Genel Kurulda konuşan Şube Başkanı Erol Şeref: Bölücü nifaklara karşı daha duyarlı olmalıyız
Türk Ocakları Zonguldak Şube Başkanı Erol Şeref, genel kurulda yaptığı konuşmada, Üzülerek şahit oluyoruz ki, devletimizi yönetme mevkiinde ve sorumluluğunda olanlar, bilerek veya bilmeyerek düşünce ve oyunlara hizmet etme yönünde adımlar atmaktadırlar. Bizlere düşen görev, ülkemizde ve bölgemizdeki gelişmeleri iyi takip edip, bölücü nifaklara karşı daha duyarlı ve müteyakkız olmalıyız dedi.
15 Aralik 2013 21:36:53
14üncü Olağan Genel Kurulda konuşan Şube Başkanı Erol Şeref: Bölücü nifaklara karşı daha duyarlı olmalıyız
Türk
Ocakları Zonguldak Şubesinin 14üncü Olağan Genel Kurulu, dün GMİS Şemsi
Denizer Salonunda gerçekleştirildi. Tek listeyle gidilen genel kurulda, Erol
Şeref yeniden başkan seçildi.
Genel
Kurula; Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, Baro Başkanı İbrahim Kerem
Ertem, CHP İl Başkanı Halil Furat, MHP İl Başkanı Hamdi Ayan, CHP Merkez İlçe
Başkanı Ahmet Şehit, MHP Zonguldak Belediye Başkan Adayı Gürkan Gülay, Saadet Partisi
Merkez İlçe Başkanı Yusuf Çetin, Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Osman Köksal
Bahar, Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Kadir Bacıoğlu, çok sayıda siyasi
partiler ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.
Saygı
duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından genel kurulda Divan Kurulu
heyeti oluşturuldu. Divan Başkanlığını yapan Av. Celal Yetimoğlu, kongrenin
Zonguldaka hayırlı olmasını diledi.
ŞEREF: BARIŞ VE
HUZUR KELİMELERİNİN ARKASINA SIĞINILARAK TÜRK KİMLİĞİ PARÇALANMAYA ÇALIŞILIYOR
Açılış
konuşması yapan Türk Ocakları Şube Başkanı Erol Şeref, ülkede ve bölgede
yaşananlardan dolayı gelecekle ilgili endişeleri olduğunu ifade ederek şöyle
konuştu:
İçinde
yaşadığımız coğrafya, küresel egemen güçlere fazla gelmektedir. Dün Türkiye'nin
büyüklüğüne ihtiyaç duyan bu egemen güçler, bugün Sevr projelerinin benzeri
projeleri kan ve gözyaşlarına aldırış etmeden uygulamakta ve dünya bu insanlık
dramına sessiz kalmaktadır. Osmanlı Devleti'ni 19uncu asrın sonlarında
Müslüman olmayan azınlıklar üzerinden zayıflatarak yıkanlar, bugün aynı
yöntemle, fakat bu sefer Müslüman azınlıklar oluşturarak ülkemizi parçalamak
istemektedirler. Üzülerek şahit oluyoruz ki, devletimizi yönetme mevkiinde ve
sorumluluğunda olanlar bilerek veya bilmeyerek bu düşünce ve oyunlara hizmet
etme yönünde adımlar atmaktadırlar. Her fırsatta Türkiye'nin bir mozaik
olduğunu söyleyenler, Türklüğün de bir etnik grup olduğunu ifade edip, otuz altı
etnik grubunun varlığından bahsetmektedirler. Hele yetkili ve etkili ağızların
demokratikleşeceğiz diye, Türklüğü ve Milliyetçiliği ayaklar altına alması
ülkemizin geleceğini dinamitlemektedir. Ülkemizin demokratikleşmesi kültür ve
kimliğine sahip çıkarak bir dünya gücü haline gelmesi öncelikle milliyetçi
düşünceyi benimseyenleri sevindirir ve memnun eder. Zira Milliyetçilik doğası
gereği zaten demokrattır. Milletimiz, barış ve huzur kelimelerinin arkasına
sığınılarak Türk kimliğinin parçalanmasına ses çıkarmaması yönünde psikolojik
etki altına alınmaya çalışılmaktadır. Türk lafının ve Türk Vatandaşlığı
maddesinin anayasadan çıkarılmaya çalışılması, Türk'üm diye başlayıp, Ne
Mutlu Türküm Diyene ile biten andımızın kaldırılması, devlet nişanlarından
TC ibaresinin silinmesi, Ne Mutlu Türküm Diyene yazılı üst geçit
tabelalarının sökülmesi bu topraklarda Türklüğü tasfiye etmek isteyip
amaçlarına ulaşamayan Türk düşmanlarının ekmeğine yağ sürmekte ve haçlı zihniyetinde
olanları sevindirmektedir.
BÖLÜCÜ
NİFAKLARA KARŞI DAHA DUYARLI VE MÜTEYAKKIZ OLMALIYIZ
Bizlere
düşen görev, ülkemizde ve bölgemizdeki gelişmeleri iyi takip edip, bölücü
nifaklara karşı daha duyarlı ve müteyakkız olmalıyız. Milletimizin her ferdini
hiçbir ayırım yapmadan, etnik kökenine ve mezhebine bakmadan kucaklayan, Millet
ve Milliyet anlayışımızı sürekli gündemde tutmalıyız. Terör örgütüyle ve Türk
düşmanlarıyla pazarlık görüntüleri altında yürütülen çözüm süreci, kısa sürede
anaların ağlamadığı bir ortam yaratsa da ileride telafisi mümkün olmayacak
ayrılıkçılık psikolojisinin yükselmesine sebep olacağı göz ardı edilmemelidir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet payidar olması için, aziz şehitlerimizin
mübarek kanlarıyla yoğrulmuş vatanımızın Türk kalması için, ecdadımızın bizlere
yüklediği kutsal emanetleri koruma ve savunma görevini yine onlardan aldığımız
güç ve kudretle yerine getirmeye devam edeceğiz. Tonyukuk, tarihin
derinliklerinden bir vasiyet nidasıyla bakın bizlere nasıl sesleniyor: Ey koca
ve yüce Türk; devşirmeler seni devşirmeden, sen aklını devşir. Bu seslenişi
hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım. Attığımız her adımda bu sesleniş bize
rehber olmalıdır. Ocağımızın olağan 14üncü Kongresi vesilesiyle Türk
devletine, Türk vatanına ve Türk Milleti'ne hizmet etmiş, çilesini çekmiş,
rahmeti rahmana kavuşmuş Türk büyüklerini, aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve
şükranla anıyorum. Mekânları cennet, ruhları şad olsun. Kongremize katılarak
bizleri şereflendirdiğiniz için sizlere tekrar kalbi teşekkür ediyor, saygılar
sunuyorum. Sözlerimi milli mücadelemizin önderi ve milli devletimizin kurucusu
gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün veciz sözleriyle bitirmek istiyorum. Bu memleket
tarihte Türk'tü, şimdi de Türk'tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır.
ERTEM:
ATALARIMIZIN AYAK İZLERİNİN GEÇTİĞİ HER YERDE İNSANLAR DİLLERİNİ, KÜLTÜRLERİNİ
BİZLERDEN ÇOK DAHA İYİ YAŞIYOR
Protokol
konuşmalarında söz alan Baro Başkanı Ertem, genel kurulda bulunmaktan büyük
mutluluk duyduğunu ifade ederek, Türkler, dünya sahnesine çıktığından bugüne
kadar gittikleri ve yaşadıkları her yerde konuştukları bütün insanlara değer
verdiler. Biz bu değerimizi insanların günlük hayatını rahat yaşamaları,
inançlarını, dillerini rahat konuşmaları için seferber ettik. Atalarımızın ayak
izlerinin geçtiği her yerdeki insanlar dillerini, kültürlerini bizlerden çok
daha iyi yaşıyorlar. O halde diğerini düşünmek, diğerini korumak, değerine
sahip çıkmak demokrasinin temel taşı ise biz tarih sahnesinde en büyük
demokratız dedi.
AKDEMİR: ETNİK
GURUPLARLA YÜZYILLARDAN BERİ BARIŞIK YAŞAMAYI ÖĞRENDİK
Zonguldak
Belediye Başkanı Akdemir ise, konuşmasında, Atatürk Misak-ı Milli sınırlarını
çizerken hiçbir etnik grubu ayırmadan çizmiştir. Hiçbir komşu ülkenin bir
karış toprağında bile gözümüz asla olamaz demiştir. Her zaman söylüyorum,
Yurtta sulh, cihanda sulh sözü de çok önemlidir. Bizler Misak-ı Milli
sınırları içerisinde el ele yaşamayı, birlik olmayı etnik guruplarla
yüzyıllardan beri barışık yaşamayı öğrendik diye konuştu.
Konuşmaların
ardından faaliyet ve bütçe raporları okunarak oy birliğiyle onaylandı. Türk
Ocağı Zonguldak Şubesinin yeni Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu: Erol
Şeref, Hasan Yıldırım, Bilgison Yılmaz, Kemal Memiş, Dursun Kızılkaya, Aykut
Boran, Aydın Çevik.
Denetleme
Kurulu ise, şu isimlerden oluştu: Ramazan Yıldız, Hitit Güleç, Ergün Gedik.
Haber : Öznur Güneş
ETİKETLER : Yazdır