNLER HANGİ HAK VE HUKUKA SIĞMAKTADIR?&[#]8221;

&[#]8220;Eğitim-Sen üye ve yöneticilerine yönelik olarak, sendikamızın mücadele tarihiyle yaşıt hale gelen baskılar, son yıllarda KESK ve bağlı sendikalara yönelik olarak çeşitli tarihlerde başlatılan yıldırma operasyonları, gözaltı ve tutuklamaların ardından daha da şiddetlenmiştir. Bu dönemde özellikle Gezi direnişi sürecinde ülke çapında başlatılan &[#]8216;cadı avı&[#]8217;nın bütün hızıyla sürdürülmesi dikkat çekicidir. AKP&[#]8217;nin ideolojik çizgisinde siyasallaşmış idari makamların disiplin soruşturmaları, verdikleri sürgün ve görevden alma kararları bizler için ne ilktir, ne de son olacak gibi görünmektedir. Son dönemde gerçekleştirilen operasyonlarla gözaltına alınan ya da tutuklanan sendikamız üye ve yöneticileri yürüttükleri kamu göreviyle ilgili hiçbir suçlama yöneltilmediği halde, haklarında disiplin soruşturmaları başlatılmıştır. KESK&[#]8217;e bağlı sendikalar içinde en fazla yargılanan üyesi olan Eğitim-Sen üyeleri hakkında, değişiklilerde eş zamanlı olarak disiplin soruşturması başlatılmış olması dikkat çekicidir. Soruşturma sonucunda bazı illerde &[#]8216;uyarma&[#]8217; veya &[#]8216;kınama&[#]8217; cezaları önerilirken, bazı illerde &[#]8216;kademe ilerlemesinin durdurulması&[#]8217; bazı illerde de &[#]8216;devlet memurluğundan çıkarma&[#]8217; cezası önerilmiştir. Bazı illerde soruşturma sonucunda disiplin cezaları yanında sendika üye ve yöneticilerinin görev yerlerinin de değiştirilmesi, yani sürgün edilmesi önerilmiş ve bazı arkadaşlarımız için sürgün kararları alınmıştır. En temel sendikal faaliyetlerin bile suç sayıldığı, örgütlenme ve ifade özgürlüğünü önemseyen, savaşlar karşısında barışı savunarak demokratik tepkilerini gösteren üye ve yöneticilerimizin son derece keyfi gerekçelerle sürgün edilmesi, görevden alınmak istenmesi hangi &[#]8216;ileri demokrasi&[#]8217; anlayışına, hangi adalete, hangi hukuk sığmaktadır?&[#]8221;

&[#]8220;BAŞARILI OLAMAYACAKLAR&[#]8221;

&[#]8220;Eğitim-Sen üye ve yöneticilerinin hemen her faaliyeti yeni hak ihlalleri ve sürgünlerle sonuçlanmaya başlamış olması dikkat çekicidir. Bu durum, aynı zamanda, AKP hükümetinin önünde diz çökmeyen, ona biat etmeyen KESK ve KESK&[#]8217;e bağlı sendikalara yönelik bir gözdağıdır. Sendikal özgürlükler, demokrasi ve barış mücadelemizi abluka altına alarak bizleri yolumuzdan döndürmek isteyenler, ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar başarılı olamayacaklardır. KESK&[#]8217;e bağlı sendikaların üye ve yöneticilerine karşı uygulanan sürgün ve cezaların son dönemde artmış olması bize göre kesinlikle rastlantı değildir. Geçtiğimiz birkaç yıl içinde ülkenin dört bir yanında emek ve demokrasi güçlerine karşı gerçekleştirilen gözaltı ve tutuklamalar ile hukuksuz bir şekilde idari kararlarla gerçekleştirilen sürgün ve cezalandırmaların nedeni bize göre aynıdır. AKP, her konuda olduğu gibi, demokrasi ve özgürlükler konusunda da sadece kendine demokrat, kendine özgürlükçüdür. Kendisi gibi düşünmeyen, zulme karşı boyun eğmeyen herkes bugün siyasi iktidarın hedefi haline gelmiştir. Böylesine büyük bir abluka ortamında geri adım atmamız, savunduğumuz ilke ve değerlerimizden vazgeçmemiz asla mümkün değildir. Buradan AKP hükümetine, Milli Eğitim Bakanlığı&[#]8217;na ve siyasi iktidarı temsil eden diğer yetkililere sesleniyoruz: Bizler, bugüne kadar olduğu gibi örgütlü mücadelemiz ile bu kuşatmayı kırmaya kararlıyız. Soruşturma, sürgün ve cezalandırmalara karşı bugüne kadar sürdürdüğümüz örgütsel ve hukuksal mücadelemiz bundan sonra da aynı kararlılıkla sürecektir. Bugüne kadar mücadelemizi engellemeyi başaramadığınız gibi, bugünden sonra da başaramayacaksınız.&[#]8221;

&[#]8220;KÖKSAL TOPTAN BU GİRİŞİMİ REDDETMELİDİR&[#]8221;

&[#]8220;Milli Eğitim Bakanlığı&[#]8217;nın orta öğretim kurumlarıyla ilgili yapmış olduğu düzenlemede meslek lisesi olarak bırakılması düşünülen İmam Hatip Liseleri ve Çok Programlı Liselerin durumları ayrı bir tartışma konusuyken, ilimizde dönüşümü yapılmadan isimlerinin değiştirilmesi komisyon kuruluna bağlanan Endüstri Meslek Lisesi&[#]8217;nin durumu tam bir garabet örneğidir. Yağdanlığın son sıkım noktası olan bu durumun sanki ilköğretime katkısı olacakmış gibi dalkavukluk yarışına girenlere önerim; eğer Endüstri Meslek Lisesi&[#]8217;ne adını vermeye kararlaştırdığınız Sayın Köksal Toptan&[#]8217;ı çok seviyorsanız, Başbakan&[#]8217;ın dediği gibi fazladan yapacağınız çocuklara bu ismi verebilirsiniz. Bu durumdan habersiz olduğunu düşündüğümüz Sayın Köksal Toptan&[#]8217;ın bu girişimi reddetmesini, siyasetçi isimlerinin okullara verilmesi konusundaki yanlışlıkların böylece son bulmasını bekliyoruz.&[#]8221;

Gerçekleştirilen basın açıklamasının ardından grup, Madenci Anıtı&[#]8217;nın önüne oturarak eylem yaptı.

Editör: Pusula Gazetesi