Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu&[#]8217;na bağlı Eğitim-İş Sendikası Zonguldak Şube Başkanı Metin Kahveci, eğitim sendikalarının yönetici atamalarını protesto etmesinin ardından Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Zonguldak Şube Başkanı Kamuran Aşkar&[#]8217;ın yerel basında çıkan, &[#]8220;Sokak ağzı ile konuşuyorlar. Verilen tepkiyi ahlaksız buluyorum. Bir bardak suda fırtına koparıyorlar. Eleştirilere sessiz kalmamız ve karalamalara cevap vermeyişimiz adamlığımızdandır&[#]8221; sözlerine tepki gösterdi.

Başkan Kahveci, şunları söyledi:

&[#]8220;MEMUR-SEN TİMSAH GÖZYAŞLARI DÖKÜYOR&[#]8221;

&[#]8220;Milli Eğitim Müdürlüğü&[#]8217;nün oluşturduğu &[#]8216;budama ve kıyım komisyonu&[#]8217;, bir başka deyişle oluşturulan &[#]8216;soykırım komisyonu&[#]8217;nun şikeci tutumlarına karşı diğer sendikalarla birlikte gösterilen tepkimize karşı AKP&[#]8217;nin kabine dışındaki bakanlığı görevini yürüten yandaş sendikadan yerel basın aracılığıyla yanıt gelmiş. Soykırımcılıkta (kıyım ve budama) tavan yapmış bir komisyon ve kamu çalışanların haklarını kapalı kapılar ardında hükümete peşkeş çeken, laiklik hasmı, Atatürk ve ilkelerini yok etmeye dört elle çalışan Memur-Sen ve onun İl Temsilcisi, &[#]8216;Verilen tepkiyi ahlaksız buluyorum. Bir bardak suda fırtına koparıyorlar. Eleştirilere sessiz kalmamızın ve karalamalara cevap vermeyişimiz adamlığımızdandır&[#]8217; diye bahsetmektedir. Madem ki, adamsınız neden sessizliğini bozuyorsun? Bu sessizlik, adamlıksa, &[#]8216;Sokak ağzı ile konuşuyorlar&[#]8217; diyerek, &[#]8216;Daha ahlaki ve örnek bir davranış mı sergiledin? Yolsuzlukları, hırsızlıkları, art niyet anlayışları bir nevi ilke görevi olarak görmek, onları savunmak adamlığın ve ahlaklılığın neresinde var?&[#]8217; diye soruyoruz.&[#]8221;

&[#]8220;MEMUR SEN HANGİ YÜZLE ADAMLIKTAN BAHSEDEBİLİR?&[#]8221;

&[#]8220;Eğer adamlık ve ahlaklık başkalarının haklarını gasp etmekse, kul hakkı yeme ise, &[#]8216;öyle adamlık ve ahlaklık yerin dibine batsın&[#]8217; diyorum. Komisyonlarda yapılan budamanın ve soykırımın Müslümanlıkla bağdaşmadığı gibi, &[#]8216;komisyonları savunmak edepliliğin neresinde var?&[#]8217; diye ikinci kez soruyorum. &[#]8216;Hamdolsun başımız dik yürüyoruz ve kimselere pabuç bırakmayız&[#]8217; diyenler, ilk önce dev aynasına bakarak ne gördüğünü anlatması gerekir. Aba altından sopa gösterir lafları adamlığa emsalse eğer, &[#]8216;Zonguldak&[#]8217;ın her sokağında adamlık kol geziyor&[#]8217; demektir. Zaten bizlerde burada yaşadığımıza göre, &[#]8216;halkımız kimlerin adam olduğunu çok net olarak görecektir&[#]8217; diyoruz. Dolayısıyla Memur-Sen&[#]8217;in Değerli Başkanı, &[#]8216;Kamuoyunu fazla meşgul etmenin anlamı yok&[#]8217; diyerek, &[#]8216;günah keçisi değiliz&[#]8217; dese dahi, &[#]8216;bu saatten sonra bu iğrenç ve mide bulandırıcı oyunları kimse yemez&[#]8217; diyoruz. Bu oyunları yiyenler de kişiliklerini kaybedenler olarak nitelendiriyoruz.&[#]8221;

