Kamuoyunda “Tam Gün Yasası” olarak bilinen “Sağlık Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Tasarı”nın Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu´ndaki görüşmeleri tamamlandı.

Tasarının 42’nci maddesi üzerinde AK Parti, CHP ve MHP tarafından verilen ortak önerge kabul edildi. Kabul edilen önergeyle, tıp eğitimi için yurt dışından temin edilecek kadavra ya da kadavra parçasının, soykırım ve insanlığa karşı işlenmiş suçlar yoluyla ölen kişilerin kadavrası olmaması şartı getirildi. Önerge, kadavra temininin insan hakları ihlallerine çanak tutacak şekilde olmaması gerekçesiyle verildi.

Daha sonra Sağlık Komisyon Raporu´nun 41’inci maddesinde "tarafından" ibaresinden sonra gelmek üzere organ nakli konusunda hasta yakınlarının güvenini sağlamak amacıyla "ülkemizdeki en gelişmiş teknolojilerden faydalanarak" ibaresinin eklenmesi teklifinde bulunan CHP´li vekillerin önergesi verildi.

“ÜLKEMİZDE ORGAN NAKLİ HEPİMİZİN GURUR DUYACAĞI BİR SEVİYEYE GELDİ”

Önergeyi açıklamak üzere kürsüye gelen Profesör Doktor Mehmet Haberal, organ nakli konusunda verdiği mücadeleleri hatırlattı, Türkiye´nin geldiği noktaya dikkati çekti.

Haberal, "Ülkemizde organ transplantasyonu artık hepimizin gurur duyacağı bir seviyeye gelmiştir. Sağlık Bakanlığı 2238 sayılı yasa ve 2594 sayılı yasada bazı değişiklikler yapmaya çalıştığını görüyorum. Önce şu soruya cevap vermek lazım. Eğer Türkiye Cumhuriyeti Devleti organ noktasında organ transplantasyonun o noktaya geldiyse nasıl geldi? Şüphesiz bu yasalarla geldi. O zaman neden değişiklik öneriyoruz? Maalesef ülkemizde çıkarılmış 2238 ve 2594 sayılı yasalara rağmen hala canlıdan transplantasyon yüzde 75 civarında, ölen vatandaşlarımızdan alınan organların durumu ise yüzde 25 civarında. Peki, bu neden böyle? Önemli olan hasta yakınlarının güvenini sağlamak" dedi.

Haberal, organ naklinin yaygınlaşması için yapılması gereken çalışmalar hakkında da şunları söyledi:

“ÖNEMLİ OLAN İNSANLARIMIZIN GÜVENİNİ KAZANMAK”

"Ama maalesef burada vatandaşlarımızın gerçekten bize olan güvenin sarsılması ya da güvenmemesi sonucu bu ölen vatandaşlarımızın organlarından yeteri kadar yararlanamıyoruz. Birçok insan sağlam organıyla yaşamını kaybederken, birçok insanımız da bu organlara ihtiyaç duyarak hayatını kaybetmektedir. Dolayısıyla biz, eğer insanlarımıza, hasta sahiplerine ‘biz tıbbın bütün imkanları uygulandı ama buna rağmen kurtaramadık’ güvenini verirsek, inanıyorum ki, ülkemizde bulunan bir çok kronik organ hastası yeniden bu ölen vatandaşlarımızın organlarından faydalanmak suretiyle yeniden yaşam kazanacaktır. Burada önemle üzerinde durulan ve adeta bir mazeret gibi gösterilen 2238 sayılı yasanın 11’inci maddesinde bir hastaya beyin ölümü teşhisi koymak için 4 hekim önermiştik. 1979´da bu tartışılırken, milletvekilleri ve senatörlerin çok önemli gayretleri olmuştu, ama benim için en zor olan tarafı onları inandırmak, onları gerçekten ‘bir beyin ölümü teşhisine nasıl getirilir?’e getirmekti. Onun için Avrupa´dan, Amerika´dan ölen insanların organlarını getirmiş, onlara göstermiştim. Dolayısıyla eğer bir hastanede gerçekten bu hekimler yoksa, bir kardiyolog, bir beyin cerrahı, bir nörolog, bir anesteziloji uzmanı yoksa beyin ölümü teşhisi koyamayız. Özetle, biz hastalarımıza ve hasta sahiplerine kendilerine tıbbın bütün imkanlarını uyguladığımızı göstermek zorundayız. Onları inandırmak zorundayız. Eğer bunu yaparsak, inanıyorum ki, birçok kronik organ hastası sağlam organlarıyla yaşamını kaybeden hastalarımız için yeniden yaşam kaynağı olacaktır. Onun için burada yasayı değiştirmek, ya da yasaya ilave edip doktorun sayısını azaltmak önemli değil. Önemli olan insanlarımızın güvenini kazanmaktır."

Prof. Dr. Haberal´ın konuşmasının ardından oylanan değişiklik önergesine, iktidar vekilleri destek vermedi.

“TAM GÜN” YASALAŞTI

Sağlık çalışanlarını yakından ilgilendiren “Tam Gün Yasa Tasarısı”, TBMM Genel Kurulu´ndaki görüşmelerin ardından kabul edilerek yasalaştı. Yeni yasa ile profesör ve doçentler, mesai dışında özel hastane ve vakıf üniversitesi hastanelerinde çalışabilecek.

Yasayla, sağlık çalışanlarına ödenen nöbet ücretleri ile yoğun bakım, acil servis ve 112 acil sağlık hizmetlerinde tutulan nöbetler için ödenen ücretler yüzde oranında artırıldı.

Organ ve doku alınması, taşınması, saklanması, aşılanması ve nakli ile yurtdışından temin edilmesi, Sağlık Bakanlığı´nca yetkilendirilmiş gerekli uzman personel ve donanıma sahip kurumlarca yapılacak. Tıbbi olarak beyin ölümüne konunun uzmanı iki hekim tarafından, kanıta dayalı, tıp kurallarına uygun olarak oybirliği ile karar verilecek. Yeni yasaya göre, GATA´da da sözleşmeli profesör ve doçent çalıştırılabilecek. Yasa, sünnetin yalnızca hekimler tarafından yapılabilmesine olanak veriyor. Ancak, bu düzenlemenin yayımı tarihinde sünnetçilik yapanlar, 31 Aralık 2014 tarihine kadar faaliyetlerini sürdürebilecek.

HABERAL, KONUKLARINI AĞIRLADI

Kızılcahamam Belediye Başkanı Coşkun Ünal, Belediye Başkan Yardımcısı Cevat Yüce ve Belediye Meclis üyelerinden oluşan bir heyet, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal´a “hayırlı olsun” ziyaretinde bulundu.

Kızılcahamam eski Belediye Başkanı Yaşar Yıldırım´ın da katıldığı ve Haberal´ın Başkent Üniversitesi´nde bulanan makamında gerçekleşen ziyarette, Belediye Başkanı Coşkun Ünal, Kızılcahamam´a bugüne kadar yaptıkları yatırımlardan dolayı teşekkür ederken, bundan sonraki dönemde de her zaman yatırımlarını beklediğini dile getirdi.

Milletvekili Mehmet Haberal ise, Kızılcahamam´a geldiğinde değişimi ve yenilikleri gördüğünü ve çok beğendiğini dile getirdi. Haberal, bundan sonraki dönemde de Kızılcahamam´da yatırımlarının devam edeceğini söyledi.
Editör: Pusula Gazetesi