Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları (Erdemir) T.A.Ş., &[#]8220;Çalışan Gazeteciler Günü&[#]8221; dolayısıyla Zonguldak Merkez, Ereğli ve Alaplı&[#]8217;dan yaklaşık 40 gazeteciyi Ankara gezisine götürdü. Erdemir Kurumsal İletişim ve Sosyal Hizmetler Müdürü Gülşin Yöney ve Erdemir Kurumsal İletişim ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü çalışanlarından Cevat Bozkurt ve Haydar Özsu&[#]8217;nun refakat ettiği gazeteciler, Cumartesi günü sabah saat 06.00&[#]8217;da Ereğli&[#]8217;den Ankara&[#]8217;ya hareket ettiler. Berceste Tesisleri&[#]8217;ndeki kahvaltının ardından ilk gezi, Anıtkabir ile Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi&[#]8217;ne gerçekleştirildi.
ANITKABİR&[#]8217;DE KAHRAMANLIK DESTANI&[#]8230;
Gezinin rehberliğini yapan Ahmet Baştabak&[#]8217;ın anlatımıyla Anıtkabir ile Kurtuluş Savaşı Müzesi&[#]8217;ni gezen gazeteciler, olağanüstü atmosfer karşısında duygulandılar. Rehber Ahmet Baştabak, yaptığı açıklamada, &[#]8220;Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi dört bölümden oluşur: Birinci bölümde, Atatürk´ün özel eşyaları; ikinci bölümde Çanakkale Kara ve Deniz Savaşları panoraması; üçüncü bölümde Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz panoraması; dördüncü bölümde Atatürk devrimlerinin fotoğraf ve açıklamalarla tanıtıldığı, rölyeflerle zenginleştirilmiş tonozlu koridor bulunuyor. Birinci bölümde ilgi çeken bazı parçalar, Atatürk´ün balmumundan heykeli ve köpeği Foks´un doldurularak saklanan bedenidir. İkinci ve üçüncü bölümlerdeki panoramalar, Çanakkale Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yıllarında yaşanan olayları dönemin resimlerinden yararlanarak canlandırır. Panoramaların önünde maketlerle bir savaş alanı düzenleniş ve üç boyutlu bir etki sağlanmıştır. Çanakkale Savaşı panoraması önünde bu savaşta kullanılmış olan mermiler, silahlar, toplar, yanmış tekerlekler, kağnılar sergilenmektedir. Senaryosunu Turgut Özakman´ın yazdığı 40 metre uzunluğundaki panoramaları izlerken ziyaretçiye Muammer Sun´ın bestelediği müzikler, top sesleri, gemi düdükleri, kılıç şakırtıları, at nalları, &[#]8216;Allah Allah&[#]8217; nidaları gibi savaş efektleri dinletilir. İkinci ve üçüncü bölümün ortasında Kurtuluş Savaşı´na katılan komutanların portreleri ve Kurtuluş Savaşı´nı gösteren büyük boy tablolar sergilenmektedir. Bu çalışmalar, Moskova´daki bir stüdyoda Rus sanatçılar tarafından gerçekleştirilmiştir. Dördüncü bölüm, panorama bölümünü çevreleyen koridordaki 18 tonozda yer alan tematik sergi alanlarından oluşur. Tonoz müzesinde Mustafa Kemal´in Samsun´a çıkışından ölümüne kadar yaşanan olaylar 3 bin kadar fotoğrafla anlatılır. Her tonozda bir devrim anlatılmaktadır. Tonoz müzelerinin bulunduğu galeri boyunca Kara Fatma´dan Şahin Bey´e kadar asker ve sivil 20 kahramanın büstü ve özgeçmişi sergilenir. Müzenin dördüncü bölümünün yer aldığı alan, Atatürk mozolesinin bulunduğu Şeref Salonu´nu ayakta tutan sütunlu salon ile Anıtkabir´in temel duvarları arasında kalan bölümdür. Tonozlu odacıklar Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanlarının defnedilmesi amacıyla hazırlanmış, ancak kullanılmayarak ve müzeye dahil edilmiştir. Müzenin çıkışında Atatürk´ün doğduğu evin, ilk meclis binasının, Kara Harp Okulu´nun maketleri, Turan Erol´un Çanakkale Savaşları´ndan bir kesiti anlatan büyük tablosu ve çeşitli Atatürk fotoğrafları yer alır&[#]8221; dedi.
ULUCANLAR&[#]8217;DA HÜZÜN&[#]8230;
Anıtkabir gezisin ardından Kukla Kebap&[#]8217;ta, kukla oyunu eşliğinde öğle yemeklerini yiyen gazetecilerin ikinci adresi ise, müzeye dönüştürülen Ulucanlar Cezaevi oldu. Cezaevi gezilirken balmumundan yapılan mahkum maketleri ile o günlerdeki acıyı hatırlatan insan çığlıkları, gazetecilerin tüylerini diken diken etti. Ulucanlar Cezaevi Müzesi rehberleri, cezaevi hakkında şunları söylediler:
&[#]8220;İlk adı Cebeci Tevfikhanesi olan hapishane, 1925 yılında inşa edilip açılmasından bir yıl sonra infazların gerçekleştiği bir mekan oldu. 2006 yılına kadar tam 81 yıl boyunca insanların içinde hapis edildiği, infaz edildiği, ana-babaların kapısında günlerce haber beklediği soğuk ve karanlık bir hapishane oldu aslında Ulucanlar Cezaevi&[#]8230; Açık kaldığı 81 yıl boyunca 18 infaz gerçekleştirildi Ulucanlar Cezaevi&[#]8217;nde&[#]8230; Fethi Gürcan, Talat Aydemir, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Necdet Adalı, Mustafa Pehlivanoğlu, Erdal Eren, Fikri Arıkan, Ali Bülent Orkan bunlardan bazıları&[#]8230; Düşündükleri, söyledikleri ve yazdıkları farklı olsa da, kaderleri onları Ulucanlar&[#]8217;da buluşturdu&[#]8230; Çok gazeteci girdi kapısından, çok şair&[#]8230; Birçok yazarın, politikacının, hatta sinemacının yolu geçti Ulucanlar&[#]8217;dan. Şairler hiç eksik olmadı&[#]8230; Necip Fazıl Kısakürek de girdi, Nazım Hikmet de, Ahmet Arif de kaldı burada, Hasan Hüseyin Kormazgil de&[#]8230; Siyasi suçluların yolu da Ulucanlar Cezaevi&[#]8217;nden geçti. Bülent Ecevit, Muhsin Yazıcıoğlu, Osman Yüksel Serdengeçti, Talat Aydemir, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Mustafa Pehlivanoğlu, Fikri Arıkan, Ali Bülent Orkan, Muharrem Şemsek bunlardan bazıları&[#]8230; Açık kaldığı 81 yıl boyunca adı infazlarla, işkenceyle, acıyla anılan Ulucanlar Cezaevi, tüm bu gerçekleri ile bugün bambaşka bir görev üstleniyor. 2006 yılında kapatılan ve 2009 yılında restore edilmek üzere Altındağ Belediyesi&[#]8217;ne devredilen Ulucanlar Cezaevi, 15 Haziran 2011 tarihinde bambaşka bir kimlikle yeniden kapılarını açtı. Ulucanlar Cezaevi, Altındağ Belediyesi tarafından müze ve kültür sanat merkezine dönüştürüldü. Türkiye&[#]8217;de bir ilki gerçekleştiren Altındağ Belediyesi, cezaevinin yıkılmasına izin vermeyerek, Ankara&[#]8217;ya önemli bir eser kazandırdı. Ulucanlar Cezaevi, yok saymak için değil, ders çıkarmak için, unutturmak için değil tekrar umut edebilmek için kapılarını açtı ziyaretçilerine&[#]8230;&[#]8221;
ARI DA CEZAEVİ GÜNLERİNİ ANDI
CHP Zonguldak Belediye Başkan Aday Adayı ve Zonguldak Belediyesi&[#]8217;nin CHP&[#]8217;li Meclis Üyesi Bahaddin Arı da, siyasi bir suçtan 2001 tarihinde girdiği cezaevindeki acı günleri gözlerinin önünden geçti. 3 ay tutuklu kaldığı 9&[#]8217;uncu Koğuş&[#]8217;un kapısından içeriye hüzünlü gözlerle bakan Arı, kaldığı süre içerisinde çok kötü günlerinin geçtiğini söyledi
Gazeteciler, daha sonra Türkiye Cumhuriyeti&[#]8217;nin temelinin atıldığı 1&[#]8217;inci Meclis ile devrimlerin yapıldığı 2&[#]8217;nci Meclis&[#]8217;i gezdiler. Çengelhan&[#]8217;daki Rahmi M. Koç Müzesi&[#]8217;ni de gezen gazeteciler, akşam yemeğini Ankara Kalesi&[#]8217;ndeki Zenger Paşa Konağı Restoran&[#]8217;da fazıl eşliğinde yediler.
YÖNEY: &[#]8220;İŞ RUTİNİ DIŞINDA GÜZEL PAYLAŞIMLARLA BİR GÜN GEÇİRDİK&[#]8221;
Erdemir Kurumsal İletişim ve Sosyal Hizmetler Müdürü Gülşin Yöney, gezinin ardından yaptığı açıklamada, &[#]8220;10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Alaplı, Ereğli ve Zonguldak&[#]8217;taki basın mensubu arkadaşlarımızla bir arada Ankara&[#]8217;ya bir gezi düzenledik. Ankara&[#]8217;nın tarihi yerlerini, müzelerini birlikte gezdik. İş rutini dışında güzel paylaşımlarla bir gün geçirdik. Umarım hepinizin anılarında iyi yer bulacak bir gün olmuştur. Hepinizin yüzündeki memnun ifadelerden dolayı da çok doğru bir şey yaptığımızı düşünüyorum. Katılımınız için hepinize teşekkür ediyorum&[#]8221; dedi.

Editör: Pusula Gazetesi