Kimsenin demokratik hakkını kimse engelleyemez. Genel Merkez gelip bana ´Sen başarısızsın, şusun, busun´ diye benim demokratik hakkımı elimden asla alamaz. Ben mevcut yapının içinde il başkanıyım.



Celil Uzun ile bu saatten sonra aynı gurup içerisinde gidemeyiz. Çünkü ben onurlu ve gururlu bir insanım. Ben bu partilerde Belediye Başkanlığı, Milletvekilliği ihtirasıyla hareket eden bir insan değilim.



Yönetimdeki arkadaşlarımız ´Başkanım seninle devam etmek istemiyoruz´ derlerse haddimizi biliriz. Geçmişte siyaset yapmış ve son kullanma tarihi geçmiş insanlar bu siyasetin içine tekrar girerse bunlar milleti zehirlerler.



Ak Parti Zonguldak İl Başkanı Hamdi Uçar, partisinin eski İl Başkanı Celil Uzun ve eski Belediye Başkanı Secaattin Gonca´nın kendisi hakkındaki eleştirilerine yanıt verdi.


Hamdi Uçar, Haber Müdürümüz İlknur Yılmaz´ın sorularına içtenlikle yanıt verdi:


> Zonguldak eski Belediye Başkanı Secaattin Gonca´nın yerel seçimler sürecinde en büyük destekçisi siz oldunuz. Ama Secaattin Gonca ´İl Kongresi´nde Celil Uzun´un yanındayım´ şeklinde açıklamalarda bulundu. Bununla ilgili ne diyeceksiniz?


Secaattin Gonca Celil Uzun ile birlikte hareket edebilirler. Bu demokratik haklarıdır. Kimseyi baskı altında tutamayız. Celil Uzun´la olmayı tercih etmiş onunla devam ediyor. Bir başka arkadaşımız da bizimle olmayı tercih ediyor ve bizimle devam ediyor. Kaldı ki Secaattin Bey´in bu açıklamaları da gösteriyor ki, bize karşı, teşkilatlarımıza karşı geçmişte olan mesafesini göstermiş oluyor. Bu mesafe de kendisinden kaynaklanıyor. Demek ki Secaattin Bey hala bizi İl Başkanı olarak hazmedememiş, kabul edememiş. Bu açıklamaları da bunu gösteriyor. Oysa kabul edebilseydi, bu mesafeyi bırakmasaydı bugün bunları söylemezdi. ´Ben onunla beraberim, onunla beraber hareket ediyorum´ demezdi. Mesafe koydu diye biz Secaattin´in yanında olmadık diye bir ifade kesinlikle çıkmamalı. Ben her zaman bir dönem belediye başkanlığı yapıp da bir ikinci dönem aday olan insan teşkilatlar getirdi, götürdü, teşkilatlar arkamda durmadı demesinin bir anlamı yok. Önce bir kendisine bakacak ve kendini sorgulayacak. Eğer siz 5 yıl belediye başkanlığı yaptıktan sonra halkın karşısına çıkıp da; teşkilatlar şunu etmedi, bunu etmedi derseniz buna kargalar bile güler. Secaattin Bey ile ilgili yerel seçim sürecinde halktan gelen bir takım tepkileri bile teşkilatlar sırtlamıştır. Teşkilatımız her zaman ´hayır Secaattin Başkan çok dürüst ilkeli bir insandır´ demiştir. Secaattin Beyin halkla olan sıkıntılarını teşkilatlarımız üstlenmiştir, örtbas etmiştir. Secaattin Bey´in seçimi teşkilatlara sürtüştürmeye hakkı yok. Secaattin Bey önce kendine baksın. Kendini iyice sorgulayıp, yargılasın. Ben Secaattin Bey´in yanında olsam her açıklamam da; Bütün teşkilatlarıma teşekkür ederim. Bugün biz varız, yarın başka arkadaşlarımız olur. Teşekkür edip, kenarda oturmasını da bilirim.


> Bugüne kadar yaptığınız her açıklamada da Secaattin Gonca´nın başarısından ve Zonguldak´a kazandırdıklarından bahsettiniz. Sizce Secaattin Gonca Zonguldak´a yeterli hizmet verebildi mi?


Secaattin Gonca, Ak Partili Belediye Başkanlarından bekleneni verdi mi vermedi mi ona bakmak lazım. Halk Ak Parti´nin 2002 yılından sonra ki Türkiye´deki değişim ve dönüşüm hareketini sağlayabiliyor mu?