&[#]8220;KOMİSYON, EĞİTİM BİR-SEN İÇİN VARDIR, TARAFTIR VE KIYIMCIDIR&[#]8221;

&[#]8220;Yazılı sınavlarda ilk 10&[#]8217;a girenler yandaş sendikadan oluşmuyor, ama mülakat soykırım komisyonunda ne hikmet ise ilk 10&[#]8217;a girenler yandaş sendikadan oluşuyor. Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen&[#]8217;in Değerli Başkanı, bu durumun normal olduğunu, arkadaşlarımızın müdür oldukları ifade ederek, &[#]8216;her şey çok güzel, merak edilecek bir şey yok&[#]8217; diyerek tepki gösterenleri de; ahlaksız, sokak ağzı, terbiyesizlik olarak değerlendirerek işi geçiştirmek istiyor. Sanki bu adaylar arasında sadece idareci olan yandaş sendika üyeleri kendilerine hak payı çıkarmaya çalışıyor. Bu komisyonda yer alan Eğitim-İş üyeleri de, diğer sendikalı üyeleri de okullarda bizzat idarecidirler. Yazılı sınavlarda 80 civarı puan alan Eğitim-İş&[#]8217;liler ve diğerleri AKP&[#]8217;nin oluşturduğu efsunlanmış dümenci, sahteli, art niyetli komisyondan arkadaşlarımız maksimum 52 puan almışlardır. Hani nerede adalet? Bu kepazelik, rezillik değil mi? Topla, tüfekle yapılan bir soykırım değil, kalleş kalem ile yapılan bir soykırım değil midir?&[#]8221;

&[#]8220;MEMUR-SEN HUKUK DEVLETİNDEN DEĞİL, GUGUK DEVLETİNDEN BAHSEDİYOR&[#]8221;

&[#]8220;Memur-Sen&[#]8217;in Değerli Başkanı, &[#]8216;komisyon değerlendirmesinde memnun olmayanların ülkemizin hukuk devleti olduğunu, haklarının mahkemelerce aranmasını&[#]8217; belirtmektedir. Sanki ülkemizde gerçekten bir hukuk devletinden ve gerçek bir demokrasiden var olduğu söyleyerek gerçekleri bir kez daha saptırmaktadır. Ülkemizde AKP ile birlikte diğer kurumların yok edildiği gibi yargının da yok edildiği, kendi derin devletini oluşturan bir yapıda adaletin varlığından kimse bahsedemez. Ne var ki, adaletin içerisinde ehli vicdan sahibi bir avuç hakimden başka insan kalmamıştır. Böyle bir düzende &[#]8216;gidin hakkınızı arayın&[#]8217; demek çok kolay. İşi yokuşa sürmenin en güzel kaçamak yolunu tavsiye ederek, &[#]8216;hukuk devletinden değil, guguk devletinden hak arayın&[#]8217; demeye getiriyor.&[#]8221;

Başkan Kahveci, Sözlü Sınav ve Değerlendirme Komisyonu üyelerinin görevini kötüye kullandıklarını öne sürerek, şunları söyledi:

&[#]8220;KOMİSYON ÜYELERİ GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANMIŞTIR&[#]8221;

&[#]8220;Aslında komisyon üyelerinin görevini kötüye kullandıkları bir gerçek&[#]8230; Bu konuda suç duyurusunda bulunduk. Çünkü komisyon üyeleri, tam anlamıyla kasıtlı ve taraf olduklarından dolayı suç işlemişlerdir. Peki, bunun hesabını soran yetkili organ ne yapıyor? Sadece uyumakla meşgul oluyor. Gerçek bir adalette bu üyelerin hepsi görevi kötüye kullanmaktan dolayı ceza almaları gerekir. Komisyonda hak gaspına uğrayan kişilerin böyle bir dava açma hakkı var. Ancak &[#]8216;kimi kime şikayet ediyorsun&[#]8217; anlayışı ortadayken, çözüm yolu engebelidir. Böyle bir uygulamanın olmadığı bir yerde, &[#]8216;gidin hakkınızı yargıda arayın&[#]8217; demek, öküzün altında buzağı aramakla eş değerdir. Bu yöntemde tam da AKP&[#]8217;nin ülke genelinde ve mecliste kullandığı bir yöntem olmakla birlikte, &[#]8216;sözde emek savunucusu, özde olmayan Memur-Sen, meslektaşlarının hakkının kasıtlı ve art niyetli olarak yenilmesine hangi vicdanla seyirci olur?&[#]8217; diye Değerli Başkan&[#]8217;a soruyoruz.&[#]8221;

&[#]8220;MEMUR-SEN HANGİ YÜZLE HZ. MEVLANA&[#]8217;DAN ALINTI YAPABİLİR?&[#]8221;

&[#]8220;Hz. Mevlana ana düşüncesi, doğru inanç ve insanlara olan sevgiyi, barışı belirtmesinin yanında her yerde söylediği, &[#]8216;Ne olursan ol yine de gel&[#]8217; sözünden ders almayan Memur-Sen&[#]8217;in bu sözden anladığına bakarsak, &[#]8216;Ne kadar Eğitim Bir-Sen&[#]8217;li varsa, onlar gelsin, işlerini görürüz. Ama ne kadar bizden olmayanlar varsa, sakın yanımıza dahi uğramasın&[#]8217; anlamını çıkaran Memur-Sen, Mevlana&[#]8217;yla çeliştiği gibi ne kadar takiyeci olduklarını Mevlana&[#]8217;yla bizzat kendilerini ele vermişlerdir.&[#]8221;

&[#]8220;AKP&[#]8217;NİN DÜMEN SUYUNDA BÜYÜDÜLER&[#]8221;

&[#]8220;Memur-Sen Başkanı, büyümeyi adam olmakla özdeşleştiriyor ve övünüyor. Başkalarının sırığına sarılarak büyüdükleri ve en büyük sendika oldukları doğrudur. Ancak sayısal büyüklük, gerçek büyüklüğü teşkil etmez. &[#]8216;Büyük sendika&[#]8217; demek, sendikalar arası hoşgörüyü ve uzlaşıyı sağlayarak, emek adına çözüm yollarını birlikte arar. İşte bu bakımdan &[#]8216;büyük bir sendika olduk&[#]8217; demek başkadır. Yaklaşık 2,5 milyon kamu çalışanın toplu sözleşmede kapalı kapılar ardında satmak büyüklük değil, nankörlüktür. AKP, 2002&[#]8217;de iktidara geldiğinde Memur-Sen yaklaşık 40 bin civarlarındaydı. Bu sendikanın üye profilindeki değerli birçok üyeleri tenzih ederim ki, diğer sonradan üye olanların (AKP iş başına geldikten sonra) pek çoğu baskı, korku, şiddet vb olayların yanında korkak, çıkarcı, bencil, yalaka, koltuk makam uğruna kendini satan kişilerle birlikte Avrupa&[#]8217;nın en büyük sendikası olmuştur. Bugün ise, 740 bin civarında üyesinden her ay kasasına yaklaşık 12 milyon TL devletin beleş parası girmektedir. Bir iktidar değişikliğinde bu sayıyı koruyabilirse, &[#]8216;gerçekten büyük sendika oldunuz&[#]8217; diyeceğiz. Adeta holding haline gelen Memur-Sen&[#]8217;in, böyle büyük parayı nerelerde kullanıldığı da ayrı bir merak konusudur. 40 bin kişilik Eğitim-İş&[#]8217;in genel merkezinde sadece bir araç varken, Zonguldak Memur-Sen&[#]8217;in altında araç olması söylentisi bize garip gelmemiştir. Dünyanın hiçbir yerinde sendikalının parasını devlet veremez. Biz de bu olanaktan yararlanmamızı kabul etmiyoruz, ne var ki yasalara bağlıyız. Memur-Sen, ezilenlerin değil, devletin elit kesiminin sendikası olmuştur. Sefalet içinde yaşayan emekli öğretmenlerin, eğitim sorunlarının, ataması yapılmayan öğretmenlerin ve daha birçok problemleri çözmek yerine ayırımcılığı, soykırımcılığı radikal sendikal mücadele anlayışında görmektedir. Bu kıyımcı yapıyı başımıza musallat edenlerden, içimize attıkları zehri yutacakları gibi eninde sonunda belki biz göremeyiz, ama arkadan gelen gençliğin gerekli hesabı soracaklarından eminiz.&[#]8221;
Editör: Pusula Gazetesi