Ereğli Belediyesinin CHPden ihraç edilen ve istifa ederek bağımsız olan Belediye Meclis üyeleri; Hasan Pınarcık, Halil Bozkuş, Abdulkadir Sözer, Aydın Karadağ, Fevzi Ekşi ve Nejat Bakan, Ereğli Moda Kafede ortak basın toplantısı düzenlediler. Masanın üzerine boş bira şişeleri, çekirdek kabuğu, çöpler ve paralar koyan Meclis üyeleri, bu yıl 20ncisi düzenlenen Uluslararası Sevgi-Barış-Dostluk Kültür ve Sanat Festivaline tepki gösterdiler.
Ortak baksın açıklamasını okuyan Bağımsız Meclis Üyesi Hasan Pınarcık, Etrafımızdaki kentlere baktığımızda ekonomik sorunlarını çözmüşler, işsizliği en aza indirmişler mutlu ve yarınlardan umutlu bir halk yaratmış olduklarını sizlerde görüyorsunuz. Bu kentleri yönetenlerin festival yapma becerileri mi yok, yoksa hayırsever esnafı bağış mı yapmıyor? sorusu ile festivallerin sadece şov amaçlı olduğunun altını çizdi.
Pınarcık, şunları söyledi:
20 YIL BOYUNCA AYNI MASALI DİNLEDİK
Meclis üyeliğinin meclis salonuna gidip meclis gündem maddelerine evet demekten ibaret olmadığını, halkın yararına önergelerin hayata geçirilmesini sağlamak, halkın menfaatine olmayan maddelere karşı çıkmak olduğu gerçeğini sizlerle paylaşmamızda yarar görüyoruz. Bu bağlamda gerek görev yaptığımız sürede gerekse geçmişe dönük dönemlerde Ereğli halkına yapılan büyük bir haksızlığın faturasını ödemek zorunda kalan genç nesil olarak sizlere hazırlanan bu makus talihi değiştirmek için gayret sarf ediyoruz. Sevgi-Barış-Dostluk Festivaline geldiğini sanan, bu düşünceyle görev yapmak için her türlü olumsuzluğa rağmen Ereğliye bir şeyler verebilmek için fedakarca görev yapan gazetecilerin son festivalde yaşadıkları, savaş muhabirlerinin bile başına gelmemektedir. Gazetecileri bu ortama düşüren, onların haklarını koruyamayan, sağlıklı görev yapma ortamı sağlayamayan, her kim ve kimlerse, en azından bir özür borçları vardır. Ereğli halkına 20 yıldır renkli afişlerle, havai fişeklerle, milyon dolarları harcayıp, Ereğliyi önce Avrupaya, sonrada dünyaya reklamını yapmaya çalıştık. Yaptığımız bu festivaller sonunda Ereğli tanınacak, bu sayede her yönüyle gelişme sağlanacaktı. Festivalleri ile dünyada tanınan Ereğliye, sanayiciler gelecek, işadamları gelecek, yatırım yapacaklar, bu sayede işsizlik önlenecekti. Avrupanın en büyük festivalini yaparak, turistleri Ereğliye çekip bir turizm kenti olacaktık. Bizlere, sizlere bu masal 20 yıl boyunca anlatıldı. Halkımızda bu masala iyi niyetiyle inandı, bazılarımızda inanmış gibi davrandık. Övündüğümüz festivallerle geldiğimiz sonuç ortadadır. Festivalin kaynağının Ereğli esnafından bağış şeklinde toplanmasına başından beri karşı çıktık. Ekonomisi her geçen yıl kötüye giden, Ereğli esnafı durup dururken festivale neden bağış yapsın, bu işte bir yanlışlık var düşüncesiyle meclis oylamalarında ret oyu kullandık.
ÖNEMLİ OLAN NİYET VE VİZYONDUR
Festivallere karşı değiliz, ayağımızı yorgana göre uzatmak zorunda olduğumuz için, bütçemiz kadar, temsili festivaller yapıp, yerel sanatçıların önünü açıp, bölge sanatçılarına sahnede yer verip kültür ağırlıklı olmasının Ereğli menfaatleri ile örtüşeceğini belirttik. Etrafımızdaki kentlere baktığımızda ekonomik sorunlarını çözmüşler, işsizliği en aza indirmişler mutlu ve yarınlardan umutlu bir halk yaratmış olduklarını sizlerde görüyorsunuz. Bu kentleri yönetenlerin festival yapma becerilerimi yok, yoksa hayırsever esnafı bağış mı yapmıyor? Ücretini verdikten sonra en büyük sahne kurulur, en ünlü sanatçılar gelir, Solo Türk gösteri uçağı da her yerde gösterisini yapar. Önemli olan öz kaynakların nerede harcanacağıdır. Herkes emin olsun ki; kentin sorunlarını çözmek için harcanacak maddiyat festivale harcanacak performanstan ve maddiyattan daha da azdır. Önemli olan niyet ve vizyondur.
PARA KAZANANLAR SADECE SU-ÇEKİRDEK-BİRA SATICILARIDIR
Ereğli bu günlere nasıl geldi, bir öz eleştiri yapamaz isek, bu yanlışa devam eder, bu günleri de arar duruma geliriz. Yaptığımız festivallerle övünürken, en büyük sanatçıları ben getiririm, en büyük şovu ben yaparım, festival yapınca siyasi rantım artıyor söylemleri maalesef kentimizin bugün yaşadığı sorunların temel sebebidir. Ereğli esnafının festivalde bağış olarak verdikleri milyonların çarçur edilmesi, emeksiz olarak toplanan paraların hoyratça kullanılması, bölgemize yararı olmadığı gibi bağışı yapan esnafa da mutluluk vermemiştir. Bizler esnafın içinde yaşayan meclis üyeleri olarak bu gerçekle her zaman yüzleşiyoruz. Yapılan festivallerde Avrupanın en büyük sahnesini kurmakla övünürken, Ereğlinin içinde bulunduğu ekonomik kriz nedeniyle dışarıya giden gençlerimize, söm söm çalacağız, oynamaya gelin demeye Hakkımız yoktur. Ereğli esnafı olarak bizlere gelen şikayetler ile kendi düşüncelerimiz birebir aynıdır. Esnafımız çoğunluğu yapılan festivallerden oldukça rahatsızdır. 3 gün boyunca alışverişin durduğunu, siftah
bile yapamadıklarını söylemektedirler. Festival boyunca para kazandıklarını söyleyebilen sadece su-çekirdek-bira satıcılarıdır, festivalin bütçesiyle geriye dönen sadece bu çerez parasıdır.
ESNAFIMIZI FESTİVALE BAĞIŞ KAMBURUNDAN KURTARACAĞIZ
Ereğli esnafından toplanan bağışların bu tür Festival adıyla harcanması, kentimize hiçbir
getirisi olmadığından, esnafımızın da verdikleri bu bağıştan memnun olmadığını bir an önce bu bağışlardan kurtulmak istediklerini bizlere samimi duygularla ifade etmektedirler. Bizler Bağımsız meclis üyeleri olarak esnafımızın bu haklı şikayetlerini mutlaka dikkate alacağız.
Esnafımızı festivale bağış kamburundan kurtaracağız. Önümüzdeki yıllarda yapılacak olan Ereğli festivalini esnaftan gerek bağış adı altında, gerekse başka bir ad altında para talep edilmeyecektir. Esnafımızın bu bağışı gönüllü yapması da bizce manidardır. Çok zor şartlarda kazandıkları helal paralarını star sanatçılara bağışlamaları bağış niyetiyle örtüşmemektedir. Hiçbir esnafımızı bu ikilem karar arasına sokmayacağız. Bağış yapmak isteyen hayırsever esnafımız ihtiyacı olan vatandaşlarımıza veya dilediği hayır kurumuna kendi istediği zaman,
istediği kadar bağışını yapar. Bu duygu ve düşüncelerle kavgasız, yalansız, talansız bir Ereğli vaat ediyoruz.