Halkın beklentisi oldukça yüksek ve kendisi buna cevap verebiliyor mu? Eğer o pencereden bakarsanız seçimi kaybettiğine göre bekleneni verememiş. İki önemli nokta var. Bunlardan biri hizmetlerinizle halka kendinizi sevdireceksiniz. Diğeri de halkın gönlüne gireceksiniz. Secaattin Bey bu anlamda demek ki tabana inememiş. Sayın Başbakanımız her defasında söylüyor, halka inin, halkı kucaklayın ve onların gönlüne girin diyor. İşte bunları yapabilseydi belki bu sıkıntılar olmayacaktı. Biz bu açığı kapatmaya çalıştık. Kısacası ben iktidar partisinin il başkanıyım. Konuşmalarımda özen göstermeye çalışıyorum. Kırıp dökmemeye, birlik beraberlik mesajları vermeye çalışıyorum. Ama görüyorum ki bizi mütevazi, ağırbaşlı, agresif bir yapısı yok diye yer yutar diye istedikleri gibi konuşuyorlar. Suçlu aramaya, yargılayıp, sorgulamaya çalışıyorlar. Kesinlikle teşkilat yapımız yerel seçimlerde var gücüyle çalışmıştır. Eğer Secaattin Gonca´nın beklediği kadar çalışma yapılmamışsa Secaattin Gonca yine kendini sorgulasın. Kongre süreciyle yerel seçimleri kimse özdeştirmesin. Birileri çıkıp kendine bundan pay çıkartmaya çalışıyor. Parti içerisindeki bir takım muhalif guruplar kendilerine pay çıkartmaya çalışıyorlar. İddia ediyorum parti içerisindeki bir takım muhalif guruplar, geçmişte de muhalefet yapanlar yerel seçimlerde kaybettik diye zil takıp oynadılar. İşte bunların samimiyeti, Ak Partililiği bu. Bunların dava adamı oldukları da ortadadır. Belediye Başkan Adayı belli olmadan önce herkesin cep telefonlarına ´Belediye Başkanı Adayı Secaattin Gonca´dır´ diye mesaj çektiler. Neden? Belki onlar bir şeyleri sezinlediler. Belki bizim başarısız olmamız için, yerel seçimleri kaybetmemiz için böyle bir şey yaptılar. Kongreyle, teşkilat yapılanmasıyla, yerel seçimlerin hiçbir alakası yoktur. Olayı çirkinleştiriyorlar. Maksatlı senaryolar üretilmiş. Birileri bir yerlere gelebilmek için çaba sarf etmiş. Bunlar ayak oyunlarıdır. Hiçbir tanesi bu oyunlarda başarılı olamayacaktır.


Ben Genel Merkez´le de, Milletvekillerimizle de görüşüyorum. Kimsenin demokratik hakkını kimse engelleyemez. Genel Merkez de gelip bana ´sen başarısızsın, şusun, busun´ diye benim demokratik hakkımı elimden asla alamaz. Ben mevcut yapının içinde il başkanıyım.


Muhalefetteki arkadaşlarımız bir takım çalışmaların içerisine girebilirler. Şuanda benim konuşmam gereken zaman değil. Ben ilgili kurumlarımla, yönetimimle, ilçe başkanlarımla, ailemle oturup konuşacağım ve devam yada tamam anlamında kararımı vereceğim. İşte ben ondan sonra konuşacağım. Delegelerimiz çıkıp kime teveccüh gösterirse ona karar verecek. Geçmişte Celil Uzun´a ´evet arkasındayız´ dedik. Yönetimdeki arkadaşlarımız ´başkanım biz seninle devam etmek istemiyoruz´ derlerse bizde haddimizi biliriz. Ama geçmişte siyaset yapmış ve artık son kullanma tarihi bitmiş insanlar bu siyasetin içerisinde tekrar girerse bunlar milleti zehirlerler. Ak Partiye de zehir girer ve Ak Partinin teşkilat yapısını bozar. Bunlar giremeyecek. Biz geçmişte şunu yaptık, bunu yaptık mantığıyla televizyonlara demeç verenler, ayaklı gazetecilik yapan insanlara burayı asla bırakmayız. Bunu bilsinler.


> Celil Uzun geçmişte tüm yetkilerini size bıraktığını ve sizin yetkilerinizi Aytekin Celal Kazancı´ya bırakamadığınızdan bahsediyor.


Bu konuda ne diyeceksiniz?


Celil Uzun yetkilerini bana bıraktı. Çünkü Celil Uzun burada değildi ve İl Başkanlığı yapmıyordu. Celil Uzun´un burada yetki verdiği işlerin çoğu hamallık işleriydi. Celil Uzun hiçbir tane mağdur insanımızın, işsizimizin, derdiyle dertlenmemiştir. Merkez ilçe başkanı sıfatıyla ben ilgileniyordum. Celil Uzun buraları tanıma tanımıyordu, merkezde kaç tane mahalle olduğunu, köy sayısını bilmiyordu. Celil Uzun bana güvenip de bırakmış olduğa yetkiye bir leke mi getirmişiz? Ama şunu da unutmamalı ben birinci kongrede Polat Bey ile Halit Gülay bana gelip dediler ki, ´Bizi destekleyin ve tek liste ile gidelim´ dediler. Ben ona rağmen Celil Uzun´un arkasındayım dedim. İkinci kongrede tek listeyle gittim ve mükemmel bir kongre yaptım. Onlar iki tane kongre yaptılar ve hepsi fos geçti. Şimdi Celil Bey çıkmış akraba, eş, dost diyor. Celil Uzun´un Alaplı´daki ilçe kongresinde çift liste gitti. Faruk Çaturoğlu ile Kemal Ersöz´ün listesinde üst kurul listesinde yazılan isimlerin hepsi onun oradaki akrabalarıdır. Tabi kaç tane akrabası varsa. Celil Uzun´un burada bir tane akrabası yok ki, onları nasıl yazacak. Kaldı ki bu insanların hepsi geçmişte üst kurul üyesiydi ve Celil Uzun´a oy kullandılar.


O zaman iyiydi, takip edilmiyordu da şimdi neden takip ediliyor. Bunlar çirkin şeyler, doğru şeyler değil.


> Celil Uzun ile geçmişte çok iyi dost olduğunuzu ama 2 yıldır kendisini bir kez aramadığınızı söylüyor. Aranızdaki sorun nedir?


Celil Uzun´u arayıp aramama mevzusunda insan önce bir kendini sorgulasın. Neden, niçin aramıyor? Bende bir kabahat mi var desin. Ben siyaseti bıraktıktan sonra iş yerime geldiğimde beni bir il başkanı, ilçe başkanı aramıyorsa kendimi suçlarım. Ben Ahmet´e Mehmet´e gidip ´beni neden aramıyorsun´ diye neden sorgulayayım. Bu kendi ihtirası ile hareket etmekten başka bir şey değildir.


> Celil Uzun ile aynı grup içerisinde gitmeyi düşündünüz mü?


Hayır, asla gitmem. Celil Uzun ile bu saatten sonra aynı gurup içerisinde gidemeyiz. Çünkü ben onurlu ve gururlu bir insanım. Ben bu partilerde Belediye Başkanlığı, Milletvekilliği ihtirasıyla hareket eden bir insan değilim. Ben siyasete ilk defa Ak Parti´de girdim. Demokrasiye inanan, saygı duyan bir insanım. Eğer teşkilat mensubu arkadaşlarımız ´seninle devam ediyoruz´ derlerse ben devam ederim. Ahmet´in Mehmet´in lafıyla değil, Genel Merkezin lafıyla da değil teşkilatım devam derse bende devam ederim. Herkes aday olabilir. Karar verecek olan ilgili kurullar bellidir. Delegeler, İlçe Başkanları, mevcut yönetimler buna kadar verir.



> Ekip arkadaşlarınızdan bir kaçını devre dışı bırakırsanız size


destek vereceğini söylüyor? Siz bu teklifi kabul ettiniz mi?


Ekip arkadaşlarından bahsediyor. Şu olmamalı bu olmamalı diyor. Şimdi ona sorarım? İki defa il yönetimi yaptın. İkisinde de sen Milletvekilleri, İlçe Başkanları şu olmayacak, bu olmayacak diye ona dayatma yapmışlar mı? Ona hiç kimse dayatma yapmamış. Sen nasıl dersin ki bana şu adam olmayacak, bu adam olmayacak. Olmayacak dediğin isimler senin bu partiyi kurduğun zaman iskelet yapındı. Burada bir takım oyunu oynuyorsunuz. Futbol takımı bile takımın iskeletini asla bozmuyor. Hatta 3-5 kişi takviye yapıp bu iskeleti koruyor. Bahsettiği isimlere bak. Ayıptır, böyle bir şey olur mu? Dün kanki dediğin, kol kola gezdiğin adamlar için bunlar denilir mi? Şuna katılırım, ´arkadaş bu adam kirli, şaibeli, yolsuzluk, hırsızlık gibi yüz kızartıcı işleri vardır´ dersin, o zaman elbetti ki düşünürüz. Ama 6 yıl sizinle hareket etmiş, sizinle yemiş, içmiş insanları şimdi olmamalı diyemezsiniz. Böyle vefasızlık olur mu? Böyle acımasızca eleştiri olur mu? Hiç yakıştıramadım. Televizyonda yaptığı açıklamalar onu küçülttü. Benim gözümde Celil Uzun´du. Ama son yapmış olduğu hiç olmadı. Kaldı ki o televizyon açıklamasında partiden ihraç ettiği adam, partide olmadık hakaretler yaptığı adam çıktı onun yayınına katıldı ve birbirlerine iltifatlar yağdırdılar. Ayıptır, böyle bir şey olur mu? İnsan kendini bu kadar küçültür mü? ´Başbakana mektup yazdı. Celil Uzun´un ihraç edilmesi lazım, Celil Uzun´un il başkanlığından alınması lazım´ diye ağza alınmayacak laflar kullandılar. İşte bu adamlarının hepsinin kullanma tarihleri bitmiş. Üretecekleri hiçbir şey yok. Başkasına pislik atmaktan başka hiçbir işleri yok. Biz genç, yeni, vizyonu olan arkadaşlarımızı bu teşkilatlara katacağız. Fitnecileri, fesatçıları, dedikoducuları, gıybet yapanları bu teşkilatın içerisine sokmayacağız. Giremeyecekler.



> Celil Uzun Sizin Genel Merkez


tarafından aday dahi gösterilmeyeceğinizi söylüyor. Bu konuda ne diyeceksiniz?


Celil Uzun´un yapmış olduğu açıklamalarda çok tezatlar var. Murat Sesli´nin tutuklanacağını falan biliyordum gibi ifadeler kullanmış. Ayıptır. Size mi düştü o bilgileri kamuoyuyla paylaşmak. O zaman bu partinin her türlü işini siz biliyorsunuz. Birde beni il başkanı olarak tanımıyorlarmış. Başbakanının korumaları Ahmet Duyar ile Kozlu´da yaptığımız mitingde geldiler. Beraber yemek yedik. Eğer Genel Merkez benim telefonumu bilmiyorsa, beni aramıyorsa kabahat gelen merkezindir. Yâda Başbakanlık korumalarınındır. Yani ayıp onlarındır. Bunu kendi lehine kullanmanın anlamı ne? Kendisi mitinge gelmedi ki nasıl korumalarla görüşüyor. Böyle aslı astarı olmayan bir takım açıklamalarla gündemde kalmaya çalışıyorlar.


> Sizi İl Başkanı Celil Uzun mu yaptı?


Kimse kimseyi il başkanı yapmadı. Celil Uzun´u da il başkanı yapan delegelerdir. Ben il başkanı olacağım zaman şunu söyledim: ´yönetiminize sorun ve onlar evet biz Hamdi Bey´le devam etmek istiyoruz´ derlerse ben adayım dedim. Ama ´birilerinin tasarrufuyla gel sen buraya otur anlayışı bana ters düşer´ dedim. Dün Sedat Bey arkadaşımız geldi ve 42 tane arkadaşımızı çağırdı. Bunların 38 tanesi Hamdi Bey´le devam etmek istiyoruz dediler. Orada 4 tane arkadaşımız bize oy vermedi. Onlarda belli isimlerdir. Bugün teşkilatımızın içerisinde yoklar, ayrıldılar. Nasıl beni Celil Uzun yapmış. Herkes haddini bilsin. Kimin ne yaptığını ve ne yapmak istediğini ben çok iyi biliyorum. Ben geçmişteki dostlarımın yanlışlarını, hatalarını karşı cephelerde olduğumuz zaman ortaya atmak istemem. Bu mertliğe, delikanlılığa yakışmaz.


> Son olarak eklemek istediğiniz bir şey?


Celil Bey de, Secaattin Bey de bu süreçte katkı sağlamak istiyorlarsa beyanlarına dikkat etsinler. Ağızlarından çıkanları kulakları duysun. Bu partiye zarar veren, kullanma tarihi bitmiş insanlarla diyalog içerisinde olup da ekip oluşturmaya kalkmasınlar. Ortamı germelerine gerek yok. Kamuoyunda çıkan diğer isimlerinde hiçbiri doğru değildir. Hiçbir tanesi burada seçimi alamazlar.

Editör: Pusula Gazetesi