Uzun´un söylemlerinin aksine ticaret ve siyaset yaşantısında deneyimli olduğunu belirten Kazancı bağırıp çağırmadan siyaset yapmanın kendisine uygun olmadığını ifade etti. İşte Kazancı´nın yanıtı;


"Kamuoyunda yapılan açıklamalara bakıldığında genelde bu kongreyi Merkez İlçe Teşkilatı ve Merkez İlçe Belediye Başkanlığı üzerinde yoğunlaştığını görmekteyiz. Tabi buda ne kadar aktif rol aldığımızı göstermektedir. Biz seçimlerde elimizden gelenin en iyisini yaptığımıza inanıyoruz. Bu söylemleri muhatap kabul etmiyoruz ve gerçeği yansıttığına inanmıyoruz. Çünkü siz yerel seçimlerde önemli olan teşkilat çalışmalarıyla beraber kamuoyuyla seçmen ile kurduğu ilişkiler ve köprüyü iyi kurmak başarılı veya başarısızlıkta en iyi örnek olmuştur. Biz bunun en iyi örneğini Kilimli Beldesi&[#]8217;nde yaşadık.


Bizimle ve şahsımla ilgili Merkez İlçe Başkanı olarak tecrübesizliğimden bahsediliyor. Tecrübeden kasıtları, geçmiş dönemde siyasetin içerisinde ne kadar olmaksa Merkez İlçe Başkanı olarak tecrübesizliğimden bahsediyorlar. Tecrübeden kasıtları geçmiş siyasetteki oluşumun içinde ne kadar olmaktır. Merkez İlçe Başkanlığı, Geçlik Kolları Başkanlığı, Ak Parti Meclis Üyesi adaylığı, 2006 Ak Parti İl seçimlerinde İl Yönetim Kurulu Üyeliği, devamında İl Seçim Kurulu Başkanlığı, aynı zamanda 22 Temmuz 2007 seçimlerinde Seçim Koordinasyon Kurulu Başkanlığı yapmış bulunmaktayım. Aynı zamanda belediye meclis üyesi olarak devam etmekteydim. Bir dönem Ticaret Odası Meclis Üyeliği yapmış bulunmaktayım.


Hemen hemen 24 yaşımdan bu yana 200-250 eleman çalıştırmaktayım. 2 tane çok ortaklı bir şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütmekteyim. Tecrübe söylendiği zaman tecrübenin ne anlama geldiğini bilmeleri için söylüyorum. Kendileri bizi istemeyip de bizim yerimize ilçe başkanı seçeceği arkadaşlara dönüp bakmalarını ve ondan sonra bizimle ilgili tecrübeli veya tecrübesiz diye yorum yapmalarını istiyorum. Bu söylemler yanlış ve yanıltıcıdır.


Diğer bir şey de sürekli kamuoyunda dile getirdikleri İl Başkanının yetkilerini ilçe başkanıyla paylaşmadığı konusudur. Tabi İl yönetim kurulları ilçe yönetim kurulları ile aynı bölgede siyaset yapmak zorundalar. Ben bunların hiçbirinde art niyet aramıyorum. Çünkü siyaset yaparken herkes siyasete gönül vermiştir, gönül işidir, vaktinizi veriyorsunuz. Bu açıdan birbirinizin alanına ister istemez girmiş oluyorsunuz. Ama başkanımla bizim birbirimize olan münasebetlerimizde yetki veriyor, vermiyor veya alıyor, almıyor gibi konumlar hiçbir zaman olmamıştır. Belki birbirimizle istişare etmeden olan olaylar olmuştur. Ama bunlar hiçbir zaman kamuoyunda partiyi tartışacak konuma gelmez. Biz aramızda otururuz, bölgemizle ilgili sorunları istişare eder çözeriz. Hiçbir zaman teşkilatımızla ilgili aramızda art niyet olmaz. Biz Ak Parti çatısı altında birbirimize gönül bağı ile bağlanmış insanlarız. Tamamen hedefimiz bölgemizde temiz, düzgün bir siyaset yapmak. Bunu bu bölgede etkin hale getirmek istiyoruz. O yüzden bu arkadaşlarımızın şahsımla ilgili veya il başkanım, teşkilatımla ilgili aramızda bir problem varmış gibi göstermeleri de doğru değildir.


Son dönemde Merkez İlçe teşkilatı olarak teşkilat yapımızda değişiklik yaptık. Siyasi İşler Başkanlığına Süleyman Yılmaz´ın yerine Metin Karaduman, Teşkilat Başkanlığımıza Kamil Civan´ın yerine Ali Şükrü Sarı, seçim İşleri Başkanlığımıza Metin Karaduman´ın yerine Ramazan Ergüz, Dış İlişkilerden boşalan arkadaşımızın yerine de Taşkın Bayrak, Ekonomik İşler Başkanlığına Ali Şükrü´nün yerine de Abdül Baki Gökçek arkadaşımızı getirdik.


Benimle ilgili olarak Aytekin Kazancı Merkez Köylerine gitmemiştir, mahalleleri bilmez diye bir söylemde gerçekleşti. Ben 1965 yılında Zonguldak´ta doğdum. O günden bugüne kadar da Zonguldak´ın merkezinde yaşamaktayım. Geçmişte yaptığım siyaset döneminde de bu dönemde de Zonguldak´ın köyleriyle, beldeleriyle, merkez mahalleleriyle sürekli ilişkim olmuştur. Bir kere yaptığım iş ile ilgili de inşaatçı kimliğimle de ilgili olmuştur. Geçmiş dönemde yaptığım siyasette de bu mahallelere gitmişimdir."

Editör: Pusula Gazetesi