Tren kazası sonucunda 10 yaşında 2 bacağı da kesilen Sevim Sarısoy (45), ayrıldığı eşinden olan ilköğretim okulu 2. sınıf öğrencisi 9 yaşındaki oğlu Emre´ye bakıyor. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı´ndan 3 ayda bir 700 YTL yardım alan Sevim Sarısoy, engelliler için bir takside çalışarak kendi ihtiyaçlarını karşılamak istiyor. Hayatta kendilerine sahip çıkacak kimsenin bulunmadığını anlatan Sarısoy, "10 yaşında tren kazası geçirdim ve ağabeyimin kucağından düştüm. İsteyerek bilerek olmamış bir şey
ama o zaman her şeyim bitti. Ayaklarımın diz ortalarından aşağısı yok. Ben bir yaşındayken babam ölmüş. Annemde 1994 senesinde hayatını kaybetti. Ailem yok. Çocuğumun babası ile evlendik. Onunla da büyük problemler yaşadık, ayrıldık" dedi.
Kendisi ile engeline rağmen evlenen ve daha sonra boşandığı eşi A.S. tarafından oğlu Emre´nin kaçırıldığını da ileri süren Sevim Sarısoy, kısa bir süre de olsa evlat acısını tattığını sözlerine ekledi. Oğlunun eski eşi tarafından yurt dışına götürülmeden bulunduğunu belirten Anne Sarısoy, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Boşandıktan sonra, çocuğum kaçırıldı. O an sadece çocuğumu düşündüm. Çocuğuma kavuşmak için bir merdiven vardı. O merdiveni aştım, param yoktu bir taksiciden yardım istedim. Polis Merkezi´ne gittim, bana savcı ve polisler yardım etti. Polisler eski eşimi İstanbul´da yakaladı. Eski eşim çocuğumu yurt dışına getirecekti ve bir daha çocuğumu hiç göremeyecektim."
3 ayda bir aldığı özürlü maaşı ile geçinmeye çalıştığını dile getiren engelli anne Sarısoy, ekonomik yetersizlik nedeniyle soba ve yakacak bulamamaları nedeniyle kış aylarında elektrikli sobayla ısındıklarını ve bununda yüklü miktarda elektrik faturası getirdiğini söyledi. Bin TL´yi aşan elektrik faturası için Zonguldak Valiliği´ne müracaat eden Sarısoy, faturanın ödenmesi talebinin kabul edilmemesi üzerine yardımsever vatandaşların yardımıyla oğlu ile birlikte Ankara´ya kadar gitti. Yetkililerin görüşme
talebine olumsuz yanıt verdiği Sevim Sarısoy, "Annem babamdan kalan bir mal varlığım yok. 3 ayda bir aldığım özürlü maaşım var. Bu parayla evime gelen elektrik faturasını bile ödeyemiyorum. Bacaklarım olmadığı için kışın elektrik sobası yakmak zorundaydım. Karda kışta dışarıda kömür odun alacak halde değilim, zaten param da yok. Bu elektrik faturasıyla uzun zamandır mücadele ediyorum " dedi.

"Oğlum Başbakan olacak"
Ankara´da Başbakan ile görüşemeyince tüm dünyasının karardığını anlatan Anne Sevim Sarısoy, eli boş olarak Zonguldak´a dönmek için tekrar taksiye bindiğinde oğlunun ´Anne ben başbakan olacağım. Tüm özürlüleri karşıma alıp dinleyeceğim´ diyerek kendisini teselli ettiğini ifade etti. Oğlunun büyüyünce başbakan olacağına inandığını vurgulayan Sarısoy, kendisini taksiye mahkum etmeyecek bir engelli aracının olmasını da çok istediğini sözlerine ekledi. Devlete ve hayırseverlere yardım çağrısında bulunan
Sarısoy "Oğlumun okuluna, yada başka bir yere gideceğim zaman sorunlar yaşıyorum. Anneler Günü hediyesi olarak engelli arabası isterdim. 3 ayda aldığım maaşımın yarısını taksiye veriyorum. Artık dışarı çıkıp dolaşmak, çocuğumu parka getirmek istiyorum. Bunları yapabilmek için de bir iş istiyorum. Engelli aracı olduğu zaman işime giderim, çalışırım. O zaman engelli maaşımı bile almam" diye konuştu. 4 duvar arasında sıkışan ve her işini elleriyle yapan engelli anne, kalan zamanını derslerine yardım ettiği
oğluyla geçiriyor. Hayırsever bir komutanın hediye ettiği bilgisayar ile hayata bağlanan Emre ise "Büyüyünce Başbakan olacağım. Bütün engellilerle görüşeceğim" dedi.
Engelli anne ve oğlu 2 odalı prefabrik evlerinin penceresinden, kendilerine yardım elini uzatacak hayırsever vatandaşların yolunu gözlüyor.
Editör: Pusula Gazetesi