Biz, 7 bin 500 oy alırdık ama 5 bin küsur oy aldık. Diğer oylarımızı satın aldılar, tehdit ettiler, korkuttular. Medyanın çirkeflerini gördünüz mü? Ağır konuşacağım ama kadın pazarlamacıları, garsonlar bile benim hakkımda yazı yazmaya başladılar.


Seçimi bizden baskıyla, zulümle aldılar. Olaylara müdahale etsem beni mukavemetten içeriye alacaklar. Başbakan ´Doğu´da DTP tehdit etti´ diyor. DTP´yi Doğu´da aramaya gerek yok. DTP Kilimli´de de vardı. Hem de devletle işbirliğiyle."


Seçkin´e; ´Bu kadar çirkeflik yaptınız. İnternet sayfalarına yalan yanlış bir sürü şey attınız" diyorum. ´Onlar seçim zamanıydı´ diyor. Bu işler bu kadar basit mi? Kapımın önüne iki tane kurt köpeği alacağım. Çünkü çakallar şehre indi.


Onların danışmanları Radartepe´de genelev çalıştırdığımı söylüyordu. O zaman bundan sonra genelevi onlar mı çalıştırmaya devam edecekler? Bende onlara bunu soruyorum. Seçkin Bey dün de oradaydı, bugünde orada.


Kilimli´de Ak Parti Adayı Seçkin Özdemir karşısında, seçimi kaybeden Ali Aslankılıç, Pusula´ya çarpıcı açıklamalar yaptı.


Seçim sürecince Kilimlili vatandaşların tehdit edildiğini, korkutulduğunu ve satın alındığını belirten Aslankılıç, seçim yasaklarının ihlal edildiğini ve kumanyaların resmi araçlarla dağıtıldığını söyledi.


´Devlet ve şer güçler el eleydi´ diyen önceki Başkan Ali Aslankılıç, seçim sürecinde yaşananları Haber Müdürümüz İlknur Yılmaz´a anlattı:


"Baskıyla zulümle seçimi bizden aldılar. Bizim konvoya giren arabaların tek tek plakalarını aldı ve herkesi tehdit ettiler. Hem de her şekilde, her şeyle tehdit ettiler. Son 3-4 gün binlerce kumanya dağıttılar. Bunları yaparken de birçoğunu devlet desteğiyle yaptılar. Resmi arabalarla yaptılar. Bizim zabıtamız gazete dağıtırken zabıtamızı içeriye alanlar, gece 1-2´den sonra para, kumanya dağıttı. Eğer biz bunlara göz yummasaydık Kilimli´de kan gövdeyi götürürdü. Hani Başbakan diyor ya ´Doğu´da DTP tehdit etti. DTP´yi Doğu´da aramaya gerek yok. DTP Kilimli´de de vardı. Hem de devletle işbirliğiyle."


´Şerefsizlerin oyunu istemedim´


Ali Aslankılıç, oylarının satın alındığını belirterek, "seçim sürecinde kimsenin burnu kanamadığı için mutluyum" dedi.


Aslankılıç; "Bizi desteklemeyen bir Aygünler bir de Demirler vardı. Ben Cumhuriyet Meydanı´nda konuşurken şunu söyledim; ´Benden insani hizmetler isteyen dürüst, namuslu ve şerefli insanların oylarına talibim´ dedim. Benden arsızlık, yolsuzluk, hırsızlık, şerefsizlik isteyecek olan şerefsiz ve namussuzların oylarını istemiyorum. Biz 7 bin 500 oy alırdık ama 5 bin küsür oy aldık. Diğer oylarımızı satın aldılar, tehdit ettiler, korkuttular. Bunu yapanlar bilinen insanlar. Medyanın çirkeflerini gördünüz mü? Yani garsonlar bile hakkımda yazı yazmaya başladılar. Ağır konuşacağım ama kadın pazarlamacıları bile benim hakkımda yazı yazmaya başladılar. Her türlü seçim yasakları ihlal edildi. Ama hakkımda bir sürü yalan yanlış şeyler yazıldı ve seçim yasağı olmasına rağmen Cumartesi günü gazeteler dağıtıldı. Şikâyet etmemize rağmen, aldılar ve 10 dakika sonra tekrar bıraktılar. Devlet ve şer güçler el eleydi. Ama ben şunun için mutluyum: kimsenin burnu kanamadı. Kimseye de gücenmiş değilim. Allah herkesin kalbine göre versin. Ama o kadar yalan, o kadar iftira, o kadar karalamanın üzerine kimse oturamaz. Cenab-ı Allah herkesin belasını verir. Bunu da hepimiz göreceğiz."


´Çakallar şehre indi´


´Bugüne kadar kimsenin kuklası olmadım´ diyen Ali Aslankılıç; "Kendimde hiç hata bulmuyorum. Aksine çok fedakarlık yaptım. Kan dökülmesin diye bile fedakarlık yaptım. Gece gidip kumanya, para dağıtılğıyor, ben gidip o olaya müdahale etsem beni mukavemetten içeriye alacaklar. Bu düzeni kuran kimdir. Başbakan neden ağlıyor. Doğu´da Başbakan´a yapılan Kuzey´de bize yapılıyorsa o başka bu başka mı? Bunu yapanlar O´nun Milletvekili, O´nun memurları ve O´nun adamlarıydı. Benim seçimi kaybetmemin nedenleri bunlardır. Benim konvoyumdaki adamları ölümle dahi tehdit ettiler. Ben aslanlar gibi mücadele ettim. Benim için hiç önemli değil. Bunları Kilimli düşünsün. Çakallar şimdi şehirde kaldılar. Ben de kapımın önüne iki tane kurt köpeği alacağım. Çünkü çakallar şehre indi.


Şimdi bakın, yeni Belediye Başkanı´nın arkasında 5 tane koruması var. O korumaları nereden getirdiği de belli değil. Ben 13 sene burada kendim dolandım. Ben Demir´lere de saldırmadım. Hatta ben Demir´lerin dediğini yapmadığım için Demir´ler bana saldırdı. Bu zamana kadar kimsenin kuklası olmadım, olmam da. Şimdi de ben çok rahatım. Özgürlüğüme kavuştum ve dinleniyorum. İstediğim saate kadar yatıyorum, istediğim gibi çoluk çocuğumla ilgilenip vakit ayırabiliyorum.


Bu zamana kadar ben Kilimli´ye hayatımı, sağlığımı verdim. Ama şimdi ben gayet rahatım. Benim yaptığım her şey de belli. Bıraktığım belediye de belli. Ben Kilimli´ye Ali Muhtar olarak geldim Ali Başkan olarak da bıraktım. Kaybeden ben değil, Kilimli oldu. Eğer bir torba kumanyaya, 100-200 milyona satılık adamlar Kilimli´de varsa, onlar Kilimlili falan değildir. Eğer birinden korkup da namusu kadar değerli olan oyu kendi iradesinin dışında, korka-rak başka yere kullanıyorsa o insanlar da Kilimlili değildir. İsmet Paşa´nın bir lafı vardır; "Bir ülkede namussuz-lar kadar, namuslular da cesur olmadıkça, o ülkede kurtuluş zordur" Ben de aynen bunu söylüyorum."



´Liderlere yakışanı yaptım´


İnsanların döndürüldüğünü korkutulduğunu belirten Ali Aslankılıç konuşmasına şöyle devam etti: "Biz, bizden destek isteyen herkese desteğimizi veririz. İnşallah akıllı olurlar da Kilimli iyi olur. Tek dileğim bu. Ben Kilimli´yi kesinlikle satın almadım. Ben satın alabileceğim vatandaşla zaten görüşmem. O benim vatandaşım olamaz. Benim vatandaşım benim için değerlidir. Ben satın almam. Ama onların işi o. Ben satın alınmış olsaydım bu iş buralara gelmezdi. Benim farkım da orada. Üzülen birçok insanımız var. Kilimli´de, Zonguldak´ta, Türkiye´nin birçok yerinde üzülen insanlar var. Ben onlara teşekkür ediyorum. Onlar hiç üzülmesinler. Çünkü ben çok rahatım. Seçimi kaybettikten sonra bile gittim arkadaşlarıma konuşma yaptım, onları telkin ettim. Ne yapmam gerekiyorsa onu yaptım. Gayet metanetli, dinç bir şekilde üzülen arkadaşlarıma bunun bir yarış olduğunu ve eve gidip istirahat etmeleri gerektiğini söyledim. Kazandığımda nasıl olmam gerektiyse, kaybettiğimde de onu yaptım. Çünkü bir lidere de bu yakışır. Liderlikte budur. Bu kadar insanı ben nasıl olsa kaybettim kenarıma çekiliyorum diyemezsin. Ben bundan 5 sene önce kalp krizi geçirdim ve ölüyordum. Şu anda da ölmüş olabilirdim. Ama gayet iyiyim ve hayattayım."



´Başımı öne eğecek hiçbir şey yapmadım´


Kilimli´yi Zonguldak´ın seyredeceğini söyleyen Aslankılıç şöyle konuştu: "İnşallah bizden iyisini yaparlar. Bizim adımızı inşallah eskitirler, silerler. Kilimli ne kadar ileriye giderse biz de o kadar mutlu oluruz. Benim yerimde başkası olsa burada durmaz. Ama ben gittim devir teslimi yaptım ve yine Kilimli´deyim. Bugüne kadar başımı öne eğecek hiçbir şey yapmadım. Arsızlık, hırsızlık, yolsuzluk, şerefsizlik yapmadım. Devir teslim töreninde Seçkin´e; ´Bu kadar çirkeflik yaptınız. İnternet sayfalarına yalan yanlış bir sürü şey attınız´ diyorum. Bana ´onlar seçim zamanıydı´ diyor. Bu işler bu kadar basit mi?"


´Halktan özür dilesinler´


Radartepe ile ilgili söylentilere de yanıt veren Ali Aslankılıç; "Radartepe´yi 49 yıllığına çocuklarıma verdiğimi söylemişler.


Şimdi baksınlar Radartepe´de ne var ne yok. Ne oluyor orada, birine verilmiş mi, verilmemiş mi baksınlar. Bir de Radartepe´de onların danışmanları orada genelev çalıştırdığımı söylüyordu. Bundan sonra genelevi onlar mı çalıştırmaya devam edecek? Ben de onlara bunu soruyorum. Seçkin Bey dün de oradaydı, bugün de orada. Çıksınlar, söylediklerinden dolayı halktan özür dilesinler."


´İnşallah belediyeyi birilerine


peşkeş çekmezler´


Seçim sürecinde verilen vaatlerin takipçisi olacaklarını ifade eden Aslankılıç; "Onlar devletin gücünü buraya getireceklermiş ya. Bizde bakacağız. Biz devletin desteğini Kilimli´ye bekliyoruz. İnşallah burayı ilçe de yaparlar. 5 sene çabuk gelir çabuk geçer. Yalan söyleyen de çok çabuk deşifre olur. Ben şu anda dinleniyorum. Ama millet ne isterse o olur. Yine de Kilimli halkına teşekkür ediyorum.


Bu kadar karalamalara, bu kadar belden aşağıya vurmalarına rağmen çok duyarlı bir seçim dönemi geçirdik. İnşallah bu belediye birilerine peşkeş çekilmez. Ben 1996´da Belediye´yi 462 milyar borçla almıştım. Şu anda İller Bankası´yla anlaşılmış borçların hepsi dahil 16,5 trilyon borçla bıraktım. Yaptığımız iş belki de katrilyonların üzerindedir. Ben yaptığım işi adam gibi yaptım. İnşallah onlar bizden daha iyisini yaparlar. Benim kitabım-da hasetlik yoktur. Ben kadere inanı-rım. Beni kimse kullanamaz. Baka-cağız, söyledikleri arabalara, suyun indirimine bakacağız. Ne kadarını yapacaklar. 5 tane Meclis Üyesi arkadaşımız çalışmaya hazır" dedi.

Editör: Pusula Gazetesi