Alınan bilgiye göre, kentte ilaç içme, iple kendini asma, ateşli silah ve kesici alet kullanımı, fare zehiri ve çamaşır suyu içme, gazla zehirlenme ve benzinle kendini yakma gibi yöntemlerle 5 yılda 2 bin 469 kişi intihara teşebbüs etti.
Anlık ruhsal bunalım ve depresyonun ilk sırada yer aldığı intihar teşebbüslerinde, aile ve okul sorunu, psikolojik rahatsızlık, maddi sıkıntı, boşanma ve yalnız yaşamaktan bunalma gibi nedenlerden 5 yılda 268 kişi yaşamına son verdi.
Geçen yıl 12-86 yaş arası intihara teşebbüs eden 213 kişiden 16´sının hayatını kaybettiği kentte yaşamına son vermek isteyen kişiler arasında ilköğretim mezunları ilk sırada yer aldı.

-´´DEPRESYON ÖNEMLİ NEDEN´´-
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (ZKÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nuray Atasoy, yaptığı açıklamada, yüzde 90´ı depresyondan kaynaklanan intiharların kadınlarda daha çok girişimde kaldığını, erkeklerde ise ölümle sonuçlandığını söyledi.
İşsizlik, ekonomik sorunlar, kronik hastalık, okuldaki başarısızlık, göç ve psikolojik durum gibi nedenlerin intiharı tetiklediğini ifade eden Atasoy, şöyle konuştu:
´´Küçük kentlerde ve kapalı toplumlarda daha sık görülen intihar olaylarının en büyük nedeni, sıkıntıların paylaşılamamasıdır. İntihar, trajik ancak önlenebilen halk sağlığı sorunudur. Televizyonlarda yayınlanan intihar girişimlerinin şova döndürülmesi izleyenler üzerinde psikolojik anlamda olumsuzluk yaratmaktadır. Bu davranışı yanlış biçimde örnek alabilirler. ´Bana iş bulun yoksa kendimi atacağım´ diyen birinin sorunu belli, amacı ölmek değildir. Bunların intihar gibi gösterilmesi yanlış mesaja neden olabilir. Bundan dolayı intihar olaylarının medya organlarında ilgi çekici şekilde yayımlanmamasına dikkat edilmeli. Taklit intiharların ortaya çıkmasına sebep olduğu için haberlerde özellikle ayrıntılar üzerinde durulmamalı, intiharı övücü, yüceltici, özendirici veya romantize edici dil kullanılmamasına önem verilmelidir.´´

-´´ÇOCUKLARA BASKI YAPILMAMALI´´-

Atasoy, 15-24 yaş arasının kontrol zayıflığı bulunan dönem olduğundan aile ve okulda yaşanan sorunların da intihara yol açabildiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
´´Aile, çocuğunun başarılı olmasını istediği için yönlendirme yapmaya çalışıyor. Bunun stres boyutunda baskıya dönmesi hiçbir işe yaramaz. Sürekli baskıya dönen ailenin tutumu gençte depresyonu tetikleyebilir, aile içindeki çatışmayı artırabilir. Enerjik bir gencin saatlerce ders çalışması zor ve sıkıcıdır. Bundan dolayı aile, beklentilerini biraz daha çocuklarının özelliklerine göre ayarlamalıdır. Anne ve baba, çocuğunun başarısızlığını ortaya çıkarmak yerine ilgi duyduğu alana yönlendirmelidir. Aksi durumda gerilemeye, çatışmaya yol açabileceğinden bu, çocuklarda depresyona ve intihara neden olabilir.´´
Editör: Pusula Gazetesi